Menu

Metafor Nedir?



Bireylerin diğer varlıklar ile kendilerini ifade ettiği biçimlerden biri olan, dilde ve edebiyatta en sık karşılaştığımız kelimelerden biri metafor kavramıdır. Metafor kelimesi etimolojik olarak Yunanca meta “öte” ve pherein “taşımak, götürmek” ikilisinin birleşmesinden oluşmakta olup “nakletmek, öteye taşımak” anlamındadır. Bilindiği gibi, kelimeler terim anlamı kazandıklarında etimolojik anlamlarından oldukça uzaklaşsalar da, esas köklerinden tamamen kopmazlar. Bu nedenle çok genel olarak metafor bir şeyin bazı özelliklerinin başka bir şeye transfer edilmesi, taşınması manasındadır.

Metaforlar farklı çalışmalarda çok farklı şekillerde tarif edilmiştir. Webster New International Dictionary’nin metafor tanımı, bir tür nesne veya eylemi gösteren bir kelime veya sözcük grubunun olduğu, aralarında bir benzerlik ya da benzetme önermenin yerine ya da başka bir şekilde kullanılan mecazlı bir konuşmadır. Lakoff and Johnson: “Metaforların özü bir tür şeyi başka bir açıdan anlamak ve yaşamaktır” der.

Arcangelo Di Donato, Metaphor

Arcangelo Di Donato, Metaphor

Metaforlar genellikle söylemi süslemek için basit bir söz sanatı olarak kabul edilir; ancak çok daha fazla önem taşımaktadırlar. Metafor kullanımı bir düşünme yolu ve genellikle günlük yaşamda bizim dünya algımıza saçılmış bir görme yolu anlamına gelir. Metaforlar kendimizin yanı sıra düşünce tarzımızı, dil ve bilimi ifade üzerine biçimlendirici etki yaratır. Bireylerin günlük yaşamında metaforların önemi bundan daha fazlasını içerir.

Bireylerin bir kavram, olay veya olgu hakkında neler bildikleri, ne düşündükleri ve söz konusu kavram, olay veya olguyu nasıl algıladıklarını ortaya koymada son yıllarda metaforlar sıkça kullanılmaktadır. Metafor, bir kelime veya ifadenin bir tür obje veya fikir ifade ederek, bunlar arasında bir benzerlik veya analoji önermek amacıyla bir diğerinin yerine kullanıldığı bir tasvir veya mecaz şeklinde tanımlanabilir. Ivan Strenski,  metaforların sonuçlar olduğunu öne sürer ve metaforların tutumlarımızı yansıtan ve şekillendiren, hatta davranışlarımızı belirleyen role sahip olduğunu belirtir.

Jonathon Crow, Metaphor

Jonathon Crow, Metaphor

Metaforları doğaları ve kullanımları gibi iki temel açıdan ele aldığımızda şu genel çıkarımlar yapılabilir:

1. İnsan beyninin algılama sistemi ile metafor bağlantısı vardır.

2. Dilin yetersizliği metafor kullanımını mecbur kılar.

3. Metafor kullanımında kültürel görecelik vardır.

4. Metaforlar eğitimde kullanılan çok önemli yardımcı ögelerdir.

5. Metafor kullanımının sanatsal boyutu vardır.

Bir metafor, metafor konu ve metafor araç olarak adlandırılan iki bölümden oluşmaktadır. Metafor konu, ifade edilen konuyu belirtmektedir. Metafor araç ise, metaforik olarak kullanılan terim veya terimlerdir ve metafor konu hakkında bir şey söylemek için kullanılır.

Vladimir Kush, Metamorfoz

Vladimir Kush, Metamorfoz

Metaforun tarihçesine bakarsak; Platon her ne kadar retorik bir terim olan metafor kavramını kullanmamış ve kavramı benzerlik belirten diğer kavramlardan ayırmamış olsa da; yorumcular onun sanatçı ve sofistlere yönelik eleştirilerini figüratif dile yönelik bir eleştiri olarak okumuşlar ve metafora duyulan geleneksel şüphenin ustası olarak nitelemişlerdir. Platon’un bir metafor üstadı olduğu düşünüldüğünde, onun bu şekilde yorumlanması, aslında ironik bir durumdur. Her ne kadar felsefesinde müstakil bir metafor yaklaşımı bulamayacak olsak bile, Yunan sanatı ve retoriğine getirdiği eleştirilerden yola çıkarak, Platon’un metafor hakkındaki felsefi yorumunu çıkarsamak mümkündür.

Metaforla ilgili ilk çalışmaları gerçekleştiren filozof olan Aristo, metaforu tam olarak birbirine benzemeyen iki veya daha fazla nesneyi karşılaştıran kelimeler dizisi olarak tanımlar. Aristo şöyle demektedir: “Metaforun efendisi olmak en önemli şeydir. Metafor, dehanın göstergesidir çünkü iyi bir metafor, farklılıkların içindeki benzerliğin sezgisel olarak algılanmasını içerir. Sıradan kelimeler zaten bildiklerimizi iletirler, metaforlar yolu ile yeni şeylere tutunuruz.”

Aristoteles Poetika’da metaforu “yabancı bir ismi, soydan türe, türden soya, türden türe aktarımlarda veya karşılaştırma yaparak, yani paralellik kurarak kullanmak” biçiminde tanımlamıştır. Günümüzde de metafor terimi Aristoteles’in en son bahsettiği şekliyle, yani iki nesne, olay yada ilişki arasındaki paralel, benzer ilişkiler biçimde kullanılmaktadır.

Aristotales

 Aristotales

Dil bilimci George Lakoff ve Felsefeci Mark Johnson, Metafor Teorisi’nin anahtar fikirleri şu şekilde sıralanmaktadır. Metaforlar temelde doğası itibarıyla kavramsaldır; metaforik dil ikincildir. Kavram metaforları gündelik tecrübede temellenir. Soyut düşünce bütünüyle olmasa da büyük ölçüde metaforiktir. Metaforik düşünce kaçınılmaz, hep mevcut ve çoğunlukla bilinçdışıdır. Kavram sistemimiz bütünüyle tutarlı değildir, çünkü kavramlar hakkında akıl yürütmek için kullanılan metaforlar tutarsız olabilir. Biz hayatlarımızı metafor aracılığıyla sağlanan çıkarımlar temelinde yaşarız. Metaforlar bireylerin dış dünyalarını algılamalarının sözel dışa vurumlarıdır. Bu nedenle metaforlar herhangi bir kişinin, herhangi bir kavramla ilgili algısını açığa çıkarmak için kullanılabilecek en etkili yapılardır.

Lakoff ve Johnson’ın insanın biliş ve yaşamında metaforun her yerde bulunmasıyla ilgili ünlü cümlesi şöyledir: “Metafor, günlük yaşamda sadece dilde değil, düşünce ve eylemde de yaygındır. Bizim sıradan kavramsal sistemimiz, düşünme ve hareket etme açısından esas olarak yapısal anlamda metaforiktir.” Dil bilimci Eve Sweetser göre metafor: “İnsanların iki şeyin objektif olarak aynı olduğunu düşünmeden başka bir açıdan bir şeyi anlamamızı sağlar. Bilişsel dilbilim için metafor, tamamen estetik ya da edebi işaretlerle sınırlı değildir, ayrıca önemli bir bilişsel rol oynar.

Kota Neelima,  The Metaphors of the Moon

Kota Neelima,  The Metaphors of the Moon

Metaforun temel özellikleri sıralarken onun yeni, karmaşık ve soyut tecrübe alanlarını daha anlaşılır alanlar üzerinden anlama durumu söz konusudur. Bu bakımdan metafor yalnızca bir dil meselesi değil esasen bir kavramsallaştırma olayıdır. Çoğu durumu doğrudan anlama yerine onu dolaylı anlamak, insan beynine doğuştan verilmiş bir özellik olmalıdır. İnsanoğlu doğup belli bir yaşın üstüne çıkınca metaforik yollarla anlama ve anlatma seviyesine geçebilen, bir şeyi muhtelif şeyler üzerinden sembolleştirerek çağrışım yoluyla algılayan yegane varlıktır.

Metaforun insan beyninin algılama sistemiyle alakalı bir durum olduğunu söyleyebiliriz. Belli bir algılama prensibiyle çalışan bir düzenek olan insan beyni metaforu da kendi çalışma mekanizmasına uyumlu olarak üretmektedir.

Salvador Dalí, The Persistence Of Memory, 1931

Salvador Dalí, The Persistence Of Memory, 1931

Metaforlar yaygın soyut kavramları görselleştirmek için eğitim araştırmalarında kullanılır hale gelmiştir. Metafor dünyayı anlamamıza yardımcı bir düşünce ve görme yoludur. Metafor bireylerin soyut bir görünüm veya teorik gerçeği açıklamak ve anlamak için kullandığı zihinsel bir araçtır. Diğer bir deyişle, metaforlar soyut ya da zor bir şey açıklayan etkili araçlar haline gelir. Ayrıca, metaforlar analiz edilmesi amaçlanan kavramların nasıl algılandığını belirlemek için kullanılır.

Metafor kullanımının en önemli sebebi insan beyninin algılama tarzıyla ilişkili olmalıdır. 1990’larda Gilles Fauconnier ve Mark Turner’ın geliştirdikleri ve bilişsel dilbilimde kullanılan kavramsal entegrasyon teorisi insanoğlunun dilsel becerisinin merkezine metafor kullanım kapasitesini koymaktadır.

Jan Asseljin,The Threatened Swan

Jan Asseljin, The Threatened Swan

Beni Kör Kuyularda

Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,

Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,

Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;

Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.

Ümit Yaşar Oğuzcan’ın, bu şiirinin “Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın” dizesinde şair içinde bulunduğu durumu ve duygularını “kör kuyu” sözünün okuyucu zihnindeki tasavvuruyla (kör kuyu metaforu) ilişkilendirmiştir. Buradaki “kuyu” gerçeğinin “kör” kelimesindeki olumsuz çağrışımlarla birleşerek muhatabın dünyasında oluşturduğu çaresizlik duygusu, bilinmezlik endişesi ve yalnızlık korkusu, şairin çıkış ya da hareket noktası olmuştur.

Kevin Sloon, The Messenger 1

Kevin Sloon, The Messenger

Mecaz ve ve metafor birbiriyle karıştırılabilir; oysa mecaz, bir anlatım biçimi; metafor ise bu anlatımda kullanılan anlatım malzemesidir. Metafor, sanatçıya göre anlatımı güzelleştiren veya etkili kılan unsur; muhatabına göre ise okuma hazzı veren yahut anlamayı kolaylaştıran benzerlikten, anıştırma unsurundan ibarettir ki bu durum, okuyucu açısından çoğu kez bir örnek işlevi görmektedir. Özet olarak şöyle ifade edilebilir: Mecaz, bir şeye geçici olarak başka bir isim vermek iken metafor, verdiğimiz o ismin içindeki kavram, olgu, olay veya varlıktır. Bu noktada mecaz ile metafor asla aynı anlama veya duruma tekabül etmemektedir.

Metafor ve metaforik anlatıma değinirsek; metafor, bir kavram olarak halkın üretip ortak kültüre kattığı tasavvurların ortak ismidir. Metaforik anlatım ise ifade içinde açıklayıcı, düşündürücü, hatırlatıcı veya anlamayı kolaylaştırıcı bir öge olması düşüncesiyle metaforları kullanarak kurulan bir anlatım biçimidir. Yani bu terimlerden birincisi, tasavvur ismi; ikincisi eylem ismidir. Metaforik anlatımı, hem donmuş şekillerden hem de hayattaki anlık olguların tasavvurundan güç alan, hatta toplumsal algılarla ilişkilendirilebilen bir ifade biçimi olarak görmek gerekir. Metaforik anlatım, bir konuyu diğer bir konunun bakış açısından algılamaya ve anlamaya yönelik olarak kompleks bir fenomen ile zihinde daha önce var olan bilgiler arasında bağ kurma sürecidir denebilir.

Andrew Ferez

 Andrew Ferez

Üslup ve yapısal boyutunun yanında metaforun toplumsal boyutu da vardır. Edebiyatta kullanılan metaforlar toplumların kültürlerini de yansıtır. Bir metaforun belirli bir toplumun fertlerinin zihinde oluşturduğu çağrışım  başka bir toplumun fertleri üzerinde aynı çağrışımı oluşturması beklenemez. Sevgilinin gül, aşığın bülbül olması divan şiirinin yayıldığı Afgan, Pakistan, Fars, Arap, Türk ve kısmi olarak Hint toplumlarının ortak metaforudur. Gül-bülbül metaforunun kutuplarda yaşayan Eskimolar için bir mana ifade etmesi beklenemez. Bundan dolayı bir dili sonradan, ikinci veya üçüncü vs. dil olarak öğrenen insanlar öğrendikleri kelimelerin metaforik anlamlarını kavramakta ana dil konuşanlara göre daha büyük sıkıntılar yaşarlar.

Metaforik anlam zamanla kelimeye sabitlenerek kelimenin birinci anlamıymış gibi hareket etmeye başlar. Ana dil konuşurları kültürel hayat içerisindeki sürece dayalı anlam geçişlerini takip etme imkânına sahipken dili sonradan öğrenenler buna ayak uydurmada sıkıntı yaşarlar. Kelimelerin bilhassa kinayeli anlam, mecaz anlam veya yan anlam kazanmalarının temelinde bir şekilde metafor vardır. Deyimlerde, atasözlerinde yahut günlük konuşmalarımızda benzetme yapmadan konuşabileceğimizi hayal bile edemeyiz. Konuşmalar, şiirler, nesirler, diller ve dil üzerine bina edilen tüm edebiyatlar metaforsuz olsalardı canlılığını yitiren kuru ağaçlar gibi olurlardı.

Rene Magritte, Golconda, 1953

Rene Magritte, Golconda, 1953

İnsan beyninin dilde, edebiyatta, eğitimde, fizikte, mühendislikte, geometride ve diğer tüm alanlarda metafor kullanımı yoluna gitmesi aslında kendi doğal yapısının bir neticesi olarak görülmelidir. Silahla hedef almadan hikaye anlatmaya, atasözü ve deyim kullanmadan potaya basket atmaya, sevgiliyi tanımlamak için aydan/güneşten istifade etmeye, bir maç anlatırken savaş tabirlerini kullanmaya, bir üçgen problemini çözmek için benzer üçgenlerden yararlanmaya ve daha nice duruma kadar her alanda metafor kullanmaktayız. Genel anlatımlarda metaforlar okuyucuya ve dinleyiciye anlama kolaylığı sağlarken edebî anlamda ise haz verir. Metaforun edebiyat dünyasında söz sanatı olarak kabul edilmesinin sebebi daha çok ikinci durumla yani edebî haz ile ilgilidir. Yapısal anlamda metafor bir üretim mekanizmasıdır. Metafor marifetiyle önceden mevcut olan örneklere bakılarak yeni ortaya çıkan durumlara karşılık bulunur.

Türk literatüründe ise metaforla ilgili incelemelere geçtiğimiz yüzyılın son çeyreğinden itibaren rastlarız. Halbuki metafor dediğimiz tasarım ve tasavvurların, Türk edebiyatında ve geleneksel Türk pedagojisinde yüzyıllardır anlatma ve öğretme unsuru olarak kullanıldığını biliyoruz. Zira metaforik anlatma ve adlandırma örneklerine Türk dilinin en eski yazılı metinlerinde bile rastlanır. Orhun Kitabelerinde 22 kavramsal metafor tespit edilmiştir.

Kaynak
Metaforlar: Hayat, Anlam ve DilKavramsal metafor kuramı ve belagat: karşılaştırmalı bir inceleme Metaforlar Hayat, Anlam Ve DilMetafor: Bir Anlatım Ve Üretim MekanizmasıÇağdaş Metafor Teorisi: George Lakoff Ve Mark JohnsonHedef Kavramın Metaforik İncelemesi: Zühre Yıldızı ÖrneğiTürkçede Metaforlar ve Metaforik Anlatımlar


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir