Menu

Ayna Nöronlar Nedir?



Ayna nöronlar, bir kişi belirli bir hareketi gerçekleştirdiğinde ya da başka bir kişinin belirli bir hareketini gözlemlediğinde aktive olan beyin sinir hücreleridir. Bu nöronlar gözlemci sanki karşısındakinin hareketini kendisi yapıyormuş gibi aktifleşirler. Ayna nöronlar, motor korteks ve limbik sistem ile ilişki içerisindedir. Karşıdaki kişi hangi hareketi yapıyorsa beyinde de aynısı tekrar edilip, öğrenme kalıplarının gelişmesi ve hareketin amacının beyinde kodlanması sağlanır. Ayna nöronlar, premotor kortekste ve inferior parietal kortekste bulunur.

Ayna nöronların ne olduğuna ve nasıl çalıştığına değinmeden önce, bu nöron grubunun ilişkili olduğu beyin bölgelerinden kısaca bahsetmek gereklidir. İnsan beyni frontal, parietal, temporal ve oksipital lobdan ve bu loblar içinde yer alan alt bölgelerden oluşmaktadır. Frontal lob, duygulanım süreçlerinin oluşmasında etkili olduğu kadar hareket ve eylemlerin gerçekleşmesinden de sorumludur. Frontal lobun arka kısımları motor ve premotor bölümlerini barındırırken ön kısımda bilişsel işlevlerin sürdürülmesinden sorumlu prefrontal korteks yer almaktadır. Bu bölgelerin her birinin bağımsız görevleri olmakla birlikte canlı davranışını, psikolojisini ve fizyolojisini yöneten ve bütünlüklü bir yapı ortaya koyan kolektif bir uyum vardır.

Brodmann Beynin Haritası

Brodmann’ın belirlediği beynin bölgeleri

20. yüzyılın başlarında Alman anatomi uzmanı Korbinian Brodmann, beyin yüzeyini 52 farklı bölgeye ayırarak her bölgeye bir numara verdi. Örneğin 4 numaralı alan motor işlevlerden (kas hareketlerinin koordinasyonu) sorumlu iken, 44 ve 45 numaralı alanlar konuşma ile ilgilidir. Bu alanlarda tahribat olan kişilerde konuşma yetisinin kaybolduğunu ilk kez gösteren Fransız bilim insanı Pierre Paul Broca’ya atfen Broca alanı olarak adlandırılmıştır. Brodmann çalışmalarını sadece insanlarla sınırlandırmadı, başta maymun olmak üzere çok sayıda hayvan beyninde de benzer çalışmalar yaptı.

Brodmann’ın belirlediği alanlar daha sonra bilim insanları tarafından hücresel yapıya ve organizasyona göre yeniden değerlendirildi ve pek çok değişiklik yapıldı. Ancak Brodmann’ın öne sürdüğü temel düşünceler her zaman geçerliliğini korudu. Brodmann alanları farklı renklerle gösterildiğinde beynin dış kabuğu tıpkı bir ülkenin siyasi haritası gibi görünür. Çok sayıda farklı işlevleri olan bölgeler vardır. Belli işleri organize eden nöronlar beynin belirli bölgelerinde yoğunlaşmıştır. İşitme merkezi, duyma merkezi, görme merkezi, dil merkezi, farklı kasların hareketlerinin koordine edildiği merkezler gibi. Bunlardan biri beynin ön lobunda bulunan ve hareketlerin koordine edildiği premotor bölgedir (6 numaralı alan). Bu bölgenin özelliği ise farklı işlevleri olan bir grup nörona ev sahipliği yapmasıdır: Ayna nöronlar.

Ayna Nöronlar 1

1990’lı yılların başında İtalya’nın Parma Üniversitesi’nde Giacomo Rizzolatti ve ekibi el ve ağız hareketlerinin beyinde karşılık geldiği bölgenin belirlenmesi amacıyla bir çalışma planlanır. Çalışmada kullanılan makak maymunlar bir cismi kavrarken beyinlerinde gerçekleşen elektriksel etkinlik artışı kaydedilir. Ancak çalışmanın devamında beklenmedik bir sürprizle karşılaşılır. Maymunlar cismi kavramadıkları, sadece kavrayan maymunları izledikleri sırada da, sanki kendileri cismi kavrıyormuş gibi, beyinlerinin aynı bölgesinde benzer düzeyde elektriksel etkinlik artışı meydana gelir. Makak maymunlarının düşünce okuma sistemleri üzerine yapılan bu deney sırasında maymunlara muz uzatılır ve maymunlar muzu kavradıklarında beyinlerindeki premotor kortekslerindeki F5 bölgesinin aktif hale geldiği tespit edilir. Muzu kavrayanın araştırmacı olduğu durumda da, maymundaki aynı bölgenin aktif hale gelmesi, ayna nöronların keşfini ortaya çıkarır. Bulgular, insanlar üzerinde de test edilip onaylanır.

Ayna Nöronlar 2

Ayna nöronlarla ilgili çalışmalarda bu nöronların sadece yapılan bir hareketi gözlemlerken etkinleşmediği, hareketin yapıldığına dair bir ses duyulduğunda da etkinleştiği gösterilir. Eğer yapılan eylemle ilgili işitsel bilgimiz varsa, bu nöronlar yine etkinleşir. Örneğin odun kesen birinde etkinleşen nöronlar, o kişi odun kesme sesini duyduğu zaman da etkinleşir. Koku ve tat alma duyuları da ayna nöronlarda etkinlik artışına neden olur. Yapılan çalışmalarda tiksindirici bir koku ya da farklı bir tatla ilgili videolar izletilen deneklerde, sanki o kokuyu ve tadı alıyorlarmış gibi, beyinlerinin ilgili bölgelerindeki nöronların elektriksel etkinliğinde artış olduğu tespit edilir.

Yapılan bir deney canlı olarak deneklere gösterildiğinde beyinde gözlenen etkinlik artışı, o deneyin video görüntüleri izletildiğinde gözlenen artıştan daha fazlaydı. Olaylara canlı tanıklık yapmak da, örneğin televizyonda seyretmekten daha çok iz bırakır. Canlı müziği radyodan ya da televizyondan yayımlanan müziğe tercih etmemiz gibi. Daha da ilginç olan nokta, yapılan bir işin tarif edilmesinin de ayna nöronlarda etkinlik artışına neden olması. Ancak burada, duymanın görmeye dayalı olduğu, kişinin bazı sesleri duyduğunda bu seslerin daha önce gördüğü olaylarla ilgili olmasından yola çıkarak, ayna nöronların etkinleşebilmesi için görme sisteminin mutlaka sağlam olması gerektiği şeklinde bir yorum yapılabilir. Ancak bu değerlendirme doğru değil. Yapılan çalışmalarda doğuştan görme yeteneği olmayan kişilerde de ayna nöronların gelişim gösterdiği tespit edilir.

Ayna Nöronlar 3

Literatürde eski ve yeni pek çok çalışma ayna nöronların; öğrenme, iletişim, empati, taklit gibi sosyal işlevlerde ve diğer bireylerin hareketlerinin fiziksel bileşenleri ardındaki hedef, niyet ve emosyonel (duyguyla ilgili olan) süreçlerin anlaşılmasında rol oynadığını öne sürmektedir. Bu işlevlerin hepsi “hareket anlama” adı verilen genel bir başlık altında ele alınmakta ve çalışmaların büyük bir kısmında bu ana işlevde rol oynadığı bildirilmektedir.

Çeşitli davranışsal araştırmalar, insan hafızasının bir bilgisayar hafızası gibi statik bir depo olmadığını, eşlik eden sensorimotor (duyusal motor) deneyimlerle sürekli değişime uğradığını ve dinamik bir yapı olduğunu göstermiştir. Bu durum ise ayna nöronların hafıza işlevinde rolü olabileceğini düşündürmüştür. Nitekim 2000’li yıllarda motor hafıza, taklitle öğrenme ve yeni motor becerilerin kazanılmasıyla ayna nöron sisteminin ilişkili olduğunu öne süren çeşitli çalışmalar yapılmıştır.

Ayna nöron sisteminin hem hareketlerin izlenmesi, taklit edilmesi ve öğrenilmesindeki rolü, hem de dil ve iletişimdeki rolünden hareketle, bu sistemin insanda dilin hareket ve işaret temelli bir şekilde başlayıp sesli bir hale evrilmesini sağladığı öne sürülmektedir.

Ayna nöron sistemi, emosyonel yüz ifadelerinin edinilmesi, anlaşılması ve oluşturulmasını sağlayarak emosyonel iletişime de katkıda bulunmaktadır. Bu işlevlerin yürütülmesi sırasında özellikle amigdala ve limbik yapılarda aktivasyon artışı olduğu gösterilmiştir.

Ayna Nöronlar 4

Kimi bilim insanları ayna nöronlara “empati nöronları” olarak da bakıyor.  M. H. Schieber ve J. F. Baker, bir kişide belirmiş olan iğrenme ve acı gibi duygusal uyaranların onu gözlemleyen kişinin benzer beyin bölgelerini de aynı derecede aktive ettiğini söylemektedir. Marco Iacoboni, beynin duygu merkezi olan limbik sistemde bulunan ayna nöronların film izlerken karakter ile kurulan empatide aktif olduğunu iddia etmektedir: Limbik sistemdeki ayna nöronlardan gelen sinyallerin tetiklediği sinirsel aktivite, gözlenen yüz ifadeleri ile ilişkili duyguları (gülümsemeyle ilişkili olan mutluluk veya kaş çatma ile ilişkili olan hüzün) hissetmemizi sağlar. Bu duyguları içsel olarak hissettikten sonra onları tanıyabiliriz.

Empati duygusu güçlü olan kişilerin ayna nöronlarında daha güçlü etkinlik olduğu görülüyor. Ayna nöronların bulunduğu bölgelerdeki beyin hasarında empati duygusu önemli oranda zarar görüyor. Bu hastaların başkasının yaklaşımını anlama becerileri ve daha da önemlisi bilişsel esneklikleri azalıyor. Ayna nöronların empatideki rolünü açıklayan çalışmaların belki de en ilginç olanları otistik hastalardan elde edilen bulgulara dayanıyor. Otistik hastalarda empati duygusu sağlıklı bireylere göre çok zayıf. Bu hastalarda ayna nöronların bulunduğu beyin bölgelerindeki sinirsel etkinlikler de çok zayıf.

Ayna Nöronlar 5

Ayna nöronların beynin farklı bölgelerinde bulunması çok farklı işlevlere sahip olduklarını ve pek çok işlevin koordinasyonuna katılabileceklerini düşündürüyor. Öğrenme, dil, empati, başkasının yaptığı bir hareketi izlerken sanki kişi o hareketi yapıyormuş gibi hücrelerin etkilenmesi, ayna nöronların insani değerlerin oluşumunda da önemli rol aldığını düşündürüyor. Ayna nöronların tüm işlevleri birlikte değerlendirildiğinde, kültürel değerlerin oluşumunda ve iletiminde anahtar rol üstlendiğini, bu açıdan bakıldığında nasıl DNA biyolojik bilgilerin temelini oluşturuyorsa ayna nöronların da psikoloji biliminde benzer bir yere sahip olduğunu söyleyebiliriz. Ayna nöronların ve çevresel etkenlerin sinir sisteminin gelişimine katkıda bulunduğunu ifade etmek de mümkün. Zengin bir çevresel ortamda bulunan kişilerin daha çok uyaran aldığı ve bu uyaranların sinir sisteminde ayna nöronların etkinliğini artırarak kişinin dil, kültür ve diğer alanlardaki gelişimine katkıda bulunduğu söylenebilir.

Ayna Nöronlar 6

Ayna nöronlarının bulunması, insanlar üzerindeki etkileşimleri ve fonksiyonları ile ilgili birçok teorilerin ve önerilerin ortaya atılmasını sağlamıştır. Sevdiğimiz birinin ağladığını gördüğümüzde neden ağlarız? Başkalarının kendilerine zarar verdiğini gördüğümüzde neden ürkeriz? Ayna nöronlar taklit yoluyla nasıl öğrendiğimizi ve neden başkalarıyla empati kurduğumuzu açıklamaya yardımcı olur. Başkalarının duygularını görmek, belirli duyguların bazı beyin bölgelerinde benzer duyguları deneyimlemeyle ilgili bölgeleri tetiklemektedir. Bir kişinin yemek yediğini ve aniden yüzünü buruşturduğunu görürsek, yemeğinin tadını hissetmek için olanları çiğnememiz gerekmez, yemeğin tadının kötü olduğunu anlayabiliriz. Aslında sadece onun tiksintisini görmek bile midemizin bulanmasına neden olabilir ve kendi yemeğimizi yememizi engelleyebilir. İnsanların ince duyguları kafa karıştırıcı olabildiği gibi çoğu zaman diğer bireylerde olup bitenlere dair içgüdüsel hislere sahibizdir.

Ayna Nöronlar 7

Eylemlerin tanınması, yorumlanması, taklit edilmesi, empati, öğrenme ve hafıza gibi birçok karmaşık işlevler ile ilişkilendirilen ayna nöron sisteminin, biliş ve eylem arasında bir çeşit köprü oluşturduğunu düşündürmektedir. Ayna nöronların bilişteki olası rolü, bu sistemin nörolojik ve psikiyatrik hastalıklara bir şekilde etki ettiğini göstermektedir. Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalığı, amyotrofik lateral skleroz, otizm ve psikotik bozuklukların ayna nöron sistemi ile olası ilişkisine dair çalışmalar yapılmıştır.

Kaynak

Ayna Nöronlar, Doç. Dr Abdurrahman Coşkun, Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Biokimya Ana Bilim DalıAyna Nöron Sistemi Ve Fonksiyonlarına Klinik YaklaşımBeyin İçindeki Yansımalar: Ayna Nöron Sistemi Filmleri Nasıl Algılar ve Hissederiz: Ayna Nöronlar, Empati ve Sinemada ÖzdeşleşmeAyna Nöron Sistemine Genel Bakış, Enver Ahmet Demir, H.Serdar Gergerlioğlu


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir