Menu

Diego Rivera’nın 26 Tablosu ve Hayatı



Frida Kahlo’nun kocası olarak da bildiğimiz ünlü Meksikalı ressam Diego Rivera’nın hayatından kesitleri ve en önemli tablolarını derledik.

1886’da Meksika, Guanajuato’da doğan Diego daha üç yaşındayken çizim yapmaya başlamıştı. Ailesi her tarafı çizen bu küçük çocuğun duvara gerdikleri bir bez üzerine resim yapmasına izin verdi. Sanat eğitimine Academia de San Carlos eski Escuela Nacional de Bellas’a (ENBA – Ulusal Güzel Sanatlar Okulu) başlayan sanatçı daha sonra sonra burs kazanarak 1907’de 14 yılını geçireceği Avrupa’ya gitti. Orada olduğu sürede, 10 yıldan daha fazla devam eden ve birçok Meksikalı’nın öldüğü Meksika Devrimi’ni, ülkesinin insanlarını sürekli olarak takip etti ve resmetti.

diego rivera, otoportre

Otoportresi, 1907

Diego Rivera, House On The Bridge

House On The Bridge, 1909

Diego Rivera, Portrait of Angelina Beloff

Portrait of Angelina Beloff, 1918

İlk eşi Rus sanatçı Beloff ile Rusya’ya gittiğinde evlendi ama daha sonra Rivera Meksika’ya döndü ve ayrıldılar.

Diego Rivera, View of Toledo

View of Toledo (Vista de Toledo), 1912

Diego Rivera, Woman Grinding Maize

Woman Grinding Maize, 1924

Diego Rivera, Triumph Of The Revolution

Triumph Of The Revolution, 1926

Diego Rivera, Flower Seller

Flower Seller, 1926

Diego Rivera, The Arsenal

The Arsenal, 1928

Rivera’nın Meksika Devrimi’ni ve kendi kişisel, sosyal ve politik inançlarını yansıttığı bir eseridir. Zira Rivera Meksika Kominist Partisi’nin aktif üyesiydi. Halk şarkısı olarak da adlandırılabilecek olan corrido müziği, özellikle ülkenin kuzeyinde yıllardır vardır. İşte resimdeki yazı da sözlerini Rivera’nın yazdığı bir corrido’dur. “Bu nedenle İşçi Devrimi’ni istiyoruz.” Merkezdeki kadın figür Rivera’nın karısı Frida Kahlo. Frida, devrimci askerlere silah dağıtıyor. Sağ taraftaki kadın ise Tina Modottiwith ve sevgilisi Antonio Julio Mella. Birkaç yıl sonra Tina ile kol kola sokakta yürürken Mello vurularak öldürüldü. Resimde Tina’nın baktığı siyah şapkalı adam Mella’nın ölümünden sonra Tina’nın sevgilisi olan Vittorio Vidali. Daha sonra, Vidali’nin Stalinist bir ajan olduğu ve Mella’nın gerçek katilinin de o olduğu söylendi.

Diego Rivera, The Uprising

The Uprising, 1931

Diego Rivera, Agrarian Leader Zapata

Agrarian Leader Zapata, 1931

Emiliano Zapata, tarım reformu ve Meksika Devrimi’nin önemli bir kahramanıdır. Tabloda ellerinde tarım araçlarını silah olarak kullanan isyancı köylüler, Zapata ise görkemli beyaz atının dizginini tutarak bir çiftlik sahibinin cesedinin yanında muzaffer tavırda duruyor. Meksikalı ve ABD’li gazeteler hain haydut olarak tanıtsa da Rivera bir kahraman olarak Zapata’yı ölümsüzleştirmiş ve Devrimi’nin zaferini yüceltmiştir.

Kala çiçeği satıcısı kadın, Diego Rivera’nın en sevdiği temalardan biri olur. Bu temayı ilk kez 1923’te Chapingo Üniversitesi’nde yaptığı duvar resmi, Yeryüzü Şarkısı adlı eserinde kullanmıştı. Çiçek taşıyan kadın, iyi yükü temsil ediyordu. Kadının güzelliğiyle kompozisyonun Rönesans tarzı disiplininin birleşmesi, sanatçıyı öylesine ikna etmiş olmalı ki aynı motifi çok geçmeden bu kez kitap illüstrasyonu olarak bir daha kullanmış, daha sonraki eserlerinde tekrar tekrar ele almıştır. Yapay formları ve anıtsal işlenişiyle bu figür, Diego Rivera’nın resimlerinin Meksikalı havası ve görsel modernliğinin tartışılmaz damgası olur. Muhtemeldir ki ülkesini resimlerinde yaşatmak için Meksika’ya özgü Kala Zambağını çokça resmetmiştir. Adeta onun imzası gibidir.

Diego Rivera, Flower Festival

Flower Festival, 1925

Diego Rivera, Flower Carrier

Flower Carrier, 1935

Resimde sarı askı ile sırtında sarılı olan büyük boy çiçek sepet ile dört ayak üzerinde mücadele eden köylü adamı resmeder Rivera. Bir kadın, büyük olasılıkla karısı, ayağa kalkmaya çalışan adamın sepetine destek olmak için arkasında duruyor. Sepetteki çiçek izleyiciye çarpıcı gelse de adam onun güzelliğini görmez. Resimdeki her öğe cesur ve yoğun kontrast sunar. Modern, kapitalist dünyada eğitimsiz bir işçi sırtında yük ve güzel anlara özgü çiçekler… Rivera bu resminde olduğu gibi birçok resminde de Meksika işçi sınıfının zor şartlarını, ağır çalışma koşullarını, hayata devam edebilmek için üst sınıflara hizmet etmeleri gerektiğini anlatmak istiyor.

Diego Rivera, Flower Vendor

Flower Vendor

Diego Rivera, Vendedora De Alcatraces

Vendedora De Alcatraces, 1938

Diego Rivera, The Flower Seller

The Flower Seller, 1941

Diego Rivera, The Flower Seller, 1942

The Flower Seller, 1942

Çiçek Satıcısı resminin birkaç versiyonunu yapmıştır. Koyu renk uzun etekliği ve üzerindeki açık renk püsküllü pançosuyla Meksika’nın yerel günlük kıyafetlerini giyen kadın, omzundan sarıp boyun hizasında elleriyle tuttuğu mavi kuşakla küfeyi kaldırmaya hazırlanıyor ve dizlerinin üzerinde duruyor. Resmin alt kısmında sol ve sağ yanda çıplak erkek ayakları görülür. Bu ayaklar, çiçeklerin üzerinden hasır şapkası görünen adama ait. Adam, kadına yardım için küfeyi dış tarafından kaldırıyor. Yukarıda elleri de görülüyor. Zambakların sarı tohumları ve kadının küfeye sardığı mavi kuşak, resme canlılık veren sıcak renkler. Diego’nun karanlık arka plan tercihi, figürlere ve hisse odaklanmamızı sağlıyor.

Diego Rivera, Portrait of Natasha Gelman

Portrait of Natasha Gelman, 1943

Diego Rivera’nın yaptığı bu portre Natasha Gelman’ın eşi film yapımcısı Jacques Gelman tarafından ısmarlanmıştır. Rivera tablolarında sık sık tekrarlanan bir motif olan kala çiçekleri arasında resmedilen Natasha Gelman, beyaz elbisesi içinde, kendi de bir kala çiçeği olarak betimlenmiştir. Saçı, makyajı ve takılarıyla dönemin Hollywood yıldızlarıyla yarışır bir zarifliğe, güzelliğe sahiptir.

Diego Rivera, Tenochtitlan

Tenochtitlan, 1945

1345’te efsanevi uygarlık Aztekler, Texcoco Gölü ortasında Tenochtitlan şehrini kurarlar. Aztekler kentin temelini oluşturmak için göl dibini temizlerler. Moctezuma II, 1502 yılında iktidara geldiği zaman, Tenochtitlan taş köprülerlerle etkileyici bir şehir haline gelmişti. Şehirde tapınaklar, piramitler, saraylar ve büyük bir pazar vardır. Kanallar kentin içinden binlerce insanı taşır. Çiçekler ve ağaçlar ile kaplı sokaklar kanallara paraledir. Rivera bu tablosunda Aztek uygarlığının pazar yerini arka planda ise şehri resmetmiştir.

Diego Rivera, Dream of a Sunday Afternoon in Alameda Park

Dream Of A Sunday Afternoon In Alameda Park, 1948

Diego Rivera, Portrait Of Ruth River

Portrait Of Ruth River, 1949 (kız kardeşi)

Rivera özellikle duvar resimleriyle tanınır, fresklerinin çarpıcı renkleri, cesur, yalın ve anıtsal üslubu ABD’de ve Latin Amerika’da fresk sanatının yeniden canlanmasına yol açmıştır. Fresk, kireç suyunda eritilen madensel boyalarla taze sıva üstüne resim yapma yönteminden yararlanılarak yapılan duvar resmi. Anıtsal etkisi, dayanıklılığı ve mat yüzeyi ile duvar resmi için en uygun teknik olan fresk yüzyıllar boyunca duvarları süslemede kullanılmıştır. 2 türü vardır: Gerçek fresk ve kuru fresk.

Diego Rivera, Mexico City Palacio Nacional Freski

Mexico City Palacio Nacional Freski

Diego Rivera, Doña Elena Flores de Carrillo

Doña Elena Flores de Carrillo, 1953

Frida Kahlo olmadan Rivera eksik kalır. Frida, onu ilk gördüğünde, Ulusal Hazırlık Okulu’nda okuyordu. Kadınlara düşkünlüğü ile tanınan Rivera okula bir duvar resmi yapmak için gelmişti. Frida ise üç saat boyunca bu dev gibi adamın fırçasına bakmış, onu izlemişti. Ardından arkadaşlarına “Benim Rivera’dan bir çocuğum olacak demişti.” Frida çocuk yapamasa da 1929 yılında 20. yüzyılın kuşkusuz en ünlü ressamlarından biri olan ve Meksikalı Michelangelo olarak anılan Diego Rivera ile evlendi. “Diego’ya aşık oldum, ailem bundan hiç hoşlanmadı, çünkü Diego komünistti ve bizimkiler onu, çok, çok şişman bir Brueghel’e benzetiyordu. Bunun, bir fille beyaz bir güvercinin evlenmesini andırdığını söylüyorlardı. Her şeye rağmen, 21 Ağustos 1929’da evlendik. Diego’ya, “Kızımın hasta olduğunu ve yaşamı boyunca sağlık sorunları olacağını unutmayın. Akıllıdır ama güzel değildir. Bunu da aklınızdan çıkarmayın. Her şeye rağmen onunla evlenmek istiyorsanız rıza gösteriyorum.” diyen babam dışında düğüne hiç kimse gelmedi.” Evlendiklerinde Frida Kahlo 22 kocası ise 43 yaşındadır. Bu, her biri kendi çapında iki yaratıcı, iki çarpıcı, iki tutkulu insanın, fil ile güvercinin evlenmesidir.

Diego Rivera, Portrait Of Frida Kahlo

Portrait Of Frida Kahlo, 1939

Diego Rivera, Frida

Frida, 1940

Birbirlerine aşıklardı fakat çalkantılı bir aşk onlarınki. Diego’nun Frida’nın kızkardeşiyle birlikte olmasının ilişkilerinde büyük yara açtığı söylenir. Frida’nın da farklı kadın ve erkeklerle dahası Meksika’da sürgünde olan ve evlerinde misafir ettikleri Troçki ile birlikte olduğu da yazar kaynaklarda. Bir dönem boşanırlar, ancak ayrılık aşklarını bitiremez, yeniden evlenirler. “Seni o dev boyunla, hep bir karış önünde giden göbeğin, kirli pabuçların, eski ve yamru yumru şapkan ve buruşuk pantalonunla gözümün önünde canlandırıyor ve kimsenin böylesine çirkin şeyleri onca asaletle taşıyamayacağını düşünüyorum” demişti Elena Poniatovska Diego için. Haklıydı da.

Rivera, 1954 yılında Kahlo’nun ölümüyle sarsılsa da birkaç ay içinde menajeri ile 3. evliliğini yapar. 1957 Kasım’da kalp yetmezliğinden hayatını kaybeder.

Diego Rivera, Dolores Olmedo Patiño

Dolores Olmedo Patiño, 1955

Hem Rivera hem de Frida’nın arkadaşı olan Meksikalı müzisyen.

Diego Rivera, The Hammock

The Hammock, 1956

Frida Kahlo’nun Bilmeniz Gereken 14 Eseri
Frida Kahlo’nun 15 Eseriyle Hayatından Kesitler

Kaynak
Diego Rivera – Flower SellerArt and Artists, Diego Rivera


Facebook Yorumları

5 Yorum
  1. asuman 03/08/2016 / Cevapla
  2. frida 06/06/2017 / Cevapla
  3. nil tablo 03/11/2017 / Cevapla
  4. Yildiz SIRVANLIOGLU 05/06/2018 / Cevapla

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir