Menu

Türk Edebiyatı’nın Önemli Şairlerinden Şiirler



Turgut Uyar, Attila İlhan, Nazım Hikmet, Edip Cansever başta olmak üzere Türk Edebiyatı’nın önemli şairlerinin sevilen şiirlerinden bir derleme hazırladık.

1. Adımla Nasıl Berabersem, Attila İlhan

Saim Dursun, Durus

Saim Dursun, Duruş

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan
koşar gibi yürüyüşün
karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatın
karanlık boşluklarında akıp giderken zaman

adımla nasıl berabersem öylece beraberiz
seninle her saat seninle her dakika seninle her saniye
gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat
koltuğumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz
ve sonra her zaman her ölümlüye
aynı şartlar altında kısmet olmıyan
gerçekleri görmenin aydınlığı alınlarımızda

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın

2. Acil ile Begonya, Ataol Behramoğlu

Saim Dursun, Sonbahar

Saim Dursun, Sonbahar

Sevdalının elleri pembe begonya
Pencere kıyısında uyuyor saksıda
Çok eski bir masaldan türer akşamlar
Göğsünün teriyle ıslanmış boynumda

O terle öbürsü var ya soğuyan iş sonunda
O begonya var yansıyan acı turunçlarda
İşten dönüşlerim görüyorsun hin ve âcildir
Tünediğim balkon âcil kumru uğultusunda

Bekâr kaldırımlarıyla yürünmüş sokak
Uçan gülleriyle perde uzak çok uzak
Ama begonya hep pencere kıyılarında
Türemekten beklemekten sevdadan ıslak

3. Titrek Bir Damladır, Ahmet Muhip Dıranas

Saim Dursun, Kar

Saim Dursun, Kar

Titrek bir damladır aksi sevincin
Yüzünün sararmış yapraklarında
Ne zaman kederden taşarsa için
Şarkılar taşırsın dudaklarında.

İşlerken hülyanı sesten örgüler
Bir çini vazodan dökülen güller
Gibi hülyanda fecirler güler
Buruşmuş bir çiçek parmaklarında.

Gözlerin kararan yollarda yorgun,
Ve bir zambak kadar beyazdır yüzün;
Süzülüp akasya dallarından gün
Erir damla damla ayaklarında.

Sesin perde perde genişledikçe
Solan gözlerinden yağarken gece
Sürür eteğini silik ve ince
Bir gölge bahçenin uzaklarında.

Sen böyle kederden taştığın akşam
Derim dudağında şarkı ben olsam
Gözlerinde damla, içerinde gam
Eriyen renk olsam yanaklarında

4. Kitaplar Arasındaki Çiçekler, Fazıl Hüsnü Dağlarca

Saim Dursun, Neden

Saim Dursun, Neden

Bıraktın bir hatıralar yığınında beni de yavrum;
Ki sevgim verdi sana bir koku gibi bütün dünyasını.
Ve ben bu sabah vaktinde iyice hissediyorum,
Bir kitap arasına bırakılmış çiçeklerin yasını.

5. Gelmiş Bulundum, Edip Cansever

Saim Dursun, Soguk

Saim Dursun, Soğuk

Ben mişim—neymiş?—su sesiymiş
Oymuş—cam kırıkları gibi gövdemi yakan—
Yanağında sardunya kokusuyla yazdan
Kimmiş o gelen ya giden kimmiş
Bir yabancı mı , yoksa bir ermiş
Değilmiş, bir çağrı bile yokmuş uzaktan.

Güneş mi batarmış bir özel isim bitirir gibi
Yanmış bir ağacın yaprakları mıymış kımıldayan
Ne kalmış bir önceden ya da bir sonradan
Kim koparmış dalından bu yabani incirleri
Ya kimmiş kıyıya çeken hayalet gemileri
Ne yazılmış nereye bu garip kargaşadan.

Yıldızlar, büyülü ülke, adımı unutturan
Bir kaya, bir ot, bir akarsu
Hangi yaz şarkıcılarının ürpertili korosu
Ki bütün ölüleri sağa çıkaran
Ve kenti bir ölüm derinliğine salan
Yani bir gül solarken bir gülün açma korkusu.

Şiirler yazdım, kitaplar okudum
Elime bir bardak aldım, onu yeniden oydum
Derinlerde kaldım böyle bir zaman
Kim bulmuş ki yerini, kim ne anlamış sanki mutluluktan
Ey yağmur sonraları, loş bahçeler, akşam sefaları
Söyleşin benimle biraz, bir kere gelmiş bulundum.

6. Lokman Hekimin Sev Dediği, Metin Eloğlu

Saim Dursun, Problem

Saim Dursun, Problem

İnsan seni sevince iş güç sahibi oluyor
Şair oluyor mesela
Meyhaneden cayıyor bir akşam üzeri
Caysın be güzel
Caysın be iyi
Tütünü bırakıyor tütün neyime zarar
Keseme zarar ciğerlerime zarar sevdama zarar
Seni sevince adamın pabuçları eskimiyor
Beti benzi yeni çarktan çıkmış gibi
Seni sevince insan bilgili saygılı gönlü gani şen
Saçları zencefilli
Erkencecik evine dönmek istiyor canı
Zembilinde karpuzlar hürriyetler duvaklar
Annesinin elini öpüyor ilkten
Yeğenine çukulata almış onu veriyor
Bakıyorsun- Güzin karanfil çiçeğini sever ya-
Güzinde bir demet kırmızısından almış
Sırf seni sevdiği için ya, başka neden?
Hep seni düşün
Hep seni yaşat
Hep seni yıka
Seni doyur üç öğün
Seni bir kanım uyut sonra uyandır
Lokman Hekim seni sev diyor bana
Seni sevmeseydim ilkbaharı kodunsa bul
İstanbul diye bir kent yoktu ki yeryüzünde
Umut diye bir şey yoktu ki yeryüzünde seni sevmeseydim
Hak hukuk bereket diye
Eşitlik kardeşlik hürriyet diye
Yüreğime sağlık ne iyi ettim

7. Söylence, Haydar Ergülen

Saim Dursun, Aliye

Saim Dursun, Aliye

akdeniz gülüşlü bir çocuk olsaydın
ağzının kıyısında uçarılıklar biriktiren
yüzünde bin bir haylazlıkla sevseydin beni
yüreğinden beyaz kuşlar uçardı yüreğime
dokundukça portakal çiçekleri dökerdi
sevilmekten ürpertili dingin gövden
ah çocuk ah kadın ah sevgili
sözlerin aşkı anımsatsa da
gülüşünde onmaz acılar gizli.

8. Bitmemiş Şiirler III, Turgut Uyar

Saim Dursun, O Kadar

Saim Dursun, O Kadar

Sakin ovalar, durgun göller
Sevda içinde uyusun.
İşte, alnımda ter kalbimde ter
Paramparça yırtılmış bakışlarım.
nar çiçeği gölgeler altında gözlerin
Büyüsün büyüsün…

Bu yol Kaf dağına gider Sultanım
Demir asa, demir çarık, ince yürek…
-İnce küpelerin ne yaraşmış
Gözlerindeki kuzgun siyahı aşka.
Demir asa, demir çarık, sevda gerek.
Koçak atlılar doludizgin
Civan gibi güzeller terkilerde.
Kaf dağı…
İşte bütün sisleriyle Elâgözlüm,
İlerde ta ilerde…

Ben nasıl olsa sarhoş olurum
Başımda, gözlerimde, iliklerimde sevda.
Ne şarap, ne rakı bu başka
Hiçbir şey benzemiyor aşka,
Her ne zaman bir şarkı dinlesem, sevdalı
Bir hoş olurum…

Sevdalım, Elâgözlüm, Sultanım.
(Sevda ne de olsa başka şeydir.)
yenikapıda, mehtaba karşı sandalda…

İşte katırtırnakları, gelincikler
Bir koku bir koku hanımelilerden,
Binlerce altın değer her ânım…
Bu sevda Sultânım, bu başka
-İnci küpelerin ne yaraşmış bu akşam,
Gözlerindeki kuzgun siyahı aşka.

9. Bir Acayip Duygu, Nazım Hikmet

Saim Dursun, Guzel

Saim Dursun, Güzel

Mürdüm eriği
çiçek açmıştır.
— ilkönce zerdali çiçek açar
mürdüm en sonra —
Sevgilim,
çimenin üzerine
diz üstü oturalım
karşı-be-karşı.
Hava lezzetli ve aydınlık
— fakat iyice ısınmadı daha —
çağlanın kabuğu
yemyeşil tüylüdür
henüz yumuşacık…
Bahtiyarız
yaşayabildiğimiz için.

10. Anısı Biz Olalım Bu Sokakların, Ahmet Telli

Saim Dursun, Yazma

Saim Dursun, Yazma

Anısı biz olalım bu sokakların
öpüşmediğimiz tek saçak altı
hiçbir otobüs durağı kalmasın
Biz yürüyelim kent güzelleşsin
gürültüsüz sözcükler bulalım
yeni sevinçlere benzeyen

Biz gelince bir yağmur başlar
yüzün çizilir buğulanan camlara
bir uzun karatma biter
akasyalar köpürür birdenbire
ve her avluda adınla anılan
çiçekler sulanır akşamüstleri

Bir arkadaş evinde uğrarız yolüstü
bir fincan kahve içeriz, ısıtır bizi
başını sessizce omzuma koyarsın
gülüreyhan olur soluğun
Biz kalırız kuşlar dönüp gelir
her balkonda bir menekşe sesi

Belki yeniden güzelleştiririz
adları değiştirilen parkları
perdeleri hiç açılmayan evlerde
ışıklar yanar çocuk sesleri duyulur
tanıdık sevinçlerle dolar yeniden
kendi sesini kemiren alanlar

Anısı biz olalım bu sokakların
ve hiç durmadan yağmur yağsın
Biz gürültüsüz sözcükler bulalım
sarmaşıklar fısıldaşsın yine
Gidersek birlikte gideriz
yeni sevinçler buluruz hüzne benzeyen

11. Çakıl, Bedri Rahmi Eyüboğlu

Saim Dursun, Guzel

Saim Dursun, Güzel

Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar

Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım

Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde

12. Şehrazat, Sezai Karakoç

Saim Dursun, Kelebek

Saim Dursun, Kelebek

Sen gecenin gündüzün dışında
Sen kalbin atışında kanın akışında
Sen Şehrazat bir lamba bir hükümdar bakışında
Bir ölüm kuşunun feryadını duyarsın

Sen bir rüya geceleyin gündüzün
Sen bir yağmur ince hazin
Sen şarkılarca büyük hüzün
Sen yolunu kaybeden yolcuların üstüne
Bir ömür boyu yağan bir ömür boyu karşın

Sen merhamet sen rüzgar sen tiril tiril kadın
Sen bir mahşer içinde en aziz yalnızlığı yaşadın
Sen başını çeviren cellatbaşının günü
Sen öyle ki sen diye diye seni anlıyamayız
Şehrazat ah Şehrazat Şehrazat
Sen sevgili sen can sen yarsın


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir