Menu

Ünlü Ressamlar, Tabloları, Hayatları, Eserleri



Ünlü ressamların hayatları, bu ressamların önemli resimleri, tabloları ve eserleri hakkında bilgi verdiğimiz tüm yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz. Listedeki ressamlar doğdukları yıla göre sıralandılar.

1. Leonardo da Vinci (1452 – 1519): Mona Lisa ve Son Akşam Yemeği gibi önemli tabloları ile bilinen Leonardo da Vinci, Michelangelo ve Raffaello ile birlikte Rönesans resim sanatının kurucularından biridir.

2. Pieter Bruegel (1525 – 1569):  Flemenk Atasözleri, Karda Avcılar, Köy Düğünü, İkarus’un Düşüşü gibi başyapıtlarıyla tanınan Pieter Bruegel, pek çok konuda şaheserler yaratmasına rağmen, hem tema ve hem de üslup olarak sanatının zirve noktası 16. yüzyılın günlük hayatını mükemmel tasvir ettiği janr resimleridir (günlük yaşam).Ressamın, özellikle Flaman köylüsünün yaşamını olanca gerçekçiliği ile ortaya koyduğu resimler onun Köylü Bruegel olarak adlandırılmasını sağlayacak ölçüde öne çıkar.

3. Michelangelo Merisi da Caravaggio (1571 – 1610): Tesbihlerin Meryemi ve Yedi Büyük Günah, Bacchus, Goliath’ın Kafasıyla David gibi önemli resimleriyle Caravaggio, Rembrandt ve Velazquez gibi Barok resmin önemli sanatçılarını etkilediği gibi, Napolili yerel ressamlar üzerinde 18. yüzyıla kadar sürecek büyük bir iz bırakır.

4. Peter Paul Rubens (1577 – 1640): Leuccipus’un Kızlarının Kaçırılışı, Karısı Isabella Brant ile Otoportresi isimli tabloları ile bilinen, Flaman resminin en büyük Barok ressamı Peter Paul Rubens, bol figürlü mitolojik konuları işlediği eserleri, kullandığı renkler ve dinamik çizgileriyle günümüz dünyasına sinemadan resme birçok alanda ilham vermiş bir ressamdır.

5. Rembrandt Harmenszoon van Rijn (1606 – 1669): Işığın ressamı olarak tanınan Rembrandt, kuşkusuz Hollanda’nın, hatta 17. yüzyıl Avrupa’sının en önemli ressamlarındandır. Yaşamı boyunca düzenli olarak ürettiği otoportreleriyle, kendine özgü sanatsal teknikleri ve ışığı ustaca kullanması ile tanınmıştır. Dr. Nicolaes Tulp’un Anatomi Dersi, Gece Devriyesi, Samson’un Kör Edilmesi tanınan önemli eserleridir.

6. Johannes Vermeer (1632 – 1675): İnci Küpeli Kız, Sütçü Kız, Aşk Mektubu gibi tablolarıyla tanınan Hollandalı ünlü Barok ressam Johannes Vermeer, günlük yaşamı konu alan, ev içi görünümlerini betimleyen eserleriyle bilinir.

7. Francisco Goya (1746 – 1828): 3 Mayıs 1808, Giyinik Maya, Çıplak Maya gibi başyapıtlarıyla romantizmin önde gelen isimlerinden, modern resmin öncülerinden, İspanyol ressam ve gravür sanatçısı Francisco Goya’nın sanatının şekillenmesinde hem yaşadığı dönem hem de bulunduğu coğrafya son derece önemlidir.

8. Édouard Manet (1832 – 1883): Kırda Öğle Yemeği, Tuileries’te Müzik, Olympia, İmparator Maximilian’ın Kurşuna Dizilişi gibi başyapıtların sahibi olan Édouard Manet, canlı ışık, titreşen renkler ve izlenimcilerin çok önem verdiği, birbirini bütünleyen renkler ile gerçekçilik akımından izlenimciliğe geçişte önemli bir rol oynasa da tam olarak izlenimci gruba dahil olmamıştır.

9. Edgar Degas (1834 – 1917): New Orleans Pamuk Ofisinden Portreler, Şapkacıda ve çok sayıda balerin resmiyle tanınan Fransız Empresyonizmi’nin öncü isimlerinden Degas, sanat yaşamına klasik sanatla başlasa da, daha sonra 19. yüzyıl modern yaşamından sahnelere, çağdaş bir ortam içindeki insan figürüne yoğunlaşmıştır.

10. Paul Cézanne (1839 – 1906): Post-Empresyonizm akımı içinde güçlü bir bireysel üslup geliştiren Cézanne’nın etkisi, Dışavurumcular, Kübistler, Fovistler ve hatta Fütüristler üzerinde görülür. Büyük Yıkananlar, Kırmızı Koltuklu Madame Cézanne, Kağıt Oynayanlar ile bilinen Cézanne için Picasso şunları söyler: “O benim tek ustamdı! Onun resimleri üzerinde yıllarca çalıştım ben, o bizim babamız gibiydi.”

11. Claude Monet (1840 – 1926): Gün Doğumu, Saint-Lazare Garı, Gelincikler, Nilüferler ve Argenteuil peyzajları ile tanınan Monet, İzlenimciliğe (Empresyonizm) uluslararası saygınlık kazandıran, bu akımın yaygınlaşmasını ve kuramsal açıdan temellendirilmesinin baş temsilcisi olmuştur. Yaşamı boyunca bu akıma bağlı kalmıştır.

12. Pierre-Auguste Renoir (1841 – 1919): Tekne Gezisinde Öğle Yemeği, İki Kızkardeş Terasta, Loca, Banyo Yapan Kadınlar gibi eserlerin yaratıcısı, Fransız Empresyonizmi’nin en fazla tanınan sanatçılarından Renoir, önceleri güncel yaşam sahnelerine, daha sonra ise portre ve figürlü kompozisyonlara odaklanır.

13. Mary Cassatt (1844 – 1926): Locada, Banyo, Bir Bardak Çay resimleriyle tanınan Mary Cassatt genellikle kadınların sosyal ve özel yaşamlarını betimlemiş, özellikle anneler ile çocuklar arasındaki yakın bağı resmetmiştir. Japon ve İran sanatından aldığı süsleme öğeleriyle bütünleştirdiği izlenimci bir üsluba sahiptir.

14. Paul Gauguin (1848 – 1903): Van Gogh Ayçiçekleri Çalışırken, Sarı İsa, Nereden Geliyoruz? Neyiz? Nereye Gidiyoruz?, Benimle Ne zaman Evleneceksin? gibi başyapıtlarıyla ve çalkantılı yaşamıyla Fransız Post-Empresyonist akımının önemli temsilcisi Paul Gauguin için, önceleri hobi olan resim sanatı zamanla tutkuya dönüşmüştür.

15. Vincent Van Gogh (1853 – 1890): Yıldızlı Gece, Patates Yiyenler, Ayçiçekleri, Yatak Odası, Kulağı Sarılı ve Pipolu Otoportre gibi birçok başyapıta imza atan Post-Empresyonizm akımı içinde yer alan Van Gogh, olgun üslubu koyu renkler ve impasto (boyanın kalın uygulanması ve fırçanın izinin tuvalde kalması) doku oluşturan fırça darbeleri ile dikkat çeker. Üslup yenilikleri ve sanatta gerçekliğin yeniden üretilmesi değil, kişisel bir ifade aracı olarak yaklaşımı, daha sonra Fovizm ve Dışavurumculuk üzerinde etkili olacaktır.

16. Edvard Munch (1863 – 1944): Çığlık, Hasta Çocuk, Hasta Odasında Ölüm gibi eserleriyle bilinen Dışavurumculuk (Ekspresyonizm) akımının en önemli temsilcilerinden Norveçli Edvard Munch, eserlerinde ruhsal ve duygusal konuları betimlemiştir.

17. Gustav Klimt (1862 – 1918): Öpücük, Adele Bloch-Bauer’in Portresi, Ölüm ve Yaşam, Beethoven Frizi, Danae gibi başyapıtlarıyla tanınan Gustav Klimt, Avusturya simgeciliğinin kurucularından ve Viyana Art Nouveau akımının önderlerindendir. Yapıtları romantik bir erotizme sahiptir.

18. Henri de Toulouse-Lautrec (1864 – 1901): Moulin Rouge’de Dans, Fernando Sirki’nde At Terbiyesi, Moulins Caddesi’ndeki Salon, Yatakta gibi eserleriyle bilinen Post-Empresyonizm ressamlarından Henri de Toulouse-Lautrec, izlenimciliğin canlı renkleri yanında, figürün ön planda olduğu gelenekselin dışına çıkan konu anlayışı ile eserlerine 19. yüzyıl Paris’inin bohem hayatını mükemmel bir şekilde yansıtmıştır.

19. Diego Rivera (1866 – 1957): Çiçek Satıcısı, Alameda Parkında Düşlerle Baş Başa, Köylü Lideri Zapata gibi tabloları, Frida Kahlo ile yaşadığı fırtınalı ilişkisiyle bilinen, Meksika’nın en ünlü ressamlarından Rivera’nın eserleri, kaba hatlı figürleri, genişletilmiş nesneleri, yalın, anıtsal, cesur karakterleriyle dikkat çeker. Resimleri yanında görkemli duvar resimleri ve freskleri de önemlidir.

20. Wassily Kandinsky (1866 – 1944): Kompozisyon VIII, Kompozisyon X, Kompozisyon VI, Çeşitli Daireler gibi başyapıtlarıyla Kandinsky, bir sanat kuramcısı olarak modern sanatın öncülerden biridir. Kandinsky, rengi nesneden özgürleştirerek 20. yüzyıla damgasını soyut resmin yaratıcısı olarak vurmuştur.

21. Henri Matisse (1869 – 1954): Kırmızı Oda, Dans, Yaşama Sevinci, Yeşil Çizgi gibi eserleriyle bilinen, Fransız Modernizminin eksenini oluşturan isimlerden Henri Matisse, Fovizmin öncü temsilcisi olarak bilinir. Empresyonistlerden, Noktacılardan ve Post-Empresyonist Cézanne ve Gauguin’den etkilenir. Doygun renk paleti, dinamik çizgi, biçimlendirilmemiş form tercihi ile Soyut Ekspresyonistlerin habercisi gibidir.

22. Pablo Picasso (1881 – 1973): Avignonlu Kadınlar, Guernica, Yaşlı Gitarist, Ayna Karşısındaki Kız, Ağlayan Kadın gibi eserleriyle İspanyol sanatçı Picasso, 20. yüzyıl modern sanatın en önemli kişilerinden biridir. O çağlar ötesinden gelen İspanyol resim kültürünü ve dinamizmini, İspanyol kanıyla yoğurarak sanatını olgunlaştırmıştır.

23. Amedeo Modigliani (1884 – 1920): Sarı Kazaklı Jeanne Hébuterne, Uzanmış Yatan Çıplak, Jacques ve Berthe Lipchitz, Çello Çalan Adam gibi bilinen eserleriyle, ressam, desen ustası, heykeltraş Modigliani’nin eşsiz zarif üslubuyla oluşturduğu yapıtlarının tamamı çıplak kadın, portre ve bazı heykellerden oluşur. Çok az peyzaj ve natürmort yaptığı bilinir. En belirgin esin kaynakları arkaik Yunan, Mısır, Afrika’nın primitif sanatları ve Ortaçağ Avrupa sanatı bulunuyordu. Modigliani, sevgililerinin arkadaşlarının, arkadaşlarının eşlerinin ve en çok da ölümünden sonra karnındaki dokuz aylık bebeğiyle kendisini pencereden atıp ölen eşi Jeanne Hébuterne’nin portrelerini yapar.

24. Marc Chagall (1887 – 1985): Doğumgünü, Vitebsk Üzerinde, Kemancı, Gezinti, Gelin, Beyaz Çarmıha Geriliş gibi başyapıtlarıyla tanınan Chagall, Kübizm’in çok yüzeyli form anlayışını, bir yandan Rus ve Yahudi halk sanatından temalar ve motiflerle, bir yandan da Fransız Fovizm’i ve Orfizm’i kaynaklı nesnelerinden bağımsız yoğun renklerle bir araya getirdi.

25. Egon Schiele (1890 – 1918): Ölüm ve Bakire, Bacaklarını Çekerek Oturan Kadın, Siyah Çoraplı Kadın, Kucaklaşma gibi bilinen eserleriyle Avusturyalı Ekspresyonist ressam Egon Schiele, son derece erotik kadın ve erkek resimleri yaparak insan bedenine odaklandı. Müstehcen bulunan resimlerinin yanı sıra, son derece  başarılı otoportreler ve portreleri de bulunur.

26. Joan Miró (1893 – 1983): Soytarılar Karnavalı, Güneşin Önündeki Figür ve Kuşlar, Joan Miró’ya Güzelleme, Sürülmüş Tarla gibi resimleriyle tanınan Katalan ressam ve heykeltıraş Joan Miró’nun eserlerinde, deforme edilmiş notalar ve yarım aylar, balıklar, basitçe çizilmiş yıldızlar, insanlar, gözler, daire ve üçgenin hakim olduğu geometrik şekillere sıklıkla rastlarız.

27. Tamara de Lempicka (1898 – 1980): Polonyalı ressam Tamara de Lempicka, Art Deco akımını benimsemiştir. Art Deco’nun Kübizm’in popülerleştirilmiş hali olduğunu düşünen Lempicka, çizdiği kadın imajlarında seksi, kendine güvenen, güzel kadınların yanında, kızına ait resimlerde masumiyet ve şefkat gibi duygulara yer verir.

28. René Magritte (1898 – 1967): Aşıklar, İmgelerin İhaneti, Kayıp Jokey, Sahte Ayna, İnsanın Oğlu gibi resimleriyle tanınan Belçikalı ressam René Magritte, bir süre Kübizm ve Fütürizm’den etkilense de, gerçeküstü resmin en önemli temsilcileri arasında yer alır. Sanatçı bütün yapıtlarında yaşamın gizemi ve dünyanın anlamsızlığı üstüne metafizik bir sorgulamaya girişir. Küçük yaşlarda oyun alanı olarak kullandığı mezarlıklar, annesinin intiharıyla yaşadığı duygusal çöküntü onun yaşama bir giz perdesinden bakmasına neden olur.

29. Salvador Dali (1904 – 1989): Ünlü Gerçeküstücü (Sürrealizm) İspanyol ressam Dali, gerçeküstücülerle arasındaki farkı, “Ben sürrealizmin ta kendisiyim” diyerek açıklar. Resimlerinde hiçbir ayrıntıyı kaçırmayan, rüya ve bilinçdışı öğeleri birleştiren, hiper-gerçekçi üslubuyla birlikte optik yanılsamalar yaratan Salvador Dali’nin en çok betimlediği kişi, esin perisi ve karısı Gala’dır. Belleğin Azmi, Yanan Zürafa, Haşlanmış Fasulyeli Yumuşak Yapı, Metamorphosis of Narcissus en bilinen resimlerindendir.

30. Frida Kahlo (1907 – 1954): Frida Kahlo, 20. Yüzyılın en önemli kadın ressamlarındandır. Onun gerçekliği algılama ve ifade etme biçimi, yaratıcı, yenilikçi, radikal, tabu yıkıcı, yeni perspektifler geliştirici ve provokatif şekildedir. Maymunlu Otoportre, Frida ve Diego Rivera, Henry Ford Hastahanesi, Kesik Saçlı Otoportre, Tehuana Olarak Otoportre (Düşüncelerimde Diego) en bilinen eserleridir.

31. Jackson Pollock (1912 – 1956): Soyut Dışavurumculuk akımının öncüsü Pollock’un eserlerinde rahat ve özgür bir çizgi görülürken, tuvalini yere serip üzerine boya damlatarak çalışırdı. Bu tarz, Action Painting (Hareketli resim, eylem resmi, büyük soyutlama) olarak adlandırılır. Önemli resimleri arasında Dişi Kurt, Duvar, Numara 1, Totem Dersi II sayılabilir.

32. Andy Warhol (1928 – 1987): Campbell’in Çorba Konserveleri, Elvis I & Elvis II, Turkuaz Marilyn gibi yapıtlarıyla bilinen Andy Warhol, Pop Art denilen popüler sanatın ana temsilcisi olarak kabul edilir. Warhol’un yapıtları Amerikan kitle kültürünü, onun markalı ürünleriyle, ünlülerini yücelttiği gibi eleştirdi de.

33. Fernando Botero (1932 – ): Kolombiya’nın en önemli ressam ve heykeltıraşlarından Botero, kendi kültürüne ait yoğun yansımalar taşıyan yapıtlarıyla, yüzyılımızın güzellik kavramını sorgularken özgün üslubu ve özyaşam öyküsel göndermeleriyle de dikkat çeker. Da Vinci’nin Mona Lisa’sı, Manet’nin Kırda Öğle Yemeği, Edgar Degas’nın Balerinler’i, Jan Van Eyck’ın Arnolfini’nin Düğünü, Velazquez’in Nedimeler’i bilinen eserleridir.


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir