Menu

Pir Sultan Abdal’ın 14 Şiiri



Abdülbaki Gölpınarlı ile Prof. Pertev Naili Boratav’ın incelemelerine göre, 16. yy’da yaşamış olan Pir Sultan Abdal bir Alevi şairidir ve nefesleri bugün de söylenegelmekte olan bir halk sanatçısıdır.

Şiirlerine bakarak adının Haydar olduğu, soyunun Yemen’den geldiği anlaşılmıştır. Rivayete göre Sivas-Samsun demiryolu üzerindeki Yıldızeli ilçesine bağlı Banaz köyünde doğmuştur. Üç oğlu bir kızı olmuştur. Sivas valisi Hızır Paşa tarafından astırılmıştır. Ölümünün 1547-1551 ya da 1587-1590 yılları arasında olduğu sanılıyor.

pir sultan abdal

Hızır Paşa’nın, Sofular köyünde doğduğu, Banaz’a gelerek Pir Sultan’ın önce azabı (Anadolu’nun birçok bölgesinde çiftlik uşağı), sonra müridi olduğu söylenir. Hızır, ozanın himmetiyle İstanbul’a gidip Paşa olmuş, Sivas’a vali olarak geldiğinde önce Piri’ne saygı göstermiş, fakat ozanın onu zina etmek, haram yemek, yetim hakkı almakla suçlaması üzerine öfkelenmiş, Pir Sultan’ı Sivas’ın Toprakkale’sine hapsettirmiş, sonra da içinde Şah adı geçmeyen üç deme (Alevilikte şiir, nefes) söylerse affedeceğini söylemiştir. Buna karşılık Pir Sultan’ın okuduğu üç şiirde de Şah adı geçmekteymiş. Hızır Paşa bu meydan okumaya kızarak ozanın astırılmasını emretmiştir.

Bir rivayete göre, Hızır Paşa ilkin Pir Sultan’ı astırmaya kıyamamış. Kars’a sürmüş, döndükten sonra astırmış. Pir Sultan asılırken herkesin onu taşlamasına buyruk çıkmış. Pir Sultan’ın musahibi bu buyruğa karşı koyamamış, taş atmaya da kıyamadığından ona bir gül atmış. Pir Sultan en çok bu gülden acı duymuş. Bir başka rivayete göre ise, Pir Sultan köpeklerine Sivas’taki Kara Kadı ve Sarı Kadı’ların adlarını takmış ve kadıları haram yemekle suçlamış, bu da asılmasının nedeni olarak gösterilir.

pir sultan abdal 2

1. Nasıl Yar Diyeyim

Nasıl yar diyeyim ben böyle yare
Mecnun edip çöle saldıktan sonra
Alemin bağında bülbüller öter
Giden benim gülüm solduktan sonra
Coşkun sular gibi çağlamayan yar
Gönlünü gönlüme bağlamayan yar
Benim şu halime ağlamayan yar
Daha ağlamasın öldükten sonra

2. Ötme Bülbül Ötme

Ötme bülbül ötme şen değil bağım
Dost senin derdinden ben yana yana
Tükendi fitilim eridi yağım
Dost senin derdinden ben yana yana
Deryadan ayrılmış sellere döndüm
Ateşi kararmış küllere döndüm
Vakitsiz açılmış güllere döndüm
Dost senin derdinden ben yana yana

pir sultan abdal 3

3. Kul Olayım Kalem Tutan Ellere

Kul olayım kalem tutan ellere
Katip ahvalimi yaz yare böyle
Şekerler ezeyim şirin dillere
Katip ahvalimi yaz yare böyle
Allahı seversen katip böyle yaz
Dün ü gün ol şah’a eylerim niyaz
Umarım yıkılır şu kanlı Sivas
Katip ahvalimi yaz yare böyle
Sivas ellerinde sazım çalınır
Çamlı beller bölük bölük bölünür
Ben dosttan ayrıldım bağrım delinir
Katip ahvalimi yaz yare böyle

4. Bin Cefalar Etsen

Bin cefalar etsen almam üstüme
Gayet şirin geldi dillerin dostum
Varır yad ellere meyil verirsen
Kış ola bağlana yolların dostum
İlahi onmaya yardan ayıran
Bahçede bülbüller ötüyor uyan
Kula gölge ise Allah’a ayan
Senden ayrılalı gülmedim dostum

5. Ayrılık Derdinin Dermanı Nedir

Uğrum sıra giden Boz Atlı Hızır
Ayrılık derdinin dermanı nedir
Şu iki aleme olmuşsun nazır
Ayrılık derdinin dermanı nedir
Sığanmıştır ağca kolda bilekler
Hak katında kabul olsun dilekler
Arş yüzünde secde kılan melekler
Ayrılık derdinin dermanı nedir

6. Ağlama Gözlerim Mevla Kerimdir

Kağıda yazarlar ufak yazılar, ufak yazılar
Anasız olur mu körpe kuzular
Derdi yüreğinde olan sızılar
Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir.
Abdal Pir Sultan’ım böyle buyurdu, böyle buyurdu
Ayrılık gömleğim biçti geydirdi
Ben yarılmaz idim felek ayırdı
Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir.

7. Derdim Çoktur Hangisine Yanayım

Derdim çoktur hangisine yanayım
Yine tazelendi yürek yarası
Ben bu derde nerden derman bulayım
Meğer şah elinden ola çaresi

8. Gafil Gezme Şaşkın

Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Yalan dünya senin olsa ne fayda
Akibet alırlar tatlı canın
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda
Söylersin de söz içinde şaşmazsın
Helâli haramı yersin seçmezsin
Nasibin kesilir de sular içmezsin
Akar çaylar senin olsa ne fayda

9. Sendedir Sende

Beni görüp yönün öte döndürme
Yine gitmez meylim sendedir sende
Yıkıp hilal kaşlarını yere indirme
Günah sende değil bendedir bende
Şeker vardır dudağında dilinde
Arzumanım kaldı gonca gülünde
Sen bir padişahsın hükmün elinde
Senin ile davam sendedir sende

10. Geçti Dost Kervanı

Şu karşı yaylada göç katar katar
Bir güzel sevdası gözümde tüter
Bu ayrılık bize ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni
Şu benim sevdiğim başta oturur
Bir güzelin derdi beni bitirir
Bu ayrılık bize ölüm getirir
Geçti dost kervanı eyleme beni

11. Kahpe Felek

Kahpe felek sana n’ettim n’eyledim
Attın gurbet ile taşımı felek
İbtida gülmeyen sonra güler mi
Akıttın gözümden yaşımı felek
Ben feleği gördüm elde var iken
Başım alam gidem derdim er iken
Kol kanat bağladım uçam der iken
Kırdın kanadımı kolumu felek

12. Nefes

Güzel aşık cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi
Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi

13. Dönen Dönsün

Koyun beni hak aşkına yanayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Kadılar müftüler fetva yazarsa
İşte kement işte boynum asarsa
İşte hançer işte başım keserse
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

14. Bana Medet Senden Olur

Sabahtan sabahtan semah tutarım
Dosta kadar gider oy benim katarım
Baykuş gibi viranede öterim
Gel gör ne perişan hallerde kaldım
Pir Sultan Abdalım ben de gülmedim
Aradım derdime dost derman bulmadım
Yol nereden gelir gider bilmedim
Kesildi kervanım bellerde kaldım

Kaynak
Pir Sultan Abdal Oyunu Üzerine İnceleme


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir