Menu

Denizlerimizde Avlanan Balık Çeşitleri



Balık, yüksek protein oranı ve zengin madensel tuz ve mineralleri sebebiyle son derece sağlıklı bir yiyecektir. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde pek çok farklı balık türü yaşar. Denizlerimizde yaşayan hamsi, çipura, kalkan, uskumru, lüfer başta olmak üzere önemli balık çeşitlerini ve bu balık türleriyle ilgili bilgileri sizler için derledik.

Bir yarımada şeklinde olan ve üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde deniz balıkçılığı önemli bir potansiyel oluşturmakla beraber, gereken gelişmeyi kaydedememiştir. Bunun birçok nedeni vardır. Ülkemizde teknik yetersizlikler yanında usulsüz avlanma, trolle avlanma, üreme ve yuvalanma  alanında avlanma yasağı olan tarihlerde (15 Mayıs – 15 Ağustos) kaçak avlanma balıkçılık ekonomimize büyük zararlar verir.

Ülkemizde sanayi ve evsel atıkların arıtılmadan denize verilmesi, balıkların barınmasını ve çoğalmasını engellemektedir. Ayrıca balıkların önemli üreme ve yetişme ortamı olan dalyanlar da bataklık haline dönüşmektedir. Ülkemizde balıkçılığın gelişememesinde diğer bir neden de  halkımızın su ürünlerine besin kaynağı olarak fazla değer vermemesidir. Ancak son yıllarda özellikle büyük kentlerde sağlıklı beslenmenin temel koşullarından biri olarak su ürünleri önem kazanmaktadır. Aşağıda denizlerimizdeki ticari balık türlerini tanıtacağız.

Ünlü Şairlerimizin İçinden Balık Geçen Şiirleri yazımızda da Türk Edebiyatı’nda içinde balık geçen şiirleri okuyabilirsiniz.

1. Barbunya – Mullus Barbatus

Bir dip balığı olan barbunyanın boyu 40 cm’e kadar ulaşır. Kış aylarında sahile göçer. Ekonomik değeri yüksek, lezzetli bir balıktır. Avlanma sınırı 13 cm’dir. Kaya barbunyası, kum barbunyası, ot barbunyası ve paşa barbunu olmak üzere 4 çeşidi vardır.

Barbunya - Mullus Barbatus

Bunların içinde en makbulu kaya barbunyasıdır. Sırtı kırmızı ve karın kısmı beyaz olan kaya barbununun sırtında hiç gri leke bulunmaz. Kum ve ot barbunyasında ise sırt gri ile kırmızı renklerin karmaşası halindedir. Paşa barbununun her iki yanında çeneden kuyruğa doğru sarı bir şerit bulunur.  Tekir balığı ile çok karıştırılır. Tekir çene altı bıyıklarının uzunluğu, küt kafası ve birinci sırt yüzgeçindeki sarı siyah benekleri ile barbunyadan ayrılır. Barbunyanın balığın en lezzetli zamanı Ağustos ile Ekim ayları arasıdır. Ekim en yağlı ve lezzetli olduğu aydır.

2. Çipura – Sparus Aurata

Yarım kiloya yakın olanlarına lidaki denir. Akdeniz ve Ege’de yaygındır. Kültür balıkçılığına uygun olduğu için genellikle balıkçı tezgahlarında çiftlik çipurası bulunur. Tezgahlarda deniz çipurası çiftlik çipurasına göre daha az, ama daha lezzetlidir. Temmuz’dan Kasım’a kadar lezzetli olduğu aylardır. Ama en lezzetli olduğu aylar Eylül ve Ekim’dir.

Çipura - Sparus Aurata

3. Hamsi – Engraulis Encrasicolus

Türkiye’de en çok avlanan deniz balığıdır. Ağırlıklı olarak Karadeniz’den ve Marmara’dan avlanır. Karadeniz hamsisi Azak ve Karadeniz olmak üzere ikiye ayrılır. Azak hamsisinin burnu daha küttür. Azak Denizi’nde üreyip kışlamak üzere güneye, bizim Orta ve Doğu Karadeniz bölgesine inerler. Nisan sonunda da kuzeye göç ederler.

Hamsi - Engraulis Encrasicolus

Karadeniz hamsisi ise kuzeybatı Karadeniz’de ürer, kışlamak üzere Kasım’dan Şubat’a kadar Trakya kıyılarına ve Marmara’ya göç eder. Nisan ayında da yumurtlamak üzere Karadeniz’e çıkar.

Ayrıca Marmara Hamsisi denilen, yalnız Marmara’da çıkan, daha küçük ve göç etmeyen bir hamsi türü de vardır. Ocak, Şubat, Kasım, Aralık en lezzetli olduğu aylardır.

4. İstavrit – Trachurus Trachurus & Trachurus Mediterraneus

karagoz istavrit

Karasularımızda 2 türü vardır: Karagöz istavrit  ve sarıkuyruk istavrit. Küçüğüne kraça adı verilir. Sarıkuyruk, karagöze göre daha büyüktür. Sonbahar ve kış aylarında tüketilir ama Ekim ve Kasım en lezzetli olduğu aylardır.

sarikuyruk istavrit

5. Kefal – Mugilidae Ailesi

has kefal balık

Kefal aslında 100’e yakın balık türünün ortak adıdır. Denizlerimizde 6 türü yaşıyor: Has kefal, altınbaş kefal, dudaklı kefal, mavri kefal, sivriburun kefal, rus kefali. Küçüğüne ilerya denir. En lezzetlisi has kefal ve altınbaş kefaldir. Nisan, Mayıs, kış ayları kefalin lezzetli olduğu dönemlerdir.

6. Kolyoz – Scomber Japonicus

Kolyoz - Scomber Japonicus

Uskumruya benzer, ama aralarında belirgin farklar vardır. Kolyozun gözleri daha iridir. Kolyozun ağzı geriye doğru daha uzundur, uskumruya göre ağız yapısı daha kısadır. Uskumrunun yüzme kesesi çok küçüktür, kolyozun yüzme kesesi belirgin derecede büyüktür. Kolyoz daha yuvarlaktır, uskumru daha yassıdır. Kolyozun yanlarda sarımsı lekeler vardır, uskumrunun ise pembe gibidir. Uskumrunun sırt çizgileri aşağıya doğru oldukça düzgün paralel iner, kolyozda bu düzen yoktur, desenler daha karışıktır. Ama en önemlisi uskumru daha lezzetlidir. Ortalama uzunluğu 15- 30 cm, hatta 50 cm’ye kadar varabilir. Türkiye’de tüm denizlerde bulunur. Ocak ayı en yağlı zamanıdır.

7. Kupes – Boops Boops

Kupes - Boops Boops

Akdeniz, Ege, Marmara’da yaygındır. Deniz suyu sıcaklığı arttıkça yaşam alanları da genişler. Kupesin gözleri kocamandır ve biraz dikkatli bakarsanız gözlerinin üstünde sanki göz kapağıymış gibi kapanıp açılan saydam zarı görebilirsiniz. Kupes balıklarının ortalama boylan 20 cm.’dir. 35- 40 cm’yi bulan iri kupeslere de rastlanır. Eti oldukça lezzetlidir. Haziran- Eylül arasında en lezzetli aylarıdır.

8. Levrek – Dicentrarchus

Levrek - Dicentrarchus

Fazla gezici olmayan yerli balıklardan sayılır. Lezzetli ve ekonomik değeri yüksek olduğundan, deniz çiftliklerinde de üretilmektedir. Şubat-Mayıs arasında en lezzetli zamanıdır. Bayağı levrek ve benekli levrek olmak üzere iki tipi mevcuttur. Sırtlarındaki çok sayıda benek ile ayrılırlar. Benekli levrek Güney Ege ve Akdeniz’de, bayağı levrek ise bütün denizlerimizde görülür. Karadeniz’de kötek olarak da bilinen minekop da bu familyanın diğer bir türüdür.

9. Lüfer – Pomotomus Saltator

Lüfer - Pomotomus Saltator

Büyüklüğüne göre lüferin çeşitleri şöyledir:

10 cm’ye kadar -> yaprak

11-13 cm arası -> çinekop

14-16 cm arası -> kaba çinekop

17-20 cm arası -> sarıkanat

21-30 cm arası -> lüfer

31-35 cm arası -> kaba lüfer

35 cm’den büyük -> kofana

Karadeniz ve Marmara’da bulunur. Ağustos, Eylül, Ekim en lezzetli aylarıdır. Soğuk denizde yaşayanları daha lezzetli olur. Türkiye’de ise Karadeniz ve Marmara’da avlananları daha lezzetlidir.

10. Mezgit – Merlangius Merlangus

Mezgit - Merlangius Merlangus

Daha çok Marmara ve Karadeniz balığıdır. Türkiye’de 2 türü vardır. Türlerden birinde alt çenesinde küçük bıyık vardır. Tavuk balığı olarak da bilinen mezgit bütün denizlerimizde bulunmakla beraber en çok Karadeniz’de bulunur. Şubat, Mart, Nisan ayları arasında lezzetlidir.

11. Orkinos – Thunnus Thynnus

mavi yüzgeçli orkinos

Tonbalığı olarak da bilinir. Eti konservecilikte kullanılır. Genç orkinoslar sürüler halinde palamutlarla birlikte Karadeniz’den Akdeniz’e göçerler. En bilinen türleri sarıkanat orkinos, güney mavi yüzgeçli orkinos, çizgili orkinos, uzun kanat orkinos ve kocagöz orkinos gibi türleridir.

Nisan’da Akdeniz’e giren orkinoslara, 1 Mayıs ile 15 Temmuz arasında âdeta bir avcı ordusu saldırıyor. Yaklaşık 50 tonluk yüzer kafeslerle yakalanan orkinoslar, balık çiftliklerine getiriliyor. Mayıs-Kasım arasında canlı balıklarla beslenen orkinoslar, bu süre içinde yaklaşık yüzde 50 oranında kilo alıyor. Kanlı görüntülerle iç sızlatan hasattan sonra orkinos etleri çoğunlukla Japonya’ya ihraç ediliyor. Mavi yüzgeçli orkinos, ekonomik ve ekolojik anlamda son derece değerli bir tür olmasına karşın, aşırı avlanma nedeniyle hızla yok olma tehlikesi altında.

12. Palamut – Sarda Sarda

Denizlerimizde giderek azalan balık türlerindendir. Bizans İmparatorluğu’nda şehrin sembollerindenmiş. Ağustos’tan Şubat ortalarına kadar en lezzetli olduğu aylardır.

Sarda sarda

Palamut boyuna göre şöyle isimlendirilir:

20 cm’ye kadar -> palamut vanozu

20-30 cm arası -> çingene palamutu

31-40 cm arası -> palamut

40-50 cm arası -> kestane palamutu

51-60 cm arası -> torik

61-65 arası -> sivri

65-70 cm arası -> altıparmak

70 cm’den büyük -> zindan delen

Torik ve toriğin büyük boyları palamuttan daha çok yağlıdır, bu nedenle tuzlama ve lakerdası tercih edilir. Palamut avı Ağustos ayında başlar. Önce Karadeniz’de sürüler halinde vanoz ve çingene palamutu, Eylül’den itibaren de palamut gelmeye başlar.

13. Sardalya – Sardina Pilchardus

sardalya balığı

Akdeniz, Kuzey Ege, Marmara’da bol bulunur. Son yıllarda suların ısınması nedeniyle Karadeniz’de de görülmeye başlanmıştır. Hamsinin yakın akrabası sardalya kurutularak, tuzlanarak hatta balık yağı ve balık unu elde etmekte kullanılır.

Sardalya adı konserve işleminden dolayı konserve ile özdeşleşmiştir. Sardalyanın küçüğüne papalina denilir, ayıklamadan kızartılır. Tirsi ise sardalyanın büyüğüne denilir. Kıl tarzında çok kılçığı vardır ve sardalya kadar lezzetli değildir. Sürü halinde yazın orta, kışın derin sularda yaşayan gezici balıklardır. Eskiden deniz üstünün ateş aydınlatmasıyla avcılığından ötürü ateş balığı diye de tanınır. En lezzetli ayları Temmuz-Ekim arasıdır.

14. Uskumru – Scomber Scombrus

1970’li yıllarda kışlak yeri olan Marmara-Karadeniz’i aşırı kirlenme nedeniyle terk ederek Kuzey Ege’ye yerleşti. Eti çok lezzetlidir. Bol avlanılan uskumru, şimdilerde ekolojik nedenlerle seyrek rastlanan adeta tükenmiş bir balıktır. Kolyoza çok benzeyen uskumru büyüklüğüne göre üç değişik ad ile adlandırılır.

uskumru balığı

 

En küçüğüne kalinarya denir. 20-25 cm civarında ve yağlı olanları uskumru, dönüş uskumrusu ise çiroz olarak adlandırılır. Yazın yakalananlara ise lipari denir. En lezzetli olduğu dönemler yumurtlamaya başladığı Eylül’den Ocak ayı sonuna kadardır.

15.  Çaça

Çaça balığının özel avcılığı yapılmaz. Buna karşı denizlerde ekonomik değeri çok yüksek olan uskumru, palamut, torik gibi balıklar için yem değeri vardır. Sardalya balığına benzer. Kuzey Avrupa ülkelerinde konservesi çeşitli isimlerle pazarlanır. Genellikle Karadeniz’de bulunurlar. Ocak ayında sürüler halinde Marmara Denizi’ne gelirler.

çaça balığı

16. Kalkan –  Scophthalmus Maximus

Bir dip balığı olan kalkan, Karadeniz’in en tanınmış balıklarındandır. Boğazlar, Marmara, Ege ve Akdeniz’de seyrek rastlanır. Gezici balık değildir. Bütün hayatı dipte yatmakla geçer. Karadeniz’in bu ünlü balığı bütün yassı, oval vücudu, bir tarafı siyaha yakın diğer tarafı beyaz rengi ve beyaz tarafındaki düğmeleri ile tanınır.

kalkan balığı

 

Her iki tarafı siyah olan kaya kalkanına nadiren rastlanır. Kaya kalkanı daha çok Sinop, Samsun yörelerinde çıkar. İstanbul Boğazı’nın kuzeyinde, Karadeniz’in batısında avlanan kalkan bir tarafı siyah, bir tarafı beyaz olan bayağı kalkandır. En lezzetli zamanı Ocak sonundan Mart ortalarına kadardır.

17. Mercan –  Sparus Pagrus

Mercan -  Sparus Pagrus

Açık kırmızı renkli, eti beyaz, pullu çok lezzetli kıymetli bir balıktır.

Marmara, Akdeniz, Ege’de yaygındır. 4 türü vardır: Kırma mercan, lekeli mercan, çizgili mercan, fangri mercan. Kırma ve lekeli mercanın en lezzetlisi ve ekonomik değeri yüksek olanıdır. En lezzetli olduğu aylar Nisan’dan Haziran’a kadar geçen süredir.

18. Kılıç Balığı – Xiphias Gladius

Sıcaklığa göre Marmara ve Karadeniz arasında dolaşıp Akdeniz’e göçerler. Açık deniz balığıdır. 800 m derinliğe inebilir. Türkiye’yi çevreleyen denizlerde artık nadir görülen çok lezzetli bir balık türüdür. Akdeniz ve Ege’de yıl boyunca, Karadeniz’de ise yalnız yaz ayları görülür. Her mevsimde yenebilen kılıçın en lezzetli zamanı Eylül-Şubat arasıdır.

kılıç balığı

19. Tekir – Mullus Surmuletus

Etinin lezzeti Eski Roma çağlarından beri namlıdır. Bol avlanılan, ekonomik değeri yüksek bir balıktır. Dört mevsim yenebilecek bu balığın en lezzetli zamanı, aynen barbunyada olduğu gibi Temmuz-Ekim ayları arasıdır. Çoğu zaman birbiri ile karıştırılan iki kuzendir barbunya ve tekir.

tekir balığı Mullus Surmuletus

 

Yaşam alanları, renkleri, biçimleri hemen hemen birbiri ile aynıdır. Dikkatli olmayan gözler aradaki farkı kolay kolay anlamazlar. Tekirin başı daha uzuncadır ve tabi sırt yüzgecinde bulunan hareler ise oldukça belirgindir. Doğal kafa yapılarından dolayı barbunyaların ağızları göz hizasına kadar gelir, fakat tekirlerde bu böyle değildir. Kafalarının şekline nazaran sırt yüzgeçlerinde hare olup olmayışı daha kolay ayırt edilebilir.

20. Trança – Pagru Ehrenbergi

Mercan ailesinden ve Fangri ile aynı türdendir. Ege’nin ünlü balığıdır. Kabukluyu kırıp yiyebilir. Hermafrodit, hem erkek hem de dişi karakteri gösterir. Boyu 30 – 50, en çok 75 cm olur. Eti beyaz ve lezzetlidir. Geçmişte aşırı avlanılması neslini çok azaltmıştır. Ağustos-Eylül arasında eti lezzetlidir.

trança balığı

21. Kırlangıç – Trigla Lucerna & Trigla Hirunda

Çok gelişmiş solungaçları ve gırtlak yapısı medeniyle uğultu, inilti gibi değişik frekanslarda ses çıkarırlar. Bu ses nedeniyle birçok balıkçı tarafından inleyen balık diye adlandırılır ve uğursuz sayılır. Ege, Akdeniz ve Marmara’nın fazla göç etmeyen, yerli balığıdır. Kısmen Karadeniz’de rastlanır. Ilık denizlerin sahil yakınlarında 5 – 300 m derinliklerin diplerinde çiftler halinde yaşar. Küçüklerine derviş balığı da denir. Özellikle çorbası çok lezzetli olur.

Kırlangıç Balığı - Trigla Lucerna & Trigla Hirunda

22. Sinarit – Dentex Dentex

Sinarit balıkları 20 yaşından sonra yavaş büyürler. 20. yaştan sonraki 10 senede sadece 5 cm boy atarlar. Nadiren 1 metre boya ve 10 kg ağırlığa ulaşırlar. Ama çok iri sinarit lezzetli olmaz.

Sinarit sivri dişlere ve kuvvetli bir çeneye sahiptir. Ege Denizi ve Akdeniz’in bazı yerleri, Ayvalık-Dikili arası, Marmara Adası civarı, Kapıdağı sahilleri, Tekirdağ, Saroz körfezi, Çanakkale Boğaz’ında bulunurlar. Mercana benzer ama başı daha küçük ve uzundur. Ensesi basıktır. Yine mercana oranla vücut yüksekliği daha az ve daha uzundur. Mercanın kırmızılığı yerine sinarit eflatun renkler taşır. Temmuz’dan Eylül sonuna kadar en lezzetli zamanıdır.

sinarit balığı

Edebiyatımızın çok kıymetli ismi, Türk öykücülüğünün önde gelen ismi Sait Faik Abasıyanık’ın Sinarit Baba adlı öyküsünden bir alıntıyla bitirelim:

“Evet, fukaradır ama, kibirli değildir. Sinağrit baba fukaralıkta gururu sever. Öteki oltaya geçti. Kokladı. Bu balıkçı Hasan’dır. Geç! Cart curt etmesine bakma! Korkaktır. Sinağrit Baba cesur insandan hoşlanır. Bir başka oltaya başvurdu. Balıkçı Yakup iyidir, hoştur, sevimlidir, edepsizdir, külhanidir. Ama kıskançtır. Kıskançları sevmez Sinağrit Baba, geç. Şu olta, hasisin tuttuğu olta. Sinağrit Baba cömertten hoşlanır. Ama bu oltaya bir baş vurmaya değer. Bir baş vurdu. Hasisin oltasının iğnesini dümdüz etti.”

Kaynak

GEO, Lezzet Vadisi


Facebook Yorumları

1 Yorum
  1. besrin 16/02/2018 / Cevapla

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir