Menu

Carl Sagan’ın Hayatı ve Çalışmaları



Astronom, astrofizikçi, astrobiyolog, yazar, bilimin popülerleşmesini sağlayan öncü isimlerden biri olan Carl Sagan, 9 Kasım 1934’te Yahudi bir ailenin çocuğu olarak New York’ta dünyaya gelir. Carl Sagan’ın babası Samuel Sagan, bir giysi fabrikasında makasçı olarak çalışır, annesi Rachel Molly Gruber ise ev hanımıdır.

Babası, daha beş yaşındayken ona sıfırın aritmetikteki yerini, en büyük rakam diye bir şey olmadığını ve büyük rakamların adlarını öğretir. Küçük Carl, sayıları yazmak istediğinde kağıt olmadığı için ona ambalaj kağıdı bulup getiren de odur. Yine aynı yıl anne ve babası onu New York Dünya Fuarı’na götürür. Sagan o fuarı şöyle anlatır: “Orada gördüğüm şeyler, bilim ve yüksek teknolojinin ürünü olacak mükemmel bir geleceğin habercisi gibiydi benim için.”

carl sagan cocuklugu

Carl Sagan çocukluğu

Sagan, Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı (The Demon-Haunted World – Science as a Candle in the Dark) adlı kitabında şöyle yazar: “Ne annem ne de babam bilim adamıydı. Bilim hakkında hemen hiçbir şey bilmiyorlardı. Ancak, beni aynı anda hem kuşkuculuğa hem de meraka teşvik ederken, bilimsel yöntemin birbiriyle zor geçinen iki temel düşünce kalıbını öğrettiler. Ailem, yoksulluğun ancak bir adım ötesinde yaşıyordu. Ama onlara gökbilimci olmak istediğimi söylediğimde, bana değeri hiçbir şeyle ölçülemeyecek denli büyük destek verdiler. Üstelik bir gökbilimcinin ne yaptığına ilişkin bilgileri neredeyse sıfırdı. Her şeyi etraflıca düşündükten sonra bile, doktor ya da avukat olmamın daha iyi olacağı yolunda bir fikir aşılamaya da çalışmadılar.”

“1950’li yıllardaki öğretmenlerime her zaman minnettar oldum ve her birini ayrı ayrı nasıl takdir ettiğimi bilmelerini istedim. Ancak, geriye dönüp baktığımda, en temel bilgileri lise, hatta üniversite öğretmenlerimden değil, bilim hakkında hiçbir şey bilmeyen ailemden, o çok uzaktaki 1939 yılında almış olduğumu görüyorum.”

carl sagan okuma listesi

Carl Sagan’ın okuma listesi, 1954 (Sagan, 1954’te Chicago Üniversitesi’nde öğrenciyken yazdığı okuma listesindeki kitaplarını, tamamıyla, bir bölümü ve dersler için şeklinde kategorilendirmiş.)

1955 yılında Chicago Üniversitesi’den fizik alanında lisans derecesi ile mezun olur ve master belgesini bir yıl sonra alır. Sagan, üniversitesinin gökbilim kulübü başkanı ve basketbol takımı oyuncularından biridir aynı zamanda. Astronomi ve astrofizik dallarındaki doktora çalışmalarını da aynı üniversitede yapar. 1960’tan 1962’ye kadar California Üniversitesi’nde astronomi dersi verir. Berkeley’de ve 1962’de de Harvard Üniversitesi Smithsonian Astrofizik Gözlemevi’nde çalışır.

İlk çalışması gezegenlerin fiziksel koşullarıdır, özellikle Venüs ve Jüpiter’in atmosferlerine odaklanır. Sagan, radyo dalgalarıyla yaptığı çalışmalar ile Venüs’te sıcaklığın 500 santigrat derece olduğunu gösterir, orada su bulmanın da zor olduğunu açıklar. Mariner 2 uzay aracı, 1962’te Venüs yakınından geçerek yüzey sıcaklığının 500 derece olduğunu kanıtlayınca, Sagan tüm dünyada ilgi uyandırır.

carl sagan ve lynn margulis

İlk eşi ile (1957’de evrim teorisyeni, bilim yazarı ve eğitimci, biyolog Lynn Margulis ile evlenir. Çiftin iki çocuğu Jeremy ve Dorian dünyaya gelir. 1965’te anlaşmalı olarak boşanırlar.)

Sagan, pek çok fikir ortaya atar. Uzaylıların binlerce yıl önce Dünya’yı ziyaret etmeleri, ufoların gerçekten var olduğu ve Venüs’ün Dünya’ya benzer yaşanabilir bir gezegen olduğunu ileri sürer. Sagan, yaşamın iki ana bileşeni olan amino asitler ve nükleik asitlerin bazı kimyasalların birleştirilmesi ile elde edilen bir karışımın, ultraviyole ışınlarına maruz bırakarak yaratılabileceğini gösterir. Yani amino asit ve nükleik asitler gibi temel iki yapıtaşını laboratuvar ortamında üretmek mümkündür. Sagan, bu sayede uzay dışı yaşamın kesinlikle varolduğuna inanır. Televizyon programlarında bu konuları, halkın anlayacağı şekilde anlatmaya başlayınca popüler olur. Harvard’da öğretim üyesi olan Sagan’ın araştırmalara yoğunlaşmak yerine, televizyonlara çıkmasını üniversite hoş karşılamaz. Harvard’da sürekli kadroya atanması onaylanmayınca Sagan, 1968’te Cornell Üniversitesi’ne geçer. 1968’te Cornell Üniversitesi Gezegensel Araştırmalar Laboratuvarı’nın direktörü, üç yıl sonra da profesör olur.

carl sagan, 1961

1961, doktora sonrası

Carl Sagan, ikinci evliliğini 6 Nisan 1968’te sanatçı ve yazar Linda Salzman ile yapar. Çift, Voyager Golden Record’un ortak yapımı olan Pioneer plakasının resmini yaratırlar ve Murmurs of the Earth adlı kitabın ortak yazarlığını yaparlar. Tek çocukları Nick, 1970’te dünyaya gelir. Bu evlilik de 1981’de boşanma ile sona erer.

carl sagan ve linda salzman

İkinci eşi Linda Salzman ile

Sagan, Cornell’de uzay çalışmalarını başarıyla sürdürür ve kısa sürede popülaritesi artar. Satürn’ün Titan adlı uydusunun sıvı ve gazlardan oluştuğunu ilk kez Sagan açıklar. Bu uydunun yüzeyindeki bazı organik moleküller nedeniyle renginin kızıla çaldığını da tahmin eder. NASA 1972’de Pioneer 10 ve 1973’te Pioneer 11 adlı uzay araçlarını Güneş Sistemi’nin dışına çıkmak üzere uzaya gönderir. Sagan, bu projede danışmanlık yapar ve bu uzay araçlarına dünyanın yeri ve insanlar hakkında bilgi veren birer plaket yerleştirir. Plaketler alüminyumdan yapılıp üzeri altınla kaplanır. Daha sonra 1977’de Voyager 1 ve Voyager 2 adlı uzay araçları da Güneş Sistemi’nin dışına çıkmak üzere uzaya gönderilir. Sagan, Voyager uzay araçlarına da birer altın plak yerleştirilmesini sağlar. İçeriğini Carl Sagan’ın başkanlığında bir komitenin belirlediği, 116 farklı resim, çeşitli doğal sesler, değişik yaş ve kültürlere göre seçilen müzikler ve mors kodundaki mesajlardan oluşan sesler kaydedilir altın plaklara. Bu kayıtlardan bazıları şunlardır: Dünyadaki her dilden selamlama, hayvan sesleri, The Beatles grubunun Across The Universe şarkısı, J. S. Bach’tan üç senfoni, dünyanın uzaydaki yeri ve uzaklığını gösteren basit mesajlar ve çizimler. Bu uzay araçlarına, ABD Başkanı Jimmy Carter’ın uzayın derinliklerinde yaşayan canlılar varsa, onlara hitap eden yazılı mesajı da yerleştirilir.

carl sagan pioneer 10 1972

Sagan’ın Pioneer 10 ile 1972’te uzaya gönderdiği dünyayı tanıtan plaket

Yazar Ann Druyan ve Carl Sagan, 1970’lerde uzaya gönderilen ve artık Güneş sisteminin dışına çıkmış olan Discover uzay aracının içine yerleştirilmesine karar verilen kayıtların içeriğinin ne olmasına karar veren proje ekibinde tanışıp aşık olurlar. Günün birinde uzaylıların eline geçerse, insan ırkı hakkında fikir sahibi olmaları amacıyla hazırlanmış bu kayıtların son aşamasına gelindiğinde Ann Druyan, bir hastaneye gider ve Carl Sagan’a olan aşkını düşünürken kaydedilmiş beyin dalgalarını da uzaya gönderilecek olan kayıtlar arasına koyar.

“Öykümüz 1974 yılında New York’ta Nora Ephron’un verdi­ği bir yemek davetinde başlamıştı. Carl’ın, kolları yukarı sıvanmış gömleği ve göz kamaştırıcı gülüşüyle ne kadar yakışıklı olduğunu hatırlıyorum. Beyzboldan ve kapitalizmden söz etmiş­tik ve onu böylesine kendini alamadan güldürebilmek beni heyecanlandırmıştı. Ne var ki Carl evliydi ve ben de başka bir erkekle birlikteydim. Eşlerimizle birlikte bir araya geliyorduk. Dördümüz arasında bir yakınlaşma oldu ve birlikte çalışmaya başladık. Bazen Carl’la ikimiz yalnız kalıyorduk ve heyecanlı, elektrikli bir atmosfer oluşuyordu. Ama ikimiz de birbirimize gerçek duygularımızı belli etmedik. Bunu düşünemezdik bile. 1977 ilkbaharının başlarında Carl, NASA tarafından, Voyager 1 ve 2 uzay araçlarına konulacak bir ses kayıt plağının içeriğini belirleyecek komiteyi oluşturmaya davet edilmişti. İki uzay aracı, Güneş sisteminin en dışındaki gezegenlerle uydularını gözlemlemeye yönelik büyük keşif yolculuklarını tamamladıktan sonra kütle çekimiyle Güneş sisteminin dışına gönderilecekti. Böylece, başka dünyaların ve zamanların olası yaratıklarına bir mesaj gönderme fırsatı ortaya çıkıyordu. Bu mesaj Carl’la, karısı Linda Salzman ve gökbilimci Frank Drake’in Pioneer 10 uzay aracına yerleştirdikleri levhadan çok daha kapsamlı olabilecekti. O levha bir öncü olmakla birlikte temelde bir otomobil plakası gibiydi. Voyager 1’e konacak plak kaydındaysa altmış dilden ve balina dilinden selamlaşmalar, evrim konusunda sesli bir anlatım, Dünya’daki yaşamla ilgili 116 resim ve farklı kültürlerin zengin çeşitliliğini sergileyen doksan dakikalık müzik yer alacaktı. Mühendisler, altından yapılacak ses plaklarının ömrünün bir milyar yıl olacağını öngörmekteydiler.” (Ann Druyan 14 Şubat 1997, Ithaca, New York)

carl sagan ve ann druyan

Carl Sagan ve Ann Druyan (Sagan’ın ikinci eşinden boşanmasının hemen ardından 1981’de Ann Druyan ile evlenir. Çiftin Sasha ve Samuel adlarında 2 çocukları olur. Evlilikleri 1996’da Carl Sagan’ın ölümüne dek sürer.)

Sagan, 1973 yılında Stanley Kubrick’in 2001: A Space Odyssey adlı filminde danışman olarak görev yapar; ne yazık ki karakterlerinin uyuşmaması nedeniyle kısa ömürlü olur. Sagan 1978’de insan beyninin ve zekasının evrimi üzerine yazılmış en açık seçik ve kapsamlı kitabı Cennetin Ejderleri (Dragons of Eden) eseriyle Pulitzer Ödülü’ne layık görülür.

“İnsan beyninin çalışma yönünden farklı düzenlemelerinin bu sayısal çokluğu nedeniyledir ki, birlikte büyümüş, birbirlerinin aynı ikizler bile, gerçekte birbirlerine pek benzemezler. Yine bu sayısal çokluk, insan davranışlarının önceden kestirilemezliğini ve yaptıklarımıza kendimizin de hayret ettiği o bazı anları açıklayabilir. Gerçekten de, böylesine büyük rakamlarla yüz yüzeyken insan davranışlarının düzenlilik göstermesi bile bir mucizedir. Bunun yanıtı, beynin bütün olası durumlarının asla gerçekleşmemiş olmasıdır; insanlık tarihi boyunca hiçbir insan tarafından içine girilmemiş, hatta bir kez olsun göz atılmamış inanılmaz derecede zihin düzenlemeleri mevcut olmalıdır. Bu açıdan bakıldığında, her insan gerçekten benzersiz ve farklı olup, bireysel yaşamın kutsallığı da akla yakın bir ahlaksal sonuç olarak ortaya çıkmaktadır.” (Cennetin Ejderleri)

1980’de Sagan, uzay araştırmalarına odaklanan uluslararası kar amacı gütmeyen bir organizasyon olan Planetary Society’nin kurucularından biri olur. Bu kurumun amacı halka uzay ve gök bilimini anlatmaktır. Sagan ilk olarak, kendi yazdığı, sunumunu ve seslendirmesini de kendisinin yaptığı TV dizisi, Cosmos: Kişisel Yolculuk’a başlar. Ayrıca aynı adlı bir kitap da yazar. Cosmos, yayınlandığı dönemde inanılmaz ses getirir. Kitapla televizyon dizisi el ele bir gelişim içinde oluşurlar. Aslında biri ötekinin temelini oluşturur. Kitabın en önemli özelliklerinden biri, okura anlaşılması dikkat isteyen konulara yeniden eğilme fırsatı vermesidir.

“Nedeni kesinlikle bilinmeyen bir felaket sonucu dinazorların dünya sahnesinden çekilişi memelilere rahat bir soluk aldırdı. Atalarımız doymak nedir bilmeyen sürüngenlerin baskısında yaşamaktan artık kurtulmuşlardı. Büyük bir coşku içinde değişmeye ve gelişmeye koyulduk. Yirmi milyon yıl önce bizim en yakın atalarımız büyük bir olasılıkla hâlâ ağaçlarda yaşıyorlardı. Sonradan ağaçlardan indiler, çünkü büyük bir buzul çağında ormanlar yok olmuş ve yerlerini çalılıklar almıştı. Eğer ağaç sayısı azsa ağaç üzerinde yaşama alışkanlığını sürdürmek iyi bir şey değildir. Ormanların kayıplara karışmasıyla ağaçlar üzerinde yaşamlarını sürdüren primatların çoğu da sahneden silinip gitmişlerdir. Aralarından yalnızca bazıları yere inerek oradaki tehlikeli ve zorlu hayatı göze almış ve yaşamlarını sürdürmüştür. Ve bunlardan bir boyunun gelişmesinden biz ortaya çıkmışız. İklimdeki bu değişikliğin nedenim de kimse bilmiyor.” (Cosmos)

carl sagan time dergisi

Carl Sagan, Time Dergisi

Time Dergisi 1980 yılında Sagan’ın resmini kapak yapar ve onu Bilimin Şovmeni olarak adlandırır. Halkın, Sagan’a ilgisi arttıkça eleştirenler de artar. Sagan, Cornell Üniversitesi’ndeki görevini aksatınca dersleri iptal edilir ve doktora öğrencileri de onu terk eder. Bilim adamları, onu popülaritesini arttırmak için bilim dışı davranmakla suçlar. Tartışmalı konuları bilimsel gerçekmiş gibi anlattığını söyleyenler de bulunur. Sagan nükleer silahsızlanma için bir kampanya başlatır. Kampanyayı başlattığı dönemde pek çok insan tarafından reklam yaptığı yönünde suçlansa da, Başkan Ronald Reagan’ın Stratejik Savunma Girişiminin sesli bir rakibi haline gelir. 1983’te Nükleer Kış konseptini tanıtan bir yazı yazar. Makalenin devamı niteliğindeki The Cold and the Dark: The World After Nuclear War adlı kitabı, Paul R. Ehrlich, Donald Kennedy, Walter Orr Roberts, Lewis Thomas ile birlikte yazar.

carl sagan, soluk mavi nokta

1994’te Cosmos’un bitmesinin ardından Carl Sagan, ünlü eserlerinden biri olan Soluk Mavi Nokta: Uzaydaki İnsan Geleceğinin Vizyonu (Pale Blue Dot: A Vision of the Human Future in Space) adlı kitabını yazar. Kitabı yazarken dünyayı sadece uzayda bir leke olarak gösteren ünlü  fotoğraftan esinlenir.

Yaklaşık 6.4 milyar kilometre uzakta, dünyanın en uzaktan çekilmiş fotoğrafının adıdır Soluk Mavi Nokta. 1977’te uzaya gönderilen Voyager I, bu fotoğrafı çektikten sonra uzayın derinliklerine doğru dönüşü olmayan yolculuğuna devam eder. Bu fotoğraf, en iyi 10 uzay fotoğrafından biri olarak gösterilir. Üzerinde yaşadığımız gezegen, fotoğrafta ufacık bir nokta olarak görünür ki, fotoğrafı etkileyici kılan da bu zaten. Carl Sagan, şöyle der: “Evrenin sonsuzluğu karşısında dünya çok küçük bir sahne diyerek ekler; şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde var oldu.”

“Dünya şimdilik, yaşam barındırdığı bilinen tek yer. En azından yakın gelecekte, türümüzün göç edebileceği başka bir yer yok. Ziyaret, evet. Yerleşme, henüz hayır. İster beğenin ister beğenmeyin, şimdilik tutunacağımız yer Dünya’dır. Astronominin kibir kıran ve karakter oluşturan bir deneyim olduğu söylenirdi. İnsanların kendini beğenmişliğindeki ahmaklığını, belki de küçücük dünyamızın uzaktan beliren bu görüntüsünden daha iyi gösteren bir şey yoktur. Bence, birbirimize karşı daha sevecen davranma ve bu soluk mavi noktayı, bildiğimiz tek vatanımızı koruma ve değerini bilme sorumluluğumuzu vurguluyor.” (Soluk Mavi Nokta)

carl sagan oglu ile

Oğlu ile

Carl Sagan, 1994 yılının sonbaharında myelodysplasia hastalığına yakalanır ve kemik iliği nakline ihtiyacı olduğu anlaşılır. Uzun süre mücadele eder bu hastalıkla, adına camilerde, sinagoglarda ve kiliselerde özel ayinler yapılır. Sagan’ın tedavisi bir süre iyi gitse de, 20 Aralık 1996 günü hayata gözlerini yumar.

Sagan, kariyeri boyunca defalarca kez onurlandırılmıştır. Başta NASA’dan olmak üzere Sayısız Kamu Hizmeti Madalyası (1977 ve 1981) ve Ulusal Bilimler Akademisi’nin Kamu Refah Madalyası’nı (1994) almıştır. Ayrıca kitapları ve yazılı eserleri de Pulitzer de dahil, pek çok ödüle layık görülmüştür.

Kaynak
Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum IşığıBroca’nın Beyni – Carl Sagan, Carl Sagan & Ann Druyan, Kuyrukluyıldız, Carl Sagan: Popüler Bilimin Efsane İsmi


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir