Sevim Asımgil, Doğu Kaynaklarının Bakış Açısıyla Burçlar Nedir? kitabında astrolojiyi şöyle tanımlıyor: “Astroloji, astronomiye dayanan hesaplama, mantık, zamana bağımlı düşünme ve analiz metotlarını biçimsel algılama, bütüncülük, analog ve sembolik düşünme, zaman bağımsızlığı ve sezgilerle birleştirerek, bir bütün oluşturmaktadır.”
Astrolojinin tarihi 5000 yıldan fazla bir döneme uzanmaktadır. M.Ö. 2000 yılından kalan bir Mısır mumya tabutu, Zodyak burçları sembolleri ile kuşatılmış olan tanrıça Nut’u gösterir. Babil, Hint, Eski Çin, Maya, Eski Yunan, Roma ve Araplar, yani bütün büyük uygarlıklar astrolojiye ilgi göstermişlerdir. Gökyüzünü ilk yorumlayanların kimler olduğu tespit edilememiştir. Fakat bulduklarını, bildiklerini ilk kaydedenler Kaldeliler olmuştur.
Batı astrolojisi aslında Ortaçağ astrolojisinden gelişmiştir. Newton bunun Mısır’da ilk sülaleler zamanında kullanıldığına işaret ederek, Kaldeliler’in bu bilgileri Mısır’dan öğrendiklerini ileri sürmektedir. Akatlar’ın gök gözlemlerinden ilk izler, M.Ö. 4300’lü yıllara dayanmaktadır. Daha sonra astroloji bilgileri Yunanlılar’a geçmiştir. Tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat, akut hastalıkların doruk dönemlerini ayın hareketlerine bağlarmış. Astroloji, Yunanistan’dan Roma’ya ve Arabistan’a yayılmıştır. Ama astroloji bir tek ülkede başlamamıştır. Meksika, Orta ve Güney Amerika gibi yerlerdeki en eski kayıtlardan onların da astroloji bilgisine sahip oldukları öğrenilmiştir.
Müslümanlık’ta astroloji kavramı İdris Peygamber ile başlamaktadır. İdris Peygamber, almış olduğu vahiye dayalı bir şekilde burçlar ve yıldızların, gerek insanlar, gerek yeryüzünde mevcut tüm birimler üzerindeki tesir ve önemini anlatmaya çalışmıştır.
Burçlara ilk defa temas eden Homeros olmuştur. Milattan önce IV. yüzyılda yaşayan Grek matematikçisi Eudoxus, 44 burç adı sayar. Ptolemy ise 48 burçtan bahseder. Burç adları ise Hipparchus’a atfedilir. Bugün kullanıldığı şekliyle 12 burç, Latin yazınında ortaya çıkmıştır. Yunanlı gökbilimci Hipparchus burçları şöyle isimlendirmiş:
| Burç | Element | Yönetici Gezegen | Tarih |
| Koç (Aries) | Ateş | Mars | 21 Mart – 20 Nisan |
| Boğa (Taurus) | Toprak | Venüs | 21 Nisan – 20 Mayıs |
| İkizler (Gemini) | Hava | Merkür | 21 Mayıs – 21 Haziran |
| Yengeç (Cancer) | Su | Ay | 22 Haziran – 22 Temmuz |
| Aslan (Leo) | Ateş | Güneş | 23 Temmuz – 23 Ağustos |
| Başak (Virgo) | Toprak | Merkür | 24 Ağustos – 23 Eylül |
| Terazi (Libra) | Hava | Venüs | 24 Eylül – 23 Ekim |
| Akrep (Scorpion) | Su | Mars | 24 Ekim – 22 Kasım |
| Yay (Sagittarius) | Ateş | Jüpiter | 23 Kasım – 21 Aralık |
| Oğlak (Capricorn) | Toprak | Satürn | 22 Aralık – 20 Ocak |
| Kova (Aquarius) | Hava | Uranüs | 21 Ocak – 19 Şubat |
| Balık (Pisces) | Su | Neptün | 20 Şubat – 20 Mart |
Astrolojinin ilk dönemlerinden itibaren burçlar dört elemente göre sınıflandırılmışlardır:
Ateş: Koç, Aslan, Yay (Hareketlilik ve enerji)
Ateş tabiatlı bir insanın en bariz özelliği, kendini beğenmiş, gururlu, dediğim dedik tavırlı, daima çevrelerine hükmetmek isteyen bir tabiata meyilli olmalarıdır.
Toprak: Boğa, Başak, Oğlak (Sağlamlık ve sahip olma)
Toprak tabiatlı insanların ortak özelliği, sabit fikirli, genelde maddeye dönük bir tabiata meyilli olmalarıdır.
Hava: İkizler, Terazi, Kova (Entelektüellik ve iletişim)
Hava tabiatlı insanların özelliği, sabırlı olmamaları ve bir konudan kısa sürede bıkıp başka bir konuya merak sarmaya meyilli olmalarıdır.
Su: Yengeç, Akrep, Balık (Duygusallık ve sezgiler)
Su tabiatlı insanların özelliğiyse, son derece duygusal bir kişilik yapısına meyilli olmalarıdır.
Astroloji deyimlerini şu şekilde özetlemek mümkündür:
Zodyak: Burçlar kuşağının ismidir. Burçlar birer kimlik vazifesi görürler. Tutumları, ihtiyaçları ve eğilimleri yansıtırlar.
Gezegenler: Psikolojik fonksiyonlardır.
Evler: Daha somut ve belirgindir. Günlük hayatın tüm alanları için mutlaka bir ev vardır.
Aspektler: Gök cisimlerinin arasındaki devresel ve geometrik karşılıklı ilişkilerdir. Bu açısal ilişkilerin bazıları uyumlu etki gösterirken, bazıları ters, bazıları da değişkendir.
Burçları bir fiille şöyle nitelendirebiliriz:
Koç: Varım
Boğa: Sahibim
İkizler: Düşünüyorum
Yengeç: Hissediyorum
Aslan: İstiyorum
Başak: Ayrıştırıyorum
Terazi: Bağdaştırıyorum
Akrep: Kuşkulanıyorum
Yay: İnanıyorum
Oğlak: Yararlanıyorum
Kova: İcat ediyorum
Balık: Düşlüyorum
Her burcun yöneticisi olan gezegenler ise şöyledir:
Mars: Koç burcunun ve Akrep burcunun yöneticisidir.
Venüs: Boğa ile Terazi’yi yönetmektedir.
Merkür: İkizlerle, Başak’ın yöneticisidir.
Ay: Yengeç’i yönetir.
Güneş: Aslan’ın yöneticisidir.
Jüpiter: Yönettiği burç Yay’dır.
Satürn: Yönettiği burç Oğlak’tır.
Uranüs: Kova burcunu yönetmektedir.
Neptün: Balık burcunun yöneticisidir.
Doğduğunuz anda doğum yerinizin doğusunda ya da başka bir şekilde söylemek gerekirse, güneşin doğuş istikametinde ya da yine başka bir ifade ile biri tam doğarken başınızı doğuya çevirdiğinizde ufukta yükselen takım yıldıza yükselen burç deriz. Yükselen burcumuz kişiliğimizi, kimliğimizi, görüntümüzü ele verir.
Ay burcumuz ise duygularımızı, ruhsal durumumuzu, iç güdülerimizi, bilinçaltımızı, dürtüsel güdümlerimizi, düşünmeden verdiğimiz tepkileri ve duygularımızı nasıl ifade ettiğimizi anlatır. Dişil enerjiye sahiptir. Kadınları, annemizi, erkeklerin haritalarında kadınlarla olan iletişimlerini, yine ayın konumuna bakarak anlarız. Nasıl bir anneye sahip olduğumuz, annemiz ile olan iletişimimiz, ay burcumuzun bizlere verdiği bilgiler dahilindedir.
Yorum Yap