Menu

Olta Çeşitleri, Malzemeleri ve Olta Balıkçılığı



Su ürünleri avcılığında gerek sportif gerekse ticari balıkçılıkta oltalar yaygın olarak kullanılır. Kıyıda, açık denizde, diğer taraftan akarsu ve göllerde olta avcılığı yapılmaktadır.

Oltalar sınıfında yer alan av araç ve gereçleri genel olarak iğne, kanca, beden (misina veya sicim), fırdöndü, batırıcı, yüzdürücü ve yönlendirici malzemelerin amaca uygun miktar, boyut ve teknik tasarım çerçevesinde bir araya getirilmesi ve donatılması sonucunda hazırlanır. Balıklar ve diğer hareketli su canlılarının olta iğnesini ısırması, yutması veya iğneye takılması ile avlama gerçekleşir. Yakalanan ürünün beden ve yardımcı malzemelerle tekneye veya karaya alınmasıyla av tamamlanır. Olta avcılığı şeklinde tanımlanan bu işlemlerin bütünü, değişik balık davranış biçimleri yanında avcılığı yapan kişinin teknik ve deneyimlerine, kullanılan malzemenin uygunluğuna, sağlamlığına ve ortam koşullarına bağlıdır.

Olta Balıkçılığı

Olta Malzemeleri: İğne, kancalar, beden malzemesi (monoflament ve multiflament), batırıcılar, yüzdürücüler, yönlendirici ve destek malzemeleri olmak üzere beş grupta toplanabilir. Her grupta değişik yapı, model ve boyutta bulunan malzemeler, avlanma türü ve şekline göre bir araya getirilerek olta hazırlanır.

1. İğne ve Kancalar: Olta takımlarının en aktif malzemesini iğneler oluşturmaktadır. Balık ve diğer su ürünleri iğneye takılarak yapılan avlanma şeklidir. İğne ve kancalar iyi kalite çelik, bronz, nikel ve krom karışımı metallerden imal edilir. İğnelerde; suya dayanıklılık, burulma, darbelere karşı mukavemet ve avlama etkinliği önde gelen esas ölçütlerdir. Bunun yanında iğnelerin teknik özelliklerinin avlanacak türe uygunluğu büyük önem taşımaktadır. Olta iğneleri yapı olarak 4 kısımdan oluşur. Bunlar: Uç, boyun, beden ve pala bölümleridir.

Uç: Olta iğnesinin uç kısmı sert, sivri ve pürüzsüz bir yapıdadır ve balık ile ilk teması sağlayan kısımdır. Olta avcılığının etkinliği iğne ucunun av türüne uygunluğu yanında malzemenin uygun, kaliteli ve sağlam olmasına bağlıdır. r. Farklı uç modelleri avlanılacak türün davranışları ve olta iğnesinin kopma durumları dikkate alınarak kullanılır. En çok kullanılan uç tipleri arasında beş temel form bilinmektedir: Düz (çukur ağızlı) uç, Gaga uç (içe dönük), Mızrak uç (dışa dönük),  Çift çentikli uç, Çentiksiz (kambur uç).

İğne ucu ve çentik (tırnak) birlikte bir yapı olarak avlanılan türün oltadan kurtulmasını engelleyecek formda seçilmelidir. Uygun formda olmaması yanında kırık, pürüzlü, paslı ve küt uçlar avlanma etkinliğini ve av verimini azaltmaktadır.

Olta Balıkçılığı 1 (1)

Boyun: Olta iğnesinin boyun kısmı uç ile beden bölümlerini birbirine bağlar. Boyun kısmı avlanılacak türün ağız yapısı ve davranışlarına, büyüklüğüne bağlı olarak şekillenir. Bu açılardan çok çeşitli yapılar göstermektedir. İğne boyun yapıları 6 grupta toplanmaktadır: Düz (yuvarlak) boyun, Çapraz boyun, Oval boyun, Köşeli boyun, Limerik boyun, Gözlü boyun

Avlanılacak balığın yemli veya yemsiz bir olta iğnesini kolaylıkla ısırması yutması beklendiğinden boyun kısmının yapı ve teknik özelliği av türüne uygun seçilmelidir. Bu kısım esnek ve sağlam yapılı olmalıdır. İğne ucunun balığa saplanması ile beraber boyun kısmının ağıza, damağa oturması beklenir. Aksi hâlde balık yemi alarak olta iğnesini kusar veya takılmış olta iğnesi kolayca kurtulur.

Gün Batımında Olta Balıkçılığı

Beden: İğne bedeni veya sap olarak adlandırılan kısım boyun bitimi ile pala arasında yer alır. Yuvarlak ve yassı tipleri vardır. Genelde düz yapıda olmakla beraber eğimli, kambur ve çentikli bedenlerde kullanılmaktadır. İğne bedeninin normal uzunlukta olması gerekir. Çoğu iğne türünde normal beden bulunması yanında kısa ve uzun saplı iğnelerde yerine göre kullanılmaktadır. İğne bedenleri beş bölümde toplayabiliriz: Normal beden, Kısa beden, Uzun beden, Kambur beden, Tırnaklı (çentikli) beden.

Pala: Olta iğnesinin tutunma ve bağlantı yeri olan baş kısmına pala denir. Bu kısım iğnenin olta bedeni veya köstek ile bağlantısını sağlar. Olta iğnesinin avcılık karakteri yanında, beden veya kösteklerden kurtulmaması, avı elde etme bakımından önem kazanır. Av, olta iğnesine takıldıktan sonra değişik davranışlar gösterir. Bunlar; ısırma, kusma, yüklenme, başvurma, dönme, kıvrılma ve benzeri hareketlerdir. Bu tür hareketler sonucunda olta iğnesinin sağlamlığı yanında beden veya köstek ile bağlantısının da emniyetli olması gerekir. Bunu sağlamak amacı ile değişik tür pala yapıları geliştirilmiştir. Küçük, az hareketli balıkların avcılığında düz yassı pala başlı iğneler kullanılır. Dönme, kıvrılma ve benzeri hareket gösteren balıklar için çelik köstek kullanıldığından iğne delikli ve topuz başlı palalar daha kullanışlı yapı gösterir. İğne köstek hareketli takımlarda ilmikli pala kullanılır. İğnenin suda duruşunu ayarlamak amacı ile içe ve dışa dönük pala başları mevcuttur. Pala yapılarını altı grupta toplayabiliriz: Düz yassı başlı pala, Halkabaş pala, İlmikli pala, Düz yassı delikli pala, Topuzbaş pala, İğne başlı pala.

Balık Pilaki

Olta İğnelerini Gruplandırırsak: Tek uçlu iğneler, Çok uçlu iğneler, Zokalar, Köstek bağlı iğne, Kancalar.

Balıkçılık sektöründe 30 bin çeşit iğne bulunduğu kaydedilmiştir. Bunların büyük bir bölümünü tek uçlu iğne çeşitleri oluşturur. Tek uçlu iğnelerin boyut yönünden seçiminde avlanılacak balığın türüne ve büyüklüğüne göre karar verilir. Genel olarak iğnelerin boyutları numara ile ifade edilir. Olta iğnelerinin boyut yönünden sınıflandırılmasında l’den itibaren birer rakam olarak artan sayılar, iğnenin giderek küçüldüğünü gösterir. l’den başlayarak ve birer sıfır ilave edilerek büyüyen rakamlar ise iğnenin büyüdüğünü gösterir. Küçük iğneler 1 numaradan 24 numaraya kadar giderek küçülen boyutlarda bulunur. Büyük iğneler ise 1 / 0 numaradan başlayarak 15 / 0’a kadar büyüyen boyutlarda imal edilmektedir.

Birden fazla uç taşıyan iğnelere çok uçlu iğneler denir. Genellikle 2 ve 3 uç taşıyan tipler yanında çok sayıda tırnaksız uç taşıyan özel iğneler (şemsiye iğne) bulunmaktadır. Bu grupta yer alan 2 uçlu iğneler simetrik ve asimetrik yapıda olmak üzere iki alt grupta toplanır.

Üç uçlu iğnelere çarpma adı da verilir. Bu modeller bir beden üzerinde, eşit açı aralıklarıyla üç benzer boyutta uç taşır. Su ürünlerine veya balıklara çarptırılıp taktırılması suretiyle avcılık yapılmaktadır.  Üçlü iğnelerde genelde yuvarlak, oval ve köşeli boyun yapıları görülmektedir. Bu tür iğneler çarpma olarak avcılık yanında beden üzerine kurşun dökülmek suretiyle zokalı çarpma şeklinde de kullanılabilmektedir. Üçlü iğneler genellikle sırtı ve kaşık gibi sürükleme takımlarında yer alır. Balık veya kaşık biçimindeki araçlara 1-3 adet üçlü iğne takılmak suretiyle avcılık yapılmaktadır. Çok uçlu kalamar kancaları da bulunmaktadır. Bunlar bir beden üzerinde çok sayıda tırnaksız uca sahiptir. Genellikle kalamar ve ahtapot avcılığında kullanılır. Çok sayıda uç bulunması yakalanan avın kaçmasını engeller. Uçlar bir sıra olabildiği gibi iki veya daha fazla sıra da olabilmektedir.

Beden fosforlu veya ışıklı yapılırsa daha iyi sonuç verir. Bunlara şemsiye iğne veya şemsiye olta adı verilmektedir.

Olta Balıkçılığı 3

Olta iğnelerinin baş pala kısmına balık başı veya benzeri şekilde kurşun dökmek suretiyle zoka iğneleri elde edilir. Avlanılacak dip balıklarının tür ve büyüklüğüne bağlı olarak 5-100 g arası ağırlıkta zoka hazırlanır. Yemli ve yemsiz zoka iğneleri olmak üzere iki şekilde kullanılır.

Zoka takımları yemli oltalar arasında yer alan önemli av araçlarıdır. Zokalı oltalar ile önemli ölçüde çipura, fangri, mercan, trança ve karagöz avcılığı yapıldığı bilinmektedir. Zoka oltası hazırlanırken zoka iğnesi, kıstırma kurşunu, fırdöndü ve misina beden kullanılır. Donatımda zoka iğnesi bir ara beden (misina) ile fırdöndüye bağlanır. İkinci bir ara beden ve fırdöndü buna ilaveten takılabilir. Fırdöndü ile olta bedeni arasına kıstırma ipi ve zoka kurşunundan ağır olmamak üzere bir kıstırma kurşunu takılır. Olta bedeni (misina) avlanılacak derinliğe göre hazırlanıp eklenir.

Yemsiz zokalara seğirtme adı verilmektedir. Yapılışı zoka iğnesinde olduğu gibidir. Yapıları farklı olup torpil ve balık vücudu şeklinde dökülür. Bunlar genellikle sürükleme şeklinde kullanılır. İğne sabit ve hareketli olmak üzere 2 şekilde bağlanmaktadır. Sabit iğne kurşuna gömülü ve hareketsizdir (palamut-torik seğirtmesi). Bazı seğirtme tiplerinde uç kısma halka bağlanır ve halkaya üçlü olta iğnesi takılır (kofana ve lüfer seğirtmesi). Bir diğer şekli de yünlü zokalardır. Bunlar tek iğneli hazırlanır ve seğirtmeden daha küçük kurşun taşır. Zoka kurşununun ortasında bulunan deliğe tüy parçası takılmakta ve böylece su içinde hamsi, istavrit gibi balık görünüşü kazandırılmaktadır.

Hamsi

Hamsi

Büyük balıkların olta ile avcılığında büyük boyutlu (10/0-15/0) kalın iğneler kullanılmaktadır. Bunlara kanca adı da verilmektedir. Bu tür kancalarda doğrudan köstek bağı yoklamalara karşı dayanıklı olmamaktadır. Bu yönden kancanın baş kısmına sabit olarak fırdöndü monte edilir. Fırdöndü parçasını bedene takılabileceği gibi ara zincirle kösteğe bağlı olarak da kullanılabilir. Fırdöndü parçası iğne veya kancanın sert hareketler karşısında köstek veya bedenden kurtulmasını engellemekte her türlü dönme ve kıvrılmalara karşı emniyet sağlamaktadır. Çelik tel veya zincir köstekler ısırmaya veya kesmeye karşı önlem gerektirir. Bu durum avcılığın başarısını artırır.

Somon

Somon

Olta takımları kullanılırken akıntı, avlanılacak türün gösterdiği davranışlar gibi nedenlerle dönme, bükülme ve gam meydana gelir. Yemin türü ve takılış pozisyonu daha sonra avlanılan balığın davranışları da eklenince beden ve köstekler gam yapabilir. Bu durum genellikle kırılmalara ve kopmalara neden olmaktadır. Bu nedenlerden olta bedenlerinde dönme ve gamların engellenmesi amacıyla fırdöndü, halka ve köstek plakaları kullanılmaktadır.

Fırdöndü:  Olta kullanılırken meydana gelebilecek gamları engellemek için uygun boyut ve modelde bir veya birkaç fırdöndü donatmak gerekmektedir. Fırdöndünün suya dayanıklı olması için çelik, pirinç, nikel ve alaşımlardan elde edilen sağlam metal malzemelerden yapılır. Fırdöndü, iğne-köstek, iki ayrı köstek veya köstek-beden arasında donatılmaktadır. İki ucu serbest hareket edebilen bu parça olta bölümlerinin aynı yönlerde dönme hareketine imkân sağladığından gam oluşmaz ve varsa bile mevcut olan gam avcılığı etkilemez. Fırdöndü kullanılmadığı zaman meydana gelen dönme ve gamlar oltayı bozar ve av verimini düşürür. Kimi durumlarda olta bedeninin veya kösteğin bağlantı yerlerinden kopmasına neden olur.

Değişik olta takımlarında kullanılan farklı model ve boyutlarda fırdöndü çeşitleri bulunur. Bunlar arasında düz (norm) fırdöndü ve klipsli fırdöndüler ilk sırayı alır. Daha az kullanılmakla beraber bilye yataklı ve torpil yapılı fırdöndü tipleri de vardır. Dip uzatma oltalarında düz (norm) fırdöndü kullanmak uygun olur. Sürükleme takımlarında klipsli fırdöndü, çalışma kolaylığı sağlar. Büyük ve hareketli balıklarda, torpil fırdöndü veya bilye yataklı fırdöndü kullanılmalıdır

Olta Balıkçılığı 4

Halka: Olta balıkçılığında gamlanmayı önlemek amacıyla iki tip halka kullanılır. Bunlar açık ve kapalı halkalardır. Halkalar genelde yaylı paslanmaz çelik, bakır ve pirinç malzemeden yapılır. Yemli oltalarda parlak çelik, yemsiz oltalarda bakır tercih edilmektedir. Kapalı halkalarda beden ve köstekler ayrı ayrı bağ yapılır. Açık halkalar kullanış bakımından kolaylık sağlar. Açık halkalarda en önemli özellik yarık uçlarının çıkıntı yapmaması ve halka bedeni içinde gözlenmiş yapıda olmasıdır.

Köstek Plakası(Omurga): Küçük bir dikdörtgene benzer veya yamuk dörtgen şekilli, metal veya plastikten yapılmış bir plakadır. Bedene üst köşelerinden bağlanan bu plaka gama karşı çok etkilidir. Ana bedene bir kenarı tutturulur, diğer kenarı da kösteğe bağlanır. Kullanılan plaka düz olmalıdır. Su içindeki hareketi esnasında dik şekilde durmak suretiyle bedenin gamını önler. Plaka bağların ayrıca fırdöndü takılması bu parçaların etkinliğini artırır. Köstek plakası, orta suda kullanılan hareketli sürükleme oltalarında gamlanmayı önlediği için büyük yarar sağlar ve avlanma verimliliğini artırır.

Hamsi Tava

Oltanın dibe batması, belli bir derinlikte durması veya belli bir kesimde yüzdürülmesini sağlamak amacı ile çeşitli batırıcılar (ağırlık) kullanılır. Batırıcıların suya dayanıklı ve ekonomik olması gerektiğinden geçmiş dönemlerde taş, cam ve benzeri malzemeler kullanılmıştır. Günümüzde ise batırıcıların yapımında kurşun kullanılmaktadır. Farklı olta yapılarına ve değişik avlama yöntemlerine bağılı olarak birçok kurşun batırıcı tipi mevcuttur. Batırıcılar şekil ve ağırlıkları dikkate alındığında aşağıdaki gibi sınıflandırılır: İskandil kurşunlar, Boncuk kurşun, Yaprak kurşun, Bakla ve torpil kurşunlar, Kıstırma.

Orkinos

Orkinos

İskandil Kurşunlar: Balık vücudu ve torpil şeklinde kurşun veya kurşun çinko karışımı malzemeden yapılan batırıcılara iskandil adı verilir.İskandil kurşunları her tür dip oltasında, çapari takımlarında kullanılmaktadır.

Boncuk Kurşun: Ortası delikli küresel yapılı tiplere boncuk kurşun adı verilir. Boncuk kurşunların serbest takılmasının çeşitli yararları vardır. Olta ucundaki yemli iğne, balık tarafından alındığında kurşunun yaratacağı ağırlık geç algılanır. Oltanın dipte fazla gezmesini engeller ve dipte belirli bir alanda kaymasını sağlar.

Yaprak Kurşun: Düz plaka hâlinde 0.33-1 mm kalınlıkta batırıcı malzemelere yaprak kurşun adı verilir. Kullanılacak yere göre değişik en ve boyda kesilerek sarma suretiyle kullanılır. Oltalarda istenilen ağırlığa uygun en ve boyda kesilen parçalar beden, köstek veya ara beden üzerine dolama sarma yoluyla hareketsiz ağırlık olarak takılır.

Bakla veya Torpil: Kurşun Bakla veya zeytin çekirdeği şeklinde, ortası kanal delikli batırıcılara bakla kurşun adı verilir. Oltalarda kullanılanların ağırlıkları 3-50 g arasında değişir. Atıp çekme şeklinde kullanılan çapari oltalarında köstek üzerine takılır. Bazı kaşık oltalarında beden üzerine ağırlık olarak da takılabilmektedir. Bakla kurşunların büyük tipleri (33-250 g) ağların donatılmasında batırıcı olarak kullanılır.

Kıstırmalar: Küresel yapıda, ortası yarık ağırlık malzemelerine kıstırma adı verilir. Olta takımının dibe gönderilmesi orta suda belli kesimde tutulması veya akıntılı yerlerde oltanın fazla gezinmesini engellemek, istenilen yere daha kısa sürede ulaşmasını sağlamak amacı ile ek ağırlık takılır. Bu durumlarda kolay takılabilen kıstırma kurşunlarından yararlanılmaktadır. Kıstırmanın ağırlığı hiçbir zaman ana batırıcının ağırlığını geçmez. Gerek iskandil, gerekse zoka esas ağırlığı oluşturur. Kıstırma kurşunları gerekli durumlarda yardımcı ağırlık görevi görür.

Pisi Balığı

Pisi Balığı

Yüzdürücü olarak kullanılan şamandıralar olta balıkçılığında önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle göl ve durgun sularda, az akıntılı akarsularda, sakin deniz koylarında ve sığ yerlerde yapılan olta avcılığında şamandıralar kullanılmaktadır. Yüzdürücü olarak görev yapan çeşitli şamandıra tipleri oltanın istenilen su kesiminde tutulmasını, yemli iğnenin balıklar tarafından görülebilecek şekilde askıda kalmasını, balık yakalandığında işaret vererek fark edilmesini ve salma oltalarda yerin belirlenmesini sağlar. Bu amaçlarla aşağıdaki şamandıra modelleri geliştirilmiştir: Küresel (top) şamandıra, Dolgun şamandıra, Kalem şamandıra, Işıklı şamandıra

Balık Ve Olta Çeşitleri

Kıyı, sahil ve açık denizde dip, pelajik ve yüzeyde av yapmaya yönelik olmak üzere ortam şartları balık türü ve davranış biçimleri dikkate alınarak olta takımları hazırlanır ve uygun teknikle kullanılır. Hareketsiz (durgun) oltalar, uygun şekilde yemlenmiş olta iğnesi veya iğne grubunu beden ve diğer malzemeler yardımı ile su ortamında istenilen bölgeye atmak, uzatmak veya sevk etmek suretiyle avlanan türün yemli oltayı yutarak yakalanmasını sağlamak ve uygun teknikle avı karaya veya tekneye almak olarak tanımlanır.

Bu takımlarda atıp toplama işlemleri dışında olta, bulunduğu yerde durgun vaziyette kalır, hareket etmez. Yemli iğnelerin su ürünleri tarafından fark edilmesi, bulunması ve yutulması suretiyle avcılık yapılır. Bu nedenle durgun oltalarda en önemli konu olta takımının teknik donatım özellikleri yanında kullanılan yem çeşidinin av türüne uygunluğudur. İğne hareketsiz kaldığından balığın oltayla teması sadece kullanılan yemlerin tür, şekil ve kalitesine bağlıdır.

Yemli oltaların deniz, göl ve akarsular başta olmak üzere her çeşit su ortamında dip, orta su ve yüzeyde kullanılan tipleri mevcuttur. Bu grupta yer alan oltalar kamışlı olta, salma olta, uzatma ve bırakma akımları olarak da adlandırılabilir. Yapımında çeşitli iğneler yanında beden, fırdöndü, batırıcı, yüzdürücü, işaret şamandırası, kamış, teleskop ve makaralardan yararlanılmaktadır. Doğada mevcut olan her çeşit su ürününü avlamaya yönelik olta tipleri geliştirilmiştir. Hareketsiz yemli oltalar, amatör, sportif, profesyonel ve meslek balıkçılığı içinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu tür oltaların yapımında kullanılacak iğneler, beden ve diğer malzemeler; avlanılması düşünülen türün büyüklüğü (ağırlığı), davranışları ve avlanma yerine uygun olarak seçilmelidir.

Balık Ve Olta Çeşitleri 2

Oltaya Canlı Takılan Yemlerle Avcılık

Yengeç: Çipura avında çok değerli bir olta yemidir. Tırnak boyunda olanları tercih edilir. Yengeç yavruları, diz boyu derinlikteki ve otluk yerlerde kepçe gezdirilerek yengeç toplanır. Yengeç yavrusu gece toplanırsa daha verimli olacaktır.

Teke: Karidese benzeyen küçük deniz canlılarına teke adı verilir. Ülkemiz denizlerinde bu gruba giren bir kaç tür mevcuttur. Otlu yerlerde kepçeler ile toplanır. Teke, mamun gibi yumuşak yemlerdendir. Bu nedenle oltaya takıldığında küçük balıklarca kolayca parçalanabilir. Sonbaharda lüfer avında değerli bir yemdir. Ayrıca her türlü dip balığı avında da kullanılabilir. Canlı olarak kullanılması tercih edilir. Tatlı sularda yaşayan türler, yılan ve levrek balığı avında yararlı olur

Mamun: Deniz balıkları avında çok değerli bir olta yemidir. Canlı olarak kullanılır. Paraketa ile balık avında oltaya takıldıktan sonra bir süre kurutularak iğneden kolayca çıkması veya alınması önlenmeye çalışılır. Mamunun canlısı 3–4 cm uzunlukta ve küçük ıstakoz görünümündedir. Bu canlı l m kadar derinlikteki kumlu humuslu topraklarda, özellikle dalyan alanlarında fazla miktarda ürer.

Karides: Karides etobur balıklar tarafından çok sevilen bir yemdir. Özellikle iri levrek, trança, mercan, lahoz, orfoz gibi balıkların avında çok değerli bir yemdir.

Balık yavruları (Çime): Balık avcılığında kullanılan (küçük balıklara) yemlere çime adı verilir. Sazangiller dâhil bu yavrular canlı kullanılır. Bu balıkları nehir, akan küçük dere ağızları ve kıyı yerlerde kepçeler ile yakalamak mümkündür. Deniz balıkları avında küçük cüsseli tatlı su balıkları da bu amaçla kullanılabilir. Ayrıca değersiz kabul edilen balıklardan da aynı amaçla yararlanmak mümkündür. Denizlerde levrek balığı avcılığında canlı kaya balığı ile başarılı avcılık yapılabilmektedir.

Balık Ve Oltalar

Toprak solucanı: Toprak solucanları özellikle tatlı su balıkları avında çok yararlanılan bir türdür. Nehir kenarlarındaki veya çeşme yakınlarındaki ıslak yerlerden her mevsimde bol olarak temin edilebilir. Toprak solucanları sazan türleri, yılan balığı vs. gibi her türlü tatlı su balıkları avında kullanılır. Canlı olarak kullanılması her balık tarafından çabucak fark edilmesini sağlar.

Kurt: Küçük boy dip balıklar ve kefal avında kullanılan bir yemdir. Ayrıca istavrit, kupes, izmarit gibi küçük cüsseli balık için çok kullanılır. Her türlü balık tarafından sevilerek yenilir. Denizlerde bataklık yerlerde ve özellikle organik maddelerin bol olduğu yerlerde yoğun miktarda bulunur.

Çekirge ve çeşitli su böcekleri: Özellikle alabalık avında alabalıkların bulunduğu su ve çevrede yaşayan çekirge ve çeşitli böceklerden yem olarak yararlanılır. Özellikle kıyılarda bulunan küçük çekirgeleri yem olarak kullanmak mümkündür. Aynı yerlerdeki taşların altından da çeşitli su böcekleri toplanabilir.

Vatoz

Oltaya Cansız Takılan Yemlerle Avcılık

Sülünes: Balık avında çok kullanılan bir yemdir. 6–8 cm uzunlukta ve 1-1,5 cm kalınlıkta, kabuklu bir deniz canlısıdır. Denizlerde az kumlu yumuşak zeminden kürek ile alınan kısmın kalbur içinde suda yıkanması ile kolayca toplanır. Pek çok deniz balığı avında değerli bir olta yemi olarak kullanılır. Mercan, çipura, isparoz gibi dip balıkları avcılığında kullanılır.

Madya: Denizlerde taşlık yerlerde bol bulunan kabuklu bir su canlısıdır. Zemin üzerinde yaşar. Toplamak için herhangi bir kazıya gerek yoktur. Yüzerek ve gözlük takılarak toplanabilir. Ortamda küçük boy balık ve yumuşak yemleri bozuyor ise madya tercih edilebilir. Kabuk kırılarak canlının eti çıkarılır. Kırılan kabuktan ayrılan canlının kapak olarak kullanıldığı sert kısmından bıçak ile kesilerek atılması ve bundan sonra yeme takılması gerekir. Mercan ve çipura avında kullanılabilir.

Deniz minaresi: Madyaya benzer fakat daha küçük yapılıdır. Küçük deniz balıklarını avlamada olta yemi olarak kullanılır. Diğer yemlerin yokluğunda tercih edilir. Otlu yerlerde otlar arasında bolca bulunur.

Deniz salyangozu: Denizden avlanılan pek çok deniz kabuklusunun eti olta yemi olarak kullanılabilir. Deniz salyangozu da bunlardan biridir ve madya gibi toplanır. Deniz dibini tarayarak bir tarak gibi çekilen malzemelerle derin denizlerde de toplanabilir.

Midye ve diğer kabuklu canlıların etleri: Etobur deniz balıkları, her türlü kabuklu deniz canlısının etini severek yerler. Bu nedenle bu tür etlerin oltaya takılması yolu ile balık avı yapılabilir. Denizlerde pek çok yerde temin edilebilecek bu tür canlılardan biri kara midyedir. Özellikle izmarit, ısparoz gibi küçük balık avında midye etinden başarı ile yararlanılabilir. Kum midyesi veya akivades (Tapes decussatus), kidonya (Venüs verrucosa) deniz düğmesi veya diğer pek çok kabuklu su canlısı eti başarı ile kullanılabilecek olan olta yemleridir.

Kefal

Kefal

Parça Halindeki Olta Yemleri ile Avcılık

Akyem ve yaprak yemler (Balık etleri): Beyaz et veren her türlü balık eti olta yemi olarak kullanılabilir. Bu yemlerin kullanılışı avlanan balığa göre değişebilir. Örneğin, mercan avında sardalye balığı 1–2 cm kesilerek oltaya takılır. Bir istavrit veya uskumrunun eti kuyruktan başa kadar kaburgadan kesilerek palamut avında yaprak yem olarak kullanılır. Bazı balıklardan kuyruktan başın sonuna kadar fileto çıkarılarak oltaya etler takılabilir. Her türlü karnivor (et yiyici) balık avında diğer balıketleri başarı ile avcılıkta kullanılmaktadır.

Mürekkep balığı ve kalamar etleri: Mürekkep balığı ve kalamar etlerini de pek çok balık avında balık eti gibi kullanmak mümkündür. Bacakları kesilerek iğneye takılır. Çipura, karagöz, mırmır balıkları için uygun yemlerden biridir.

Mürekkep Balığı

 Mürekkep Balığı

Hamur Halindeki Yemlerle Avcılık Ekmek, makarna, çeşitli hamurlar ile balığın müşterek hamur hâline getirilmesi veya haşlanmış patates, haşlanmış çeşitli hububat gibi karbonhidratlı yemler sazan, kefal, bıyıklı balık gibi balıkların avcılığında kullanılabilen yemlerdir. Özellikle mazmoz yapmak için bu çeşit yemlerden bol ve ucuz olarak yararlanılabilir.

Hamur: Sazan balığının hamurla avlanması, hamur hazırlaması bakımında oldukça büyük farklılıklar gösterir. Gerek ana madde olarak kullanılan un (mısır, pirinç, buğday vs.), gerek sulandırma (su, peynir suyu, yoğurt, çeşitli meyve suları vs.) gerekse katkı maddeleri (hazır çorba tozları, sucuk, salam, bakla içi, bezelye gibi hububat püreleri vs.) kullanılır. Yaklaşık bir pakette 800-850 g bulunan bu un, ezilmiş bira mayası ile karıştırılarak iki yumurta vasıtası ile sulandırılır ve hamur hâline getirilir. Gevşekçe olan bu hamurdan ceviz büyüklüğünde toplar oluşturulur ve kaba mısır ununa bulanarak iyice kaynayan suya atılıp dış yüzeyinde bir kabuk oluşuncaya kadar (1–1.5 dk) yüzdürülerek kaynatılır. Kaynatılan toplar, strech-filme sarılarak buzdolabında saklanır. Omnivor olan sazan, özellikle yemin bol bulunduğu yerler veya dönemlerde oldukça seçicidir.

Ekmek: Ekmek olduğu gibi kullanılabildiği gibi (kabuk kısmı), bütün bir ekmek evde hafif şekerli suya ıslanıp iyice yumuşadıktan sonra tülbentte suyu sıkılarak hamur hâline getirilerek de kullanılabilir. Genelde kolay elde edilebilen bir yemdir.

Dane: Bakla, bezelye, mısır, keten tohumu ve nohut gibi daneler iğneye geçecek ancak yem dağılmayacak kıvama kadar kaynatılıp soğuk suda bekletildikten sonra kullanılır. Bu tür yemleri şamandıralı beden ile kullanmakta yarar vardır. Bunun için geçerli iki yöntem söz konusudur.

Yüzdürme yöntemi: Bu yöntemde şamandıra, yüzdürücü bir unsur olarak kullanılır yani yem ve kıstırmaların ağırlıkları şamandırayı batırmaya yetmez ancak yem, balık tarafından kapıldığında şamandıra batar. Bu yöntemde, balığın yemleneceği derinlik tespit edilip ona göre bir beden uzunluğu bırakmak gerekir. Beden uzunluğunun kamıştan uzun olması durumunda veya fırlatma sırasında zorluk çekmemek için her iki yöntemde de hareketli şamandıra kullanmak faydalı olacaktır.

Batırma yöntemi: Söz konusu yöntemde -öbürünün tam tersine şamandıra, yem ve kıstırmaların ağırlığını taşıyamaz durumda ve suya tam olarak batmış haldedir. Son kıstırmadan sonra kısa bir beden parçası ile yem dibe yatmış durumdadır. Balığın yemi kapıp yem ve iskandili dipten kesmesi sonucu üzerindeki yük azalan şamandıra, yüzer hale geçer ve balıkçı tarafından görülür. Bu yöntem için su derinliğinin tam olarak bilinmesi gerekir. Yem ve balık ilişkisinin tüm detaylarını fark edebilmek için kıstırma ağırlıklarının iyi ayarlanmış ve şamandıranın en üst noktasının derinliği iyi hesaplanmalı ve yüzeyden ancak 1-2 cm kadar batık olması gerekmektedir.

Kadife Balığı

 Kadife Balığı

Yumru Yemlerle Avcılık

Patates: Sazan avcılığında yüksek proteinli yemler bir yana bırakılacak olursa patates en ideal yemdir. Patates, olduğu gibi kullanılabildiği gibi püre ve un olarak hamur tipi yemlerin bileşimine girer. Patates bütün olarak kullanabileceği gibi dibi batak yerlerde dilim olarak da kullanabilir.

Küspe Yemlerle Avcılık: Ayçiçeği küspesi fabrikada preslenmiş olarak satılmaktadır. Preslenen bu yem sert olduğu için suda uzun süre dayanır, tatlı su balıklarının avcılığında kullanılan bir yemdir. Küspe ile avcılık yöntemi, özellikle aynalı sazan avı için en geçerli yöntemlerden biridir. Tabaka hâlindeki preslenmiş ayçiçeği küspesi 5x5x5 cm ölçülerinden küçük olmamak kaydıyla küp ya da dikdörtgen prizması şeklinde kesilir. Tam ortasından matkapla delinir. Bedeni oluşturacak misina ucuna klipsli bir fırdöndü bağlanır. Bu fırdöndüye aynı kalınlıkta 10–15 cm’lik bir kısa beden ilave edilip küspenin deliğinden geçirilir ve ucuna üçlü bir fırdöndü bağlanır. Bundan amaç, suda eriyen küspeyi rahatça değiştirmektir. Üçlü fırdöndünün serbest kalan iki halkasının her birine bedenden 1 boy ince misina ile 8–10 cm uzunluğunda dörder tane köstek bağlanır. Bunların ucuna da olta iğnesi bağlanır. Böylece 8 olta iğneli bir takım donatılmış olur. Olta iğneleri, küspenin muhtelif yerlerine birbirine dolaşmayacak şekilde tutturulur. Bu takıma ağırlık bağlanmaz, çünkü küspenin kendisi hem ağırlık hem de yem görevi görür. Dip oltası gibi atılıp çıngırak bağlanabilir. Küspe, suda çok yavaş eriyerek dağılırken bunu yemek isteyen balıklar olta iğnelerine takılır. Küspenin üzerine 1–2 damla bitkisel yağ damlatılırsa iyi sonuç alınır.

Kaynak
Ali Pasiner-Balık Ve OltaDenizcilik, Olta Avcılığıİstanbul Olta Balıkçılığı


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir