Lucid rüya, yani berrak rüya, insanın rüya gördüğünün bilincinde olduğu rüyalardır. Çeşitli araştırmalarda rüyalar amaçları, kökeni, mahiyeti gibi farklı değerlendirmeler ile kategorize edilir.
Michael Cheval, Melody of Rain
1. Amaçları Bakımından Rüya Çeşitleri
Neo-spiritüalist görüşe göre rüyalar ikiye ayrılır:
- Alelade Rüyalar: Psikolojik ve maddi kökenli rüyalardır.
- Amaçlı Rüyalar: Bilgilendirici, uyarıcı, geleceği bildirici rüyalardır; haberci rüyalar da denir.
a. Dengeleyici Rüyalar: Bu rüyaların amacı, ruh halimizi dengeye sokmaktır. Arizona Üniversitesi psikoloji bölümünden Dr. Perlis, rüyaların insanın günlük davranışlarını ve duygularını etkilediğini savunmaktadır. O, REM uykusu sırasında görülen rüyaların tedavi edici niteliği olduğunu iddia etmektedir. Rüyaların başka bir fonksiyonu da, unutmamızı sağlamasıdır. Nobel ödüllü bilim adamı Francis Crick ve yardımcısı Graeme Mitchison’a göre rüyaların en önemli amacı, beyindeki gereksiz, hatta zararlı bazı bağlantıların yok edilmesidir. Rüyaların çoğunun hatırlanamamasının nedeni de bu ters-öğrenme mekanizmasıdır.
b. Bilgilendirici Rüyalar: Bostonlu psikiyatrist Dr. Greenberg ve Dr. Pearlman’a göre, REM uykusunda öğrenmek mümkündür; gün içerisinde beyne kaydedilen bilgiler, rüya sırasında işlenir, beyin bilgileri toplayarak sanal bir ortamda, hiçbir dış uyaran olmadan tekrarlanmasını sağlar. Bunun sonucunda yeni bağlantılar oluşur ve mevcut bağlantılar güçlenir. Yapılan çalışmalarda, rüyaların kesintiye uğradığı durumlarda bellek ve öğrenme yeteneğinin azaldığı görülmüştür. Ernest Hartmann’a göre ise, rüyalar sırasında, gün içerisinde azalmış olan “nörotransmitörler/beynin mesajcı molekülleri” salgılanır. Beyin için gerekli olan birçok protein, REM uykusu sırasında sentezlenir. Yıpranmış nöronlar ve bağlantıları da bu sırada onarılır, yeni çapraz bağlar oluşur.
c. Yaratıcı Rüya: Bir sanat eserinin, bir icadın yapılmasını, yeni bir kavramın doğmasını sağlayan ilham verici rüyalara, yaratıcı rüya denir. Yaratıcı rüyalar genellikle kendiliğinden meydana gelen rüyalar olmakla birlikte, elverişli şartları hazırlayan tahrik edici yöntemlerin kullanıldığı da görülmektedir.
d. Kehanet Rüyaları: Kehanet rüyaları, geleceğe ilişkin rüyalardır. Bunlar nadiren görüldüğü şekilde gerçekleşirler, çoğu zaman da sembollere bürünmüş olduklarından, içerdikleri bilgiler ancak söz konusu olaylar gerçekleştiğinde anlaşılabilir. Jung’a göre bu tür rüyalarda psişik enerji rol oynamaktadır. Dr. David Ryback tarafından Atlanta’da 433 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan rüya deneylerinde, deneklerden % 8.8’inin rüyalarının gerçekleştiği belirlenmiştir. Kur’ân’daki Yusuf (a.s.)’ın rüyası (Yusuf 12/4.) ve Kur’ân ve Kitab-ı Mukaddeste anlatılan Firavun’un rüyası (Yusuf 12/43; Tekvin 41/1-18.) bu tür rüyalardandır.
Michael Cheval, Evolution
2. Kökenleri Bakımından Rüya Çeşitleri
Aristo, köken ve mahiyeti bakımından rüyaları üçe ayırır:
- Demonik/şeytani asıllı olan rüyalar
- Geleceği haber veren rüyalar
- Uyuyanın zihinsel aktivitesini gösteren rüyalar
Rüya laboratuarlarında yapılan araştırma ve gözlemler, rüyaların nedenlerinin ve kaynaklarının çeşitlilik gösterdiğini ortaya koymaktadır. Parapsikolojik araştırmacılar tarafından rüyalar: Bilinçaltından kaynaklanan psikofizyolojik kaynaklı rüyalar, fiziksel ortamdan veya alınan kimyasallardan kaynaklanan fizikokimyasal kaynaklı rüyalar, paranormal yeteneklerin uyku sırasında kullanımıyla ilgili psişik kaynaklı veya paranormal rüyalar şeklinde üç başlık altında işlenmiştir.
3. Lucid Rüya (Berrak Rüya)
Lucid rüya, kişinin rüya gördüğünün farkında olduğu rüyalardır. Diğer rüyalarda olduğu gibi, lucid rüyada yaşanılanlar da gören tarafından, gerçek olarak algılanır. Lucid rüya bilimsel olarak araştırılmış ve gerçekliği doğrulanmıştır. Lucid rüyalar kendiliğinden meydana gelebildikleri gibi, bunun eğitimini almış kişilerin iradi olarak görebildikleri veya rüyalarını lucid rüyaya dönüştürebildikleri bilinmektedir.
Rüya raporlamaları ve lucid rüyalar üzerine ilk sistematik araştırmalar, Prof. Marquis d’Hervey de Saint-Denys tarafından 1867 yılında yapılmıştır. Ancak berrak/lucid rüya terimi ilk kez Danimarkalı psikiyatrist Williems van Eeden tarafından 1913 yılında kendi rüyasını betimlerken şu şekilde kullanılmıştır: “Bu berrak rüyalarda, uyuyan birey günlük yaşamı ve kendi durumunu hatırlar ve mükemmel bir farkındalık (uyanıklık) düzeyine ulaşır. Dikkatini istediği tarafa yönlendirebilir, kendi iradesi ile farklı davranışlara teşebbüs edebilir“. 1980’lere gelindiğinde Stephen LaBerge ve arkadaşları bilimsel olarak kontrol edilmiş bir sistem inşa ederek, eğitimli deneklerin uyku esnasında göz hareketlerini izleyerek rüyalarında luciditeye girip girmediklerini dışarıdan belirlemişlerdir. LaBerge’nin tekniği sonraları berrak rüyayı deneyimleyen deneklerden eş zamanlı EEG kayıtları alınmasına olanak sağlamıştır.
Michael Cheval, Enigma
Berrak rüyalara (lucid) dair en kapsamlı tanımlama 1985 yılında Paul Tholey tarafından yapılmıştır. Tholey’e göre eğer bir kişi rüyadayken aşağıdaki 7 durumu yaşıyorsa o kişi berrak rüya görmektedir.
- Rüya görüldüğüne dair tam farkındalığa sahip olma,
- Özgür karar alma imkanına sahip olma,
- Bilincin açık olması,
- Tüm duyuların algılanması,
- Uyanıklık durumuna ait hafızaya sahip olma,
- Uyanıklık ve rüya durumlarında lucid rüya deneyimine ait belleğe sahip olma,
- Sembollerin anlamlarının farkında olma.
Yukarda adı geçen faktörlerin bir kısmı ya da tamamı normal rüya durumlarında ortaya çıkmamaktadır. Normal rüyada, rüya gören kişi düş senaryosunun etkisinde ve yönlendirmesindedir. Dolayısıyla bilinç durumu ancak senaryonun izin verdiği ölçüdedir. Berrak rüyada ise rüya gören senaryonun bizzat hâkimi ve kurucusudur.
Michael Cheval, Coming Soon
Lucid rüya gören kişiler, rüya esnasında tüm kognitif becerileri üzerinde hâkimiyet kurduklarını rapor etmişlerdir. Açık bir biçimde akıl yürütebildiklerini, normal yaşamdaki durumları rüyada hatırlayabildiklerini ve isteğe bağlı bir biçimde davranabildiklerini ya da uyumadan önce yaptıkları planlar üzerine hareket edebildiklerini belirtmişlerdir. Tibet Budizmi, Sufizm ve Hindistan Yogasında lucid rüyaların kullanıldığına dair kanıtlar vardır. Tibet’in rüya yogileri, rüyaları ilk kez rüyayı görenin mental yaratışı olarak tanımlamışlardır. Eski geleneklerin tümünde rüyalar tanrısal bir esinle ilişkilidir. Onlar için berrak rüyalar, rüya deneyimlerinin kendine has doğasını dolayısıyla da uyanıklık durumunu deneyimlemek ve kavramak için önemli bir imkân ortaya koymaktaydı. Hemen tüm gelenekleri yansıtan bu bakış açısı, 20. yüzyılda Freud ile farklılaşmış görünmektedir. Freud rüyaların bilinçaltı tarafından yönlendirilmiş olduğunu bildirmiş ve kişinin rüyaları veya psikolojik iç görüsünün onun günlük yaşamını etkilediğini ifade etmiştir.
Michael Cheval, Angel of Florence
Berrak rüyanın ilginç özelliklerinden biri de eğitimle öğrenilebilen bir nitelik taşımasıdır. Herhangi bir eğitim almamış normal popülasyonun %5’i haftada bir, %30’u yılda birkaç berrak rüya görürken, popülasyonun %50’si berrak rüyayı hiç deneyimlemez. Bu düşük oranların üstüne çıkmak için, bazı teknikler geliştirilmiştir.
LaBerge tarafından geliştirilen bilişsel tekniğe göre, denek uykuya dalmadan önce lucid rüyaya girdiğine dair provalar yapar, lucid rüyayı bir kaç kez hayalinde canlandırır. Denek böylece rüya gördüğü zaman rüyada olduğunu hatırlaması için kendini bir nevi şartlandırır. “Hayal/gerçek testi” olarak adlandırılan başka bir teknikte kişi gün içinde kendisine düzenli bir şekilde rüyada olup olmadığını sorar. Böylece çevresindeki muhtemel uyuşmazlıkları değerlendirme imkânı bulur. Söz konusu bu değerlendirmeyi rüyada da yaparak lucid rüyaya geçişini kolaylaştırır.
“Niyet” tekniğinde birey uykuya dalmadan önce kendisini olabilecek en yoğun şekilde rüyada olduğunu hayal eder ve böylece rüya gördüğünün farkına varır. Niyet tekniği, LaBerge’nin bilişsel tekniğine benzemektedir ancak, niyet tekniğinde hatırlatıcı, anımsatıcı içerik bulunmamaktadır. Bu nedenle bilişsel teknikte kişi rüyada olduğunu hatırlar, niyet tekniğinde ise rüyada olduğunu fark eder. Yine başka bir teknikte, kişi uyumadan önce rahat bir durumdayken gece sürecinde lucid rüya göreceğine dair kendi kendine telkinde bulunur. Bu tekniklerin yanı sıra rüya esnasında bir teypten “bu bir rüya” şeklinde bir cümlenin dinletilmesi, ışık, su, dokunma, bileğe hafif elektrik verme ve de sallama (hamakta uyuma) şeklinde dışarıdan bir uyaran verilerek uygulanabilen teknikler de vardır. Bunların dışında asetilkolin esteraz inhibitörü bir ilaç olan donezepil kullanımının da berrak rüya durumlarını arttırdığı gözlenmiştir.
Michael Cheval, Stairways to Heaven
Hem berrak rüyalar hem de normal rüyalar, REM uykusunda görülmesine rağmen, neden pek çok insan berrak olmayan rüyasız REM uykusu geçirmektedir? Berrak rüyalı REM uykusu esnasındaki beyin aktivitesi, berrak olmayan rüyalı REM uykusu ile karşılaştırıldığında ayırt edici değişiklikler gözlenmektedir. Uyku laboratuvarı çalışmalarından elde edilen verilere göre, berrak rüya EEG’nin yüksek frekanslı aktivitesinde, yani gama bandında normal REM aktivitesinden daha yüksek aktivite gösterir. Beynin ön bölgeleri olan, Dorsolateral prefrontal kortekste oluşan 40 Hz bandındaki gama aktivitesi berrak olmayan rüyaya göre berrak rüyada artış göstermektedir.
Diğer çalışmalarda ise, berrak rüya esnasında beynin yürütücü olan ön bölgelerinden çok, imgenin/zihin içeriğinin oluştuğu üst düzey bilişsel işlevler ile ilişkili arka bölgelerinde, biraz daha düşük olmakla beraber yine yüksek frekanslı (beta/yüksek alfa) aktivitelerinde artış olduğu bildirilmiştir. Zihnin farklı durumları, bu arada rüya görme esnasında beynin işleyişine yönelik araştırmalarının belki en ilginç örneklerinden birisi, Voss ve ekibi tarafından gerçekleştirilen yeni bir çalışmadır. Bu çalışmada uyumakta olan denekler normal REM rüyası görmeye başladıklarında kafatası üzerinden beynin ön bölgelerinde 25-40 Hz dolayında bir senkronizasyon yapacak küçük bir elektrik akımı verilerek, rüyanın lucid hale getirilebildiği gösterilmiştir.
Michael Cheval, Extravagancy of Time
Berrak rüyanın öğrenilebilir ve dışardan etkiyle elde edilebilir nitelikte olması, günümüzde bu deneyimin bazı durumlarda rehabilitasyon ya da tedavi amacıyla kullanılmasına imkan sağlamıştır.
Kâbuslar uzun ve korkutucu rüyalardır ve genelde hayatta kalmayı, güvenliği ya da özsaygıyı tehdit eden içeriklere sahiptirler. İnsanların çoğu nadiren de olsa kâbuslar görür ancak kâbuslar bazen sık tekrarlayan hale gelebilir ve önemli bir stres faktörü oluşturabilirler. Bu özellikler genelde post travmatik stres bozukluğunda ve depresyonda bu gözlenir. Post travmatik stres bozukluğu korku eğilimli hislerle, acizlikle karakterize bir durumdur. Söz konusu bu bozukluk; içeriğinde ölüm, ciddi sakatlık ya da yaralanma, kişiliğine tehdit gibi bireyin şahidi olduğu, yüzleştiği sıkıntılı durumlarda ortaya çıkmaktadır. Dünya nüfusunun üçte ikisinden fazlası yaşamlarında travmatik olaylarla karşılaşmaktadırlar. Depresyon en yaygın mod bozukluğudur. Enerji ya da ilgi azlığı, konsantre olmakta zorluk, başarısızlık ve pişmanlık hissi yanında azalan, artan iştah ile karakterizedir. Depresyon hastaları önemli derece uyku rahatsızlığı ve bunun yanında intihar eğilimi ile ilişkili tekrarlayan kâbuslarla karşı karşıyadırlar. Berrak rüyayı tetiklemeyi temel alan psikoterapiler tekrarlayan kâbusları tedavi etmede efektif bir yol olabilir. Kâbusu berrak rüyayı çevirmenin muhtemel üç yararı vardır: Denek kâbusun negatif etkisinden kurtulmak için kendi iradesi ile uyanabilecektir. İkinci olarak, denek rüya gördüğünün farkına vardığında, doğal olarak korkudan kurtulacak ve ortamda gerçek bir tehdidin olmadığını fark edecektir. Üçüncü olarak denek, berrak rüyanın niteliği olan rüya senaryosunu ya da içeriğini değiştirme olanağını kullanarak kâbusu negatif etkisi olmayan ya da keyifli bir rüyaya dönüştürecektir.
Michael Cheval, Paris Rooster
Motor becerilerin mental uyarımlarla zihinsel tekrarları, asıl davranışın performans seviyesinde artışlara neden olmaktadır. Kas kasılmasının tekrarlanan hayali, kas gücünü tek başına arttırır, bunun yanında mental uyaranlar motor kabiliyetleri, öğrenmeyi ve spor performansını da arttırır. İlginç bir şekilde, motor beceriler bilinçsiz bir şekilde ve öğrenme süreçleri olmadan da elde edilebilir. Bu gözlemlere göre, berrak rüya esnasında hayali olarak hareket edebilme, uyanıklık durumundaki gerçek motor becerileri etkileyebilmektedir. Fiziksel rahatsızlıkları olan hastalar berrak rüya esnasında bu rüyaların özelliklerini kullanarak potansiyel olarak motor ödev alıştırması yapabilir ve rüya tekrarlarının motor semptomları azaltıp azaltmadığını değerlendirebilirler.
Lucid rüyalardaki motor alıştırma aynı zamanda normal deneklerde fiziksel nitelikleri geliştirmek için de kullanılabilir. Örneğin araba sürmeyi öğrenen bir bireyin arabayı kullanmak için art arda yapması gereken hareketleri berrak rüyalarda tekrarlaması, araç kullanmayı öğrenmesini kolaylaştıracaktır. Bütün bu analizlere dayanarak, berrak rüya (lucid) esnasındaki motor ödev performansının, sensori motor korteksteki aktiviteyi arttırdığı söylenebilir.
Kaynak
Berrak rüya: Düşteyim ama farkındayım!, Rüyanın Delil Değeri Ve İstihâre, Lüsid Rüyanın Nörobiyolojik Ve Klinik Etkileri