8 Mart Dünya Kadınlar Günü veya Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınların cinsiyet ayrımcılığına karşı başkaldırısının adıdır. 150 yıl önce, eşit işe eşit ücret sloganıyla, kötü çalışma koşullarına karşı ölümü göze alarak mücadele başlatan kadınlar, isimleriyle anılmasalar da, başlattıkları o yolculuğun kahramanı olmaya bugün de devam etmektedir. Dünya kadınları, o günlerden bugünlere farklılaşsa da devam eden sorunlarını, hala o isimsiz kahramanların mücadelesini anarak dile getirmektedir.
8 Mart 1857 yılında Amerika’nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadın, düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grev yaparlar. Bu grevler sırasında çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verir.
Tom Purvis, Women Munitions Workers At Weir’s Factory
50 yıl önceki direnişi anmak üzere, 8 Mart 1908 yılında yine New York’ta Tekstil Fabrikası’ndaki kadın işçiler, Büyük Kadın Yürüyüşü olarak anılan bu eylemde, daha iyi çalışma koşulları, kadınlara oy hakkı ve çocuk emeğine son verilmesi gibi taleplerini dile getirirler.
Edward Skinner, For King and Country, 1916
Yaşanan bu trajedinin ardından 26-27 Ağustos 1910 tarihine gelindiğinde Kopenhag’da Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda, bu konferansın sekretarya görevini sürdüren Alman siyasetçi Clara Zetkin, her yıl kadınların bir kadınlar günü düzenlemesini önerir. Bu öneriden sonra 1911 yılında kadınlar günü ilk defa Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de kutlanır. Kısa bir süre sonra, New York’ta kapılarının işçilerin üzerine kilitlenerek zorla çalıştırıldığı Triangle Gömlek Fabrikası’nda, 25 Mart 1911’de yangın çıkar. Kadın işçilerden 148’i yanarak can verir.
Flora Lion, Women’s Canteen At Phoenix Works, Bradford, 1918
Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 1921 yılına dek ilkbaharın herhangi bir gününde kutlanıyordu. Günün 8 Mart olarak sabitlenmesi, 1921’de Moskova’da toplanan 3. Enternasyonal Kadınlar Konferansı ile olur. Birinci Dünya Savaşı’ndan itibaren İkinci Dünya Savaşı sonrasına dek birçok ülkede yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde de anılmaya başlamasıyla daha güçlü bir halde kutlanır hale gelir.
Edgar Seligman, The Belgian Steel Factory, Goldhawk Road, 1918
1975 yılını Dünya Kadın Yılı kabul eden Birleşmiş Milletler, 16 Aralık 1977 tarihinde de 8 Mart’ın her yıl Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırır. Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, ilk kez Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda alınan kararların da etkisiyle ve TKP’li iki kız kardeş Rahime Selimova ve Cemile Nuşirvanova’nın girişimiyle 1921 yılında kutlanmaya başlanır. 1975 yılına kadar pasif bir şekilde kutlanan 8 Mart, BM’nin 1977’de aldığı kararın etkisiyle daha yaygınlaşır, sokaklara taşınır. Ancak, 1980 Askeri Darbesi Kadınlar Günü’ne de yansır ve 4 yıl boyunca 8 Mart’ta kutlamalar yapılmaz.
Edward Frederick Skinner, Women Workers Cutting Files, 1914-18
Dünya genelinde kadın hakları alanında son yıllarda olumlu gelişmeler sağlansa bile kadınlar açısından birçok sorun hala çözülebilmiş değil. Dünyadaki en yoksul insanların büyük bir çoğunluğu hala kadınlar. Dünyadaki eğitim almamış insanların büyük çoğunluğu yine kadınlar. Kadınlar, bugün ülkemizde de erkeklere göre %25-50 oranında daha az ücretle çalıştırılmaktadırlar. Dünya Kadınlar Günü, ülkemiz için de kadın haklarının kazanılması, iyileştirilmesi, konunun gündeme gelmesi açısından önemli bir gündür.
Ethel Léontine Gabain, Women Welders at Williams and Williams
8 Mart’larda engelleyemediğimiz töre cinayetleri, seyirci kaldığımız kadına ve çocuklara yönelik şiddet, kadın cinayetleri, mağduru suçlu bulduğumuz taciz ve tecavüzler, eğitimden bilinçli olarak uzaklaştırılan kız çocukları, 100 yıl sonra bile elde edemediğimiz cinsiyetler arası ücret eşitliği ve yine onlarca yıldır süregelen savaşların en büyük mağdurları kadınlar için sadece utanç yürüyüşleri yapabiliriz.
Ethel Léontine Gabain, Women Workers In The Canteen At Williams
Kadınlarımız
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız
Nazım Hikmet
Laura Knight, Ruby Loftus Screwing A Breech Ring, 1943
Kadındılar
Kadındılar hep onlardan istendi
Ağırdı kaldırdılar
Taşlıydı, bırakılsa elleri
Düşer kalırdılar.
İtilmiş gündüzlerde
Çoğu ancak gecelerde vardılar
Çağrıldıkça geçici
Fısıltılara kandılar.
Onlar bütün yatışlardan
Biraz korku biraz umut kalkardılar
Dendi istemiyorum güçleriydi oysa
Bütün yalnız kaldılar.
Behçet Necatigil
Evelyn Dunbar, Women’s Land Army Dairy Training
Nehirler Boyunca Kadınlar Gördüm
Bir gün sizin de yolunuz düşer memlekete
Siz de görürsünüz bunları kadınlarda
Ödevleri yenilmek olan hep
Bıçakla kemik arasında
Susmakla ağlamak arasında
Yenilmek
Kadınlar
Cemal Süreya
Kaynak
Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün Tarihsel Süreci, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü İçin
Yorum Yap