Can Yücel, Gülten Akın, Edip Cansever başta olmak üzere Türk Edebiyatı’nın önemli şairlerinin barış şiirlerini derledik.
1. Barış, Yiannis Ritsos (Çeviri: Ataol Behramoğlu)
Çocuğun gördüğü düştür barış.
Ananın gördüğü düştür barış.
Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba
elinde yemiş dolu bir sepet;
ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak testi gibi
ter damlalarıyla alnında…
barış budur işte.
Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman
ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı çukurlara,
yangının eritip tükettiği yüreklerde
ilk tomurcukları belirdiği zaman umudun,
ölüler rahatça uyuyabildiklerinde, kaygı duymaksızın artık,
boşa akmadığını bilerek, kanlarının,
barış budur işte.
Barış sıcak yemeklerden tüten kokudur akşamda
yüreği korkuyla ürpertmediğinde sokaktaki ani fren sesi
ve çalınan kapı, arkadaşlar demek olduğunda sadece.
Barış, açılan bir pencereden, ne zaman olursa olsun
gökyüzünün dolmasıdır içeriye;
gökyüzünün, renklerinden uzaklaşmış çanlarıyla
bayram günlerini çalan gözlerimizde.
Barış budur işte.
Bir tas sıcak süttür barış ve uyanan bir çocuğun
gözlerinin önüne tutulan kitaptır.
Başaklar uzanıp, ışık! Işık! – diye fısıldarlarken birbirlerine!
Işık taşarken ufkun yalağından.
Barış budur işte.
Kitaplık yapıldığı zaman hapishaneler
Geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman bir türkü
ve dolunay, taptaze yüzünü gösterdiği zaman bir bulutun arkasından
cumartesi akşamı berberden pırıl pırıl çıkan bir işçi;
barış budur işte.
Geçen her gün yitirilmiş bir gün değil de
bir kök olduğu zaman
gecede sevincin yapraklarını canlandırmaya.
Geçen her gün kazanılmış bir gün olduğu zaman
dürüst bir insanın deliksiz uykusunun ardı sıra.
Ve sonunda, hissettiğimiz zaman yeniden
zamanın tüm köşe bucağında acıları kovmak için
ışıktan çizmelerini çektiğini güneşin.
Barış budur işte.
Barış, ışın demetleridir yaz tarlalarında,
iyilik alfabesidir o, dizlerinde şafağın.
Herkesin kardeşim demesidir birbirine, yarın yeni bir dünya
kuracağız demesidir;
ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle.
Barış budur işte.
Ölüm çok az yer tuttuğu için yüreklerde
mutluluğu gösterdiğinde güven dolu parmağı yolların
şair ve proleter eşitlikle çekebildiği gün içlerine
büyük karanfilini alacakaranlığın…
barış budur işte.
Barış sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların
sıcacık bir ekmektir o, masası üstünde dünyanın.
Barış, bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir.
Ve toprakta derin izler açan sabanların
tek bir sözcüktür yazdıkları:
Barış
Ve bir tren ilerler geleceğe doğru
kayarak benim dizelerimin rayları üzerinden
buğdayla ve güllerle yüklü bir tren.
Bu tren, barıştır işte.
Kardeşler, barış içinde ancak
derin derin soluk alır evren.
tüm evren, taşıyarak tüm düşlerini.
Kardeşler, uzatın ellerinizi.
Barış budur işte.
Sharon Cummings, Peaceful Journey
2. Bayramlık, Can Yücel
Koyunlar keçiler ve koçlar için
Ne kadar bayramsa Kurban Bayramı
Bu barış var ya, bu barış
Cephedekiler için o kadar barış
Sarah Porter, Jetstream
3. Barış, Muzaffer Tayyip Uslu
Barış ilan edildi nihayet
Her şey eski halini aldı
Ne olduysa cephede ölene oldu
Bir sabah aldılar evinden
Güneşli bir gün vardı dışarda
Ağaçlar da henüz çiçeklenmemişti
Ne kadar durgundu Allahım deniz
Ve bir daha dönmedi geri
İşte bütün hikâye
Annesi ağlıyor şimdi
Yuriy Shevchuk, Prague Morning On The Charles Bridge
4. Kadınsı, Gülten Akın
…Şimdi bilmem kaçıncı paralelde
Kuru topraklara yağmur yağıyor
Bir filmin orta yerinde kaç gecedir
Uzanıp elimi tutuyorsunuz
Elimi her sefer bir şey için
Elimi her sefer bir kere tutarsınız
Sonra bütün davalarımla ortalıkta
Sonra olanca kalabalığımla yalnız
Hava ve deniz arasında
Ekmekle barış arasında
İnanın hepiniz varsınız
Sonsuz şeyler uğruna mesela
Kırılıp dökülen şeyler uğruna
Kendinizi ne çok aldattınız
Dağlar bildiğince yüksek olsun
Gözden uzak tutamam sizi durun
Yaşamak küçük aldanışlarla güzel
Ölümü alın götürün.
Roman Romanov, Pigeons
5. Barış Koyun Çocukların Adını, Refik Durbaş
Oyunu sever bütün çocuklar
birdirbir, uzun eşek, körebe
bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez
oyun sözcüğünün halkların dilinde
(Oyun koyun çocukların adını)
Savaşa karşıdır bütün çocuklar
kışın: kar altında her sabah
tükenip erise de solgun nefesi
yazın: göğsü sırmalı fabrikalarda
çarkları döndürse de yoksul alevi
savaşa karşıdır bütün çocuklar
nice ölümlerden geçmişlerdir
nice rüzgarlar içmişlerdir
gelincik tarlası çocuklar
(Emek koyun çocukların adını)
Gökyüzünün penceresinden şimdi
bir kuş havalansa
kanat çırpınışlarında
hayatın yağmalanmış sevinci
– Kuş uçar rüzgar kalır
(Sevinç koyun çocukların adını)
Uzay denizlerinde şimdi
bir balık ağlasa
gözyasi billurlarında
yüz bin umut kıvılcımı
– Alev uçar nazar kalır
(Umut koyun çocukların adını)
Çocuk bahçelerinde şimdi
bir çiçek açsa
hüzün sevince dönüşür
sevinç çiçeğe
– Ölüm uçar çocuklar kalır
(Mutluluk koyun çocukların adını)
Barıştan yanadır bütün çocuklar
sabah: kuşatılmış bir toplama kampında
ayrılığın tepsisini okşasa da elleri
aksam: yıldızların mor orağıyla
sessizliği devşirse de yetim öksüz sesi
barıştan yanadır bütün çocuklar
nice çığlık emmişlerdir
nice korku gezmişlerdir
yürekten hisli sevmişlerdir
güvercin harmanı çocuklar
(Devrim koyun çocukların adını)
Barışı sever bütün çocuklar
beştaş, saklambaç, elim sende
bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez
barış sözcüğünün halkların dilinde
(Barış koyun çocukların adını)
Vito Gramarossa, White Bird
6. Ben Maksada Bakarım, Oktay Rifat Horozcu
İnsan dediğin nedir
Abur cubur
Olsa da olur
Olmasa da olur
Maksat barış
Yurtta barış cihanda barış
Kendi savaş
Adı barış
Ama yanarmış yıkılırmış
Boş veeer
Maksat barış
Ivana Westin, Wood Pigeon
7. Olsun Da Gör, Melih Cevdet Anday
O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör
Seyreyle gülü bülbülü
Çifter çifter aylar gökyüzünde
Her gece ayın on dördü
Kuşlar geçecek damların üstünden
Kuşlar konacak dallara
Kanat seslerini duyup uyanırlarsa
Gene kuşlarla uyusun çocuklar
Olanı biteni anlatma.
Hiç görmediğim şey bu
Kurdun gözü yılmış sürüden
Elmanın yarısı soğuk yarısı sıcak
Ağulu bitkilere dolanmış salkım
Güneşten yağmur boşanacak
Yetsin demir çağının beyliği
Yeni bir gün başlıyor demek
Yeryüzünde korkusuz yaşamak
İki milyar kişiye bir dünya
İki milyar kişiye iki milyar ekmek
Yazık olur bu düş yarı kalırsa
Barış günü insan hakkı yenirse
Köroğlu’ nun sözü dinlenmelidir
Sivas ilinin Banaz köyünden
Pir Sultan Abdal dirilmelidir
Ah günüm yetse görmeye seni
Seni övmeye gücüm yetse
Barış çağı altın çağ
Son ozanı ben olayım bu özlemin
Bu özlem bitse
O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör
Seyreyle deli ozanı
Baştan başa sevda, baştan başa tutku
Dili baldan tatlı
Ann Marie Napoli, Peaceful Dove
8. Muharebe Görmüş Bir Adam Anlatıyor, Necati Cumalı
Muharebede ne ölüm korkusu gelir
İnsanın aklına
Ne, evi barkı düşünürsün
Gezin üst kenarın ortasından
Arpacığın tepesinden
Beğendiğin yerini seçersin hedefin
Tetiği elin titremeden çekersin
Artık karşındaki sana benzemez
O da küçük bir dükkân işletir
memleketinde
O da karısını sever
Onun da senin gibi
Küçük bir çocuğu var
Aklına bile gelmez
Artık senin yaşaman için
Onun ölmesi lâzımdır
Yong Shing Sin, Peace Pigeon
9. Çocuklarınız İçin, Rıfat Ilgaz
Zorumuz ne insan kardeşlerim,
Amacınız kökümüzü kurutmaksa,
Yetmiyor mu tayfunlar, taşkınlar,
Bunca aç, bunca sayrı, kırım, kıyım,
Sayısız işkence kurbanları…
En kötüsü,
Güngünden başımıza inen bu gökyüzü!
Bu toplanıp dağılmalar ne oluyor
Yüksek düzeylerde?
Neden alçakgönüllü değilsiniz,
Sözünüz mü geçmiyor birbirinize,
Hangi dilden konuşuyorsunuz?
Barışsa eğer istediğiniz
Uçaklardan başlayın işe
Önce çirkinleşen savaş uçaklarından…
Ya insanları bir yana bırakıp
Sivrisineklerin kökünü kurutun
Ya da bataklıkları!
Shirley Wellstead, Urban Pigeon
10. Cıgarayı Attım Denize, Cemal Süreya
Biz eskiden de en aşağı böyleydik senlen
Bir bulut geçiyorsa onu görürdük
Bir minarenin keyfine diyecek yoksa onu
Bir adam boyuna yoksulluk ediyorsa onu
Ne zaman hürlüğün barışın sevginin aşkına
Bir cıgara atmışsak denize
Sabaha kadar yandı durdu
Adrian Muka, Pigeon
11. Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek 3, Adnan Yücel
Barış dedik bunca yıl
Kardeşlik dedik-sevgi dedik
Yepyeni umutlar doğurduk umut tacirlerinden
Düştük peşlerine korkusuz
Aç-susuz
Ve en dikenli yollarda yalınayak
Gelecekleri kapkara
Dilleri yumuşak
Yalanları güzel ve ak
Girdiler dünyamıza alkışlanarak
Peter Williams, The Dove Boat
12. Korkudan Değil, Edip Cansever
İntihar mı dediniz, sakın cinayet olmasın
Bu tükenmiş kavgası, bu acı, bu nasıl bulduğumuz
Bir ucu Avrupa’da, bir ucu ortaçağda
Ki barış adına yetişir korkunçluğumuz
Kaldı ki söylüyoruz bak: indirin silahları
Yani korkudan değil sizleri görmüyoruz.
Kapak Resmi: Heni Sandoval, Darkest Before Dawn