Marie Curie, 7 Kasım 1867’de Varşova’da ailesinin 5. çocuğu olarak dünyaya gelir. Ailesi Polonyalı küçük arazi sahiplerindendi. Babası fizik ve matematik öğretmeniydi, annesi de müzisyen ve eğitimciydi.
Babası Polonya Rusya’nın baskısı altında olduğu için Polonyalı memurlar yerine Rusların atanması politikası sonucunda işini ve evini kaybeder. Rusya’nın Polonya üzerinde artan baskısı ve asimilasyonu Marie’nin kişiliğini üzerinde de etkili olur. Böylece aile yoksul sayılabilecek bir hayat sürmeye başlar. En büyük kızları Zosia tifodan ölür, annesi son hamileliğinden sonra tüberküloza yakalanır, ancak hastalık ilerler ve iki yıl sonra Marie 10 yaşındayken ölür. 15 yaşındayken liseyi birincilikle bitirir ve altın madalyayla ödüllendirilir. Bu ödülü alan üçüncü kardeştir.
Zosia, Hela, Marie Curie, Joseph, Bronya
Marie Curie ve kardeşi Bronya, 1888
Varşova’da üniversiteye girmesine izin verilmez, çünkü o dönemde Rus yönetimi Polonyalı kadınlara okuma izni vermez. Bu nedenle, üniversiteyi Fransa’da okumak ister, fakat üniversite eğitimine para bulamayan Marie, kız kardeşiyle bir anlaşma yapar. Önce Marie çalışacak, kız kardeşi Paris’te tıp okuyacaktır. Ardından da kız kardeşi onu okutacaktır. Marie, bu amaçla zengin ailelerin yanında yatılı mürebbiye olarak çalışmaya başlar. Akrabaları olan bir ailenin yanında çalışırken, evin büyük oğlu Kazimierz ile evlenmeye karar verseler de Marie çok fakir olduğu için aile bu evliliğe izin vermez.
Marie Curie, babası ve ablalarıyla
Marie, 1891’de tıp eğitimi alan kız kardeşi Bronya’nın davetiyle Paris’e gelir ve Sorbonne Üniversitesi’ne kaydolur. Gündüzleri üniversiteye devam ederken, geceleri özel ders vererek okul masrafını karşılar. Fizik Bölümü’nü 1893’te ve Matematik Bölümü’nü de 1894’te bitirir. O sıralar Endüstriyel Fizik ve Kimya Okulu laboratuvarının başkanı olan ve piezoelektriği keşfeden, kendisinden 10 yaş büyük olan, 35 yaşındaki Pierre Curie ile tanışır. 25 Temmuz 1895’te evlenirler.
Pierre Curie, Marie Curie
1896 yılında öğretmenlik diplomasını aldıktan bir yıl sonra çelik konusunda fizik doktorası yapmak istiyordu Marie. O yıl Fransız fizikçi Henri Becquerel’in uranyum elementinin kendiliğinden ışın yaydığını, yani radyoaktif olduğunu keşfetmişti. Marie, uranyum konusunda doktora yapmaya karar verdi. Uranyum mineralinin içinde, uranyumdan daha radyoaktif olan başka bir element daha olmalıydı. Uranyum tuzlarının yaydığı, sonraları radyoaktivite olarak adlandırılacak ışın üzerine detaylı araştırmalara başlar. Fakat Eylül 1897’de ilk kızı Irène’nin dünyaya gelmesi, çalışmalarına ara vermesine sebep olur.
Marie Curie, Pierre Curie
1898 başlarında çalışmalarına hız veren Marie toryumun da bu ışınları yaydığını farketti. Bu noktada eşi Pierre de kendi çalışmalarını bırakarak Marie’ye yardım etmeye başladı. Yaşamı, 1896’da yapılan bir bilimsel buluşla tamamen değişti. Temmuz 1898’de Curie’ler yeni radyoaktif bir element olan ve uranyumun radyoaktif bozunmasından ortaya çıkan polonyumu bulduklarını duyurdular. İsmini Marie’nin vatanı Polonya’dan esinlenerek koydular. Ardından, Eylül 1898’de Fransız kimyacı Eugene Demarçay’ın spektroskopi yöntemi ile tanımlanmasına yardım ettiği, doğal radyoaktif element radyumu bulduklarını duyurdular. Tonlarca mineral, asit ve diğer kimyasallarla yaptıkları çalışma sonunda sadece 100 miligram radyum tuzu elde edebildiler. Sonunda zoru başarmış ve dünyanın ilk radyum tuzunu da elde etmişlerdi. Bu çalışmaları 1898’de başladı ve gece gündüz çalışan Curie ailesinin 4 yılını aldı. Üniversite, onlara bir laboratuvar tahsis etmediği için bahçede ve damı akan odunlukta çalıştılar.
Marie Curie, Pierre Curie
Marie Curie, ürkek bir perinin ışığı gibi diye tanımladığı geceleri ışık saçan radyoaktif maddeleri cebinde taşıyordu. Gerek Marie gerek Pierre Curie, çalışırken standart laboratuar önlüğünden başka bir şey giymiyordu. Pierre ortaya çıkabilecek tıbbi sonuçları görmek için kendi kolunu on saat radyuma maruz bırakır ve şunları gözlemler: “İnsan kesinlikle hiçbir şey hissetmiyor, ama on beş gün sonra üst deride iyileşmesi çok zor bir kırmızılık beliriyor ve dokununca acıyor.” Laboratuvar hayvanlarının, ölümüne neden olan radyuma maruz kalmanın tehlikelerine karşı uyarılmasına rağmen şöyle yazıyordu: “Yaramdan memnunum. Karım da benim kadar mutlu.”
Marie Curie, Pierre Curie
Marie Curie, 1903 yılında doktorasını alarak Fransa’da gelişmiş bilim alanında doktora ünvanı alan ilk kadın olur. Aynı yıl Marie doktora hocası olan Antoine Henri Becquerel ile paylaştığı Nobel Fizik Ödülü’nü alarak tarihte Nobel Ödülü alan ilk kadın olur. İlk Nobel ödülünü aldığı törende maalesef Marie Curie’nin konuşmasına izin verilmez, konuşmayı kocası Pierre Curie yapar. 1904 yılında eşi Pierre Curie Sorbonne’da öğretmenliğe başlar. Kendisi de Sevres’deki bir kızlar okulunda fizik öğretmenliği yapmaya başlar. Aynı yılın sonlarına doğru ikinci kızları Eve doğar. O sıralar Marie ve Pierre, radyasyondan kaynaklanan rahatsızlıklar geçirmeye başlarlar. Bu dönemde, radyumun dokuya verdiği zarar, araştırmacılar tarafından kabul edilmeye başlanmıştır.
Marie Curie, Pierre Curie
9 Nisan 1906’da Pierre Curie bir at arabasının çarpması sonucu ölünce iki çocuğu ile kalan Marie, kocasının Sorbonne’da öğretmenlik görevini sürdürür ve 1908’de Sorbonne’daki ilk kadın profesör olur. Ardından, 1911 yılında radyum ve polonyumun keşfi ve araştırılmasındaki rolünden ötürü Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülür. Böylece tarihte iki Nobel Ödülü’ne sahip ilk insan olur. Yaptığı çalışma bir elementin radyoaktif işlemlerden sonra başka bir elemente dönüşebileceğini gösteriyordu. Bu, kimya alanında yepyeni bir sayfaydı. Marie Curie, Aralık 1911’de Nobel Ödülü’nü almak için Stockholm’e gitti. Buradaki konuşmasında, Pierre Curie’nin yardımlarını küçümsemediğini de belirterek, radyoaktivitenin atomun bir özelliği olduğu hipotezinin kendi çalışması olduğunu duyurur.
Marie Curie, kızları Irène ve Eve
Daha sonraki yıllarda kişisel saldırılara maruz kalır. Tümü erkeklerden oluşan Fransız Bilim Akademisi hakkında çıkan dedikodulardan dolayı bir oyla üyeliğini reddeder, eşi Pierre Curie’nin yakın dostu evli Paul Langevin ile arasında aşk ilişkisi olduğuna dair dedikodular çıkar. Langevin o kadar sinirlenir ki, haberleri çıkaran gazetenin editörünü halkın önünde düelloya davet eder. Editörün silahını çekmemesi ile konu bir anlamda kapanır. Curie’yi çalkantılı yıllarından ardından uzun bir depresyon dönemi beklemektedir.
Marie Curie, Paul Langevin
1914 yılında Paris Üniversitesi’nde Radyum Enstitüsü kurulur ve Marie Curie ilk müdür olarak atanır. Hayatı boyunca radyumun tıptaki önemine dikkat çeker. I. Dünya Savaşı sırasında kızı Irène ile birlikte, genç kadınlara X Işını teknolojisini öğretir. Ayrıca fizik tedavi uzmanlarına savaş ortamında radyoloji ekipmanını nasıl kullanacaklarını gösterirler. Bu esnada yüksek dozda radyoaktif ışına maruz kalırlar.
Marie Curie 1920’li yıllarda da bilime katkısını sürdürür. Varşova’daki Radyum Enstitüsü’nün kurulmasında önemli rol oynar. Başkan Herbert Hoover’ın kendisine verdiği 50.000 dolar ödülle Varşova’da yeni kurulan laboratuvara radyum alır.
Marie Curie, kızı Irène Curie, 1915
Marie ve Pierre’in büyük kızları Irène, annesiyle beraber bilimsel çalışmalara devam eder. Marie’nin öğrencilerinden biri olan Frédéric Joliot ile evlenir, evliliklerinden sonra ikisi de soyadlarını Joliot-Curie şeklinde değiştirmiştir. Bu çift de 1935 yılında Nobel Kimya Ödülü alırlar. Irène, 1956 yılında 59 yaşında, Frédéric ise 2 yıl sonra 58 yaşında (muhtemelen radyoaktif maddelerle yoğun çalışmalarının sonucu olarak) hayata veda ederler.
Marie Curie, kızı Irène Curie
1934’te Marie Curie laboratuvarlardaki çalışmaları sırasında radyoaktif ışınların sürekli etkisinden dolayı kan kanserinden Fransa’nın Savoy kentindeki Sancellemoz Sanatoryumu’nda yaşama veda eder. Bilim için ölen kadın Marie Curie’nin adı radyokaktivite birimine verildi. Radyoaktif test tüplerini cebinde taşıdığı, masasının çekmecesini bu tüplerin muhafaza yeri olarak kullandığı bilinir. Curie’nin not defterleri o kadar radyasyona maruz kalmıştır ki, kurşun kaplı bölmelerde tutulup radyoaktif koruma altında incelenebilmektedir. Mezarı Fransa’nın ulusal anıt mezarı olan Panthéon’dadır. Diğer kızı Eve Curie ise ailenin diğer üyelerinden farklı olarak sosyal bilimleri tercih eder. Gazeteci, yazar ve piyanist Eve 2007 yılında 102 yaşında hayata gözlerini yumar.
Kaynak
Marie Curie: Bir Bilim Kadınının Olağanüstü Yaşam Öyküsü, Eve Curie, Madam Curie ve 2011 Kimya Yılı, Marie Curie: Nobel Ödüllü İlk Kadın Fizikçi ve Kimyacı, Bilime Adanmış Bir Hayat: Marie Curie