Menu

Dünyaca Ünlü Ressamlar ve Resim Analizleri



Bu yazımızda, Peder Severin Krøyer, Maximilian (Max) Kurzweil, Nikolai Petrovich Bogdanov, İlya Yefimovich Repin, Alfred Lambart, Herbert James Draper, Petrus van Schendel ve  Charles Burton Barber’in önemli resimlerini analiz ettik.

1. Peder Severin Krøyer (1851 – 1909)⁣

Skagen Plajı’nda Yaz Akşamı, Danimarkalı ressam Peder Severin Krøyer’in en etkileyici eserlerinden biri. ⁣Danimarka’nın en kuzeyindeki Skagen kasabasına, 1850’li yıllarda sadece deniz yoluyla ulaşılabilirdi. Kasabaya demiryolunun yapılmasının ardından birçok sanatçı buraya gelir. Peder Severin, Skagen’e ilk kez 1882 tarihinde gelir. Skagen ressamları yazlarını kasabada geçirip, kışları Fransa, İngiltere ya da Almanya’ya giderler.

Krøyer, 1889 tarihinde ressam Marie Martha Mathilde Triepcke ile evlenir. 1905 yılında ayrılacağı eşi, bu resminde olduğu gibi birçok resminde yer alır. Ayrıldıktan sonra Krøyer’in görme sorunları başlar, hastalığı bu dönemde yaptığı yapıtlarında etkisini hissettirir. Bunalıma girer, tedavi görür. Daha sonra frengiye yakalanır, ilerlemiş hastalığı nedeniyle 58 yaşında yaşama veda eder.⁣

Gökyüzünün ve denizin mavisinin birbirini kucakladığı resimde, kumsalda yürüyen iki kadını görülür. Sağ tarafta bulunan karısı Marie, diğeri ise arkadaşı ressam Anna Ancher. Ressamın Skagen’deki evinde bir akşam yemeğinden sonra, konuklar plaja inerler; Anna Ancher ve Marie Krøyer kıyı boyunca yürüyüşe çıkar. Ressam, resmi yapmaya o akşam karar verir. Resme ilk bakınca gündüz gibi görülmesi, Kuzey ülkelerinde yaz aylarında havanın aydınlığının geç vakte kadar devam etmesinden kaynaklanıyor. Eser, 19. yy sonunda birçok sanatçının uğraştığı atmosferik resmin mükemmel bir örneğidir.

Peder Severin Kroyer

Peder Severin Krøyer, Summer Evening On Skagen’s Beach, Anna Ancher and Marie Krøyer Walking Together, 1893, Skagens Museum, Danimarka

2. Maximilian (Max) Kurzweil (1867 – 1916)⁣

⁣Avusturyalı ressam Max Kurzweil, izlenimciliğin etkisindeki manzara resimlerinin yanı sıra, her ne kadar farklı üslupta da çalışmış olsalar da, Secession akımının diğer sanatçıları Gustav Klimt ve Egon Schiele gibi kadını konu edinmiş, sanatının nesnesi yapmıştır.⁣

Kurzweil, Sarı Elbiseli Kadın isimli tablosunda karısı Martha’yı resmeder. Martha’yı ifadesi ve duruşuyla sadeliğin, zarafetin, kadınsal bir erkin genel bir temsilini sunar bizlere. Zaten isminden de anlaşılacağı gibi, Martha’nın portresi değil, sarı elbiseli bir kadının resmidir bu. Sahip olduğu zarafet ve olgunluk resmin her köşesine yayılmıştır. Hafif yana eğilmiş boynu, ardından usulca dağılmış bir tutam saçı ve göz alıcı elbisesinin düşmüş kol askısı, bir yandan kadına dair samimi incelikler sunar; bir yandan da simetrinin hakim olduğu kompozisyona hareket katan küçük ayrıntılar olarak göze çarpar.

Bu ayrıntılar, aynı zamanda kadın davetkarlığının savruk izleridir de. İki yana açılan kollar, bu kolların devamı boyunca gözü aşağıya çeken kanepenin formu ve sarı elbisenin bir çiçeğin taç yaprağı gibi açılmış eteği, kompozisyonun bütünündeki denge ve simetriyi sağlayan biçimsel unsurlardır. Bu denge, rengin kullanımında da gözetilmiştir. Sarı renk, sahip olduğu parlaklık değeri ile figürü ön plana çıkarırken, onun bu baskın etkisini dengeleyecek alanlara da ihtiyaç duyar ki, bunu kanepenin yeşili sağlar. Koltuk, ressamın Art Nouveau akımının dekoratif tasarımına olan ilgisinin habercisi gibi.⁣

Kurzweil, bu etkileyici resminin modeli olan karısından ayrılır ve öğrencilerinden biriyle aşk yaşamaya başlar. Kızın babası bu ilişkiye onay vermez ve bitirmek ister. 49 yaşındaki Kurzweil tabancasıyla yaşamına son verir.⁣

Max Kurzweil

Maximilian Kurzweil, Woman In Yellow, 1899, Vienna Museum

3. Nikolai Petrovich Bogdanov (1868 – 1945)⁣

Köylü çocuklar ve kırsal alanlardaki okullar, Rus sanatçı Nikolai Petrovich Bogdanov-Belsky’nin eserlerinde favori konulardır. Bogdanov, fakir bir işçinin oğluydu, ancak Sergei Aleksandrovich Rachinsky gibi bir öğretmeni sayesinde büyük bir ressam olur. ⁣

Botanikçi, matematikçi ve Moskova Üniversitesi’nde profesör olan Rachinsky’i çocuklar sever. Burs alarak doğduğu Tatevo köyüne döner. Okula gelenlerden biri de Belsky bölgesi, Shitiki köyünden fakir bir köylü çobanı olan Bogdanov’dur. Rachinsky, çocuğun resim yeteneğini görür ve sanat eğitimi alması için ona yardım eder.⁣

19. yüzyılda Rusya’da okullar, farklı yaştaki öğrencilerin aynı anda okudukları, tek odalı binalardı. Aynı zamanda, okullarda birkaç köyden gelen çocuklar bulunurdu ki, bazıları günlük 5-6 kilometre mesafeyi yürümek zorunda kalırdı. Rachinsky, o dönem için alışılmadık bir eğitim sistemi geliştirir. Teorik ve uygulamalı eğitimin birleşimi, bu sistemin temelini oluşturur (Köy Enstitüleri benzeri). İdealist bir öğretmen olan Rachinsky, köy çocuklarına okumayı ve yazmayı, matematiği ve diğer bilimleri öğretebilmek için okulu düzenler. Bogdanov-Belsky şanslıydı, Rachinsky iki yılını onun okulunda geçirir. İşte bu süre onun hayatını şekillendirir.⁣

Nikolai Petrovich Bogdanov-Belsky’nin, köy okullarını, çocukları ve sevgili öğretmenini tasvir ettiği çok sayıda eseri vardır. Bu resim, öğretmenin anısına bir hediyedir. Okulun Kapısında adlı otobiyografik resminde, sanatçı okuluyla ilk tanıştığı anı tasvir eder. İzleyenin ilk dikkatini çeken yırtık, yer yer delik olan ceket, ayakkabı ve pantolon, çocuğun yoksulluğunun boyutunu gösterir. Elindeki sopa uzaklardan yürüdüğünü ve bu nedenle de sırtındaki bez çanta ve kolundaki heybede yiyecek bir şeyler bulunduğunu düşündürür. Figürü arkadan görsek de, sınıfa girmekte yaşadığı çekingenliği duruşundan anlarız. Duvarda asılı duran coğrafi harita ve pano dikkatimizi çeker. Kapıda duran çocuk sanki tüm dikkatini, önlerindeki defter ya da kitaplarına vermiş olan çocuklara hayranlıkla bakar.

Nikolai Petrovıch Bogdanov

Nikolai Petrovich Bogdanov-Belsky, At The Door of the School, 1897,  The State Russian Museum, St. Petersburg

4.  Alfred Lambart (1902 – 1970)

⁣Darlington’da doğan İngiliz ressam Alfred Lambart, Patrick Allan-Fraser’in Sanat Okulu’nda sanat eğitimi alır. Newquay, Cornwall’a tren yolculuğunu tanıtmak için Great Western Railway için posterler tasarlar.⁣

⁣Şair Richard H.Fox’un kızı Juliet’in bu etkileyici portresinde görüldüğü gibi yukarıdan resmetme o yıllarda sanatçılar arasında popülerdi. Üzerinde 1930’lu yılların modasına uygun iddialı bir gece kıyafeti bulunan genç kadın, dalgalı, küt saçlarıyla güçlü bir kadın görünümü verir. Resmin merkezindeki yoğun ışığın aslında resimde olmayan bir şömineden gelen alevden kaynaklandığını fark ederiz. Işıktan ve koltuk kumaşından gelen pembe renkler, elbisesinin yeşili ile sıcak bir kontrast sağlar. Beyaz bir postun üzerinde kitap okuyan kadın, bu beyazlıkla kuvvetli bir kontrast oluşturan yeşil gece kıyafeti ve zerafetiyle büyüleyicidir. İzleyici resme genç kadının kafasını kitaptan kaldırıp bize baktığı anda dahil olur. Resmin genelinden odada da başka kimse olmadığı hissine kapılırız. O yıllarda kitap okuyan kadın yeni yeni resmedilmekteydi; Lambart dışında birçok ressamın tuvallerinde yer verdiği bir konuydu.⁣

Alfred Lambart

Alfred Lambart, Juliet, Daughter of Richard H. Fox of Surrey, 1931, Laing Art Gallery, İngiltere

5. İlya Yefimovich Repin (1844 – 1930)⁣

Ressam ve heykeltıraş İlya Repin, çalışmalarının önemli bir kısmını ülkesi Ukrayna’ya ithaf etmiştir. Gerçekçi çalışmaları genellikle büyük psikolojik derinlik içerir ve toplumsal düzen içindeki gerilimleri ortaya çıkarır. Rus toplumunda iktidar seçkinlerinin kınanması ve devrimci mücadele de dahil olmak üzere önemli sosyal temalar 1870’li yılların sonlarından itibaren eserlerinde yer alır ve tanınırlığını sağlar.⁣

⁣İlya Repin’in tabloları arasında yaptığı portreler özel bir yer tutar. Onun portrelerini izlerken, sanatçının sonsuz insan sevgisini, çeşitli insan karakterlerini ifade etmeye verdiği önemi görürüz. “İnsanın yüzü, ruhu, yaşamın dramı, tabiatın izlenimleri, onların yaşamı ve anlamı, tarihin nefesi, bizim konularımız bunlardır sanırım.” Sanatçının bu yaklaşımı yalnızca portre çalışmalarıyla sınırlı değil şüphesiz. Bu özellik, kalabalık insan gruplarını resmettiği tablolarda, her bir insanın farklı karakterini ifade etmeye verdiği önemde de kendini gösterir.⁣

Beklenmedik Ziyaretçiler adlı tablosunda, uzun süredir olmadığı evine geri dönen, sağlıksız görünümlü, askeri giysi içerisinde zayıf bir adam görürüz. Belki de Sibirya’da bir cezaevinde tutuluyordu. Diğerlerinin tepkileri, dönüşünün sadece beklenmedik değil, aynı zamanda istenmeyen olduğunu da düşündürüyor. Yaşlı kadın aniden ayağa kalkmış, ancak sevinçle mi, şaşkınlıkla mı baktığını anlayamıyoruz. Piyanodaki genç kadın adamı tanır gibi baksa da şaşkın görünüyor. Küçük kızın yüzüne ise kuşku ve tedirginlik hakim. Kapıda hizmetçiler biraz kayıtsız, sadece küçük çocuk, adamı görmekten mutluluk duyuyor. Tablo, 1967 yılında Rus psikolog Alfred Yarbus’un göz ve beynin çalışması ile ilgili bir deneyde de kullanılır.⁣

İlya Repin

İlya Repin, Unexpected Visitors, 1888⁣, Tretyakov Gallery, Moskova

6. Herbert James Draper (1863 – 1920)⁣

Victoria dönemi İngiliz ressamı Herbert James Draper, Kraliyet Akademisi’nde okur. En çok bilinen portrelerinin yanında çalışmalarında sıklıkla mitolojik temaları canlandırır. 1900’lü yılların başlarında artık eski şöhreti kalmamış bir ressamdı.⁣

Gülle dolu bir masanın arkasında oturan siyah giysili genç bir kadının büyüleyici görüntüsü, izleyeni hemen etkisi altına alır. Gül tutan eli, dağınık, ama şık toplanmış kızıl saçlarıyla zarif boynu dikkati çeker. Çiçeklerin tazeliği, canlı renkleri ve göz alıcı etkisiyle çevrelenmiş kadın, önündeki yayvan bir kabın içine elindeki gülü batırmak üzere.

İngiltere’de Victoria döneminde parfümlü su içinde batırılıp, kurutulan çiçekler modaydı. Pembenin birçok tonunun hakim olduğu çiçekler, masa ve duvar ile kadının giysisi arasında kontrast yaratılmış. Çiçekler belki bir cenaze töreni için hazırlandığı için, belki de yalnızlık ya da ayrılık nedeniyle çiçeklerin yarattığı romantik ortam ile modelin duruşu, yüz ifadesi birbirinin tamamen tersi. Ressamın eserlerinde çiçekler özellikle de güller ve güzel kadınlar sıkça yer alır. Bunda Covent Garden’da (Londra’nın opera, tiyatro, çeşitli pazarların yer aldığı cazibe merkezi) çiçek pazarına bakan bir evde doğmuş olmasının etkisi büyüktür mutlaka.⁣

Herbert James Draper

Herbert James Draper, Pot Pourri, 1897, Tate Gallery, Londra

7. Petrus van Schendel (1806 – 1870)⁣

Hollandalı ressam Petrus van Schendel, Belçika Antwerp’te bulunan ünlü Royal Academy of Fine Arts’a sanat eğitimi için gider; orada ünlü tarih ressamı Mattheus Ignatius van Bree ile çalışır. Bu dönem, onun sonraki sanat hayatında ortaya çıkardığı önemli eserlerinin ilham kaynağı olan Romantizm akımından etkilenmesine neden olur. Portre ressamı olarak ünlenir ve perspektif üzerine yaptığı çalışmalarla bilinir.⁣

Petrus van Schendel, Brüksel’e taşınmasının ardından şehir merkezlerinin ve özellikle mum ve ay ışığıyla dramatik bir şekilde aydınlatılan gece pazarlarını resmetmeye başlar. Sanatçının önemli eserlerinden olan Mum Işığında Pazar’da, izleyenin dikkatini çeken, mum ışığının modelin yüzünü çok gerçekçi bir şekilde aydınlatması ve kusursuz perspektifle oluşturduğu bakış açısıdır. Karanlığın içinde resmettiği mumun ışığı, resimden dışarıya bulunduğunuz mekana taşar adeta.⁣

Petrus Van Schendel’e mum tasvirlerini kullanarak yaptığı resimleri nedeniyle Monsieur Chandelle (Bay Mum) lakabı verilir. Van Schendel’in çalışmaları, chiaroscuro (resimde parlaklık ve karanlık arasındaki vurgulu kontrast, keskin karşıtlıklar yaratacak biçimde düzenlenmiş ışık-gölge dağılımı) ve dikkatle gözlenen natürmort unsurlarına vurgu yapan 17. yüzyıl Hollanda mum ışığı tabloları geleneğine çok şey borçludur.⁣

Petrus Van Skendel

Petrus van Schendel, Market by Candlelight, 1865, Özel Koleksiyon

8. Charles Burton Barber (1845 – 1894)⁣

İngiliz ressam Charles Burton Berber, özellikle çocuklarla birlikte köpeklerin, duygusal portreleriyle bilinir; döneminde çok popüler bir ressam olur. Eserleri fotografik açıdan gerçekçi çizimlere yakındır. ⁣

Charles Burton Barber, Kraliçe Victoria’nın da en sevdiği ressamlardandır ve saraya birkaç resim yapması için görevlendirilir. Resimlerde yer alan hayvanların ve çocukların duygusal imgeleri, yirminci yüzyılın gelişiyle ortadan kaybolur.⁣

Kraliçe Victoria ve kraliyet ailesinin etkisiyle köpeklerin, kedilerin ve diğer evcil hayvanların duygusal görüntülerinin moda olduğu bir döneme ait bu resimde, sevimli küçük bir kız çocuğu, duruşu, yüzündeki ifadesi ve yere attığı bebeğiyle muhtemelen ya bir yaramazlık yaptı ya da ailesinin izin vermediği bir şey yapmak istiyor. Köpek de sanki onu savunmak ister gibi arkasında duruyor. Büyük süslü bir perde arka plandaki odayı, kızın ve köpeğin durduğu odadan ayırırken, tüm ışık küçük kızın ve kısmen köpeğin üzerinde. Arka planında ise ağaçların göründüğü dantel perdeli bir pencerenin önünde piyano ve notalar göze çarpıyor.

Charles Barber Burton

Charles Burton Barber, A Special Pleader, 1893, Touchstones Rochdale, İngiltere

Kaynak
Art UK, Charles Burton Barber, A Special PleaderBonhams, Petrus Van SchendelThe Victorian Web – Pot PourriOlga’s Gallery – Ilya RepinBelvedere – Masterpieces In Focus Max Kurzweil Painting Planet Com – At the door of the school by Nikolay Bogdanov-BelskySkagen Kunstmuseer – Anna Ancher and Marie Krøyer going for an Evening Walk along Sønderstrand


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir