Menu

Aşık Veysel’in Hayatı



Aşık Veysel’in acılarla başlayıp halk ozanlığına uzanan dramatik ve etkileyici hayat hikayesini derledik.

Veysel Şatıroğlu, 1894’te Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan Köyü’nde dünyaya geldi. Anası, koyun sağmaya giderken sancısı tutmuş, oracıkta dünyaya getirmiş Veysel’i. Göbeğini de kendisi kesmiş, bir çaputa sarıp yürüye yürüye köye dönmüştür.

Benim sadık yarim kara topraktır
O yıllarda çiçek hastalığı salgın halindedir. Zaten, Veysel’den önce, iki kız kardeşi çiçek yüzünden yaşamlarını yitirmiştir. Yedi yaşına girdiği 1901’de Sivas’ta çiçek salgını yeniden yaygınlaşır, o da yakalanır bu hastalığa. O günleri şöyle anlatıyor:

“Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kayarak düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım… Çiçek zorlu geldi. Sol gözüme çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bu gündür dünya başıma zindan.”

Derdimi Döksem Derin Dereye – Oğuz Aksaç
Bu düşmeden sonra Veysel’in belleğine bir de renk işler: Kırmızı. Düşerken büyük bir olasılıkla elinde sıyrık oluyor, kanıyor. Bunu eşi Gülizar şöyle anlatıyor: “Renklerden yalnız kırmızıyı hatırladı. Gözleri gönlüne çevrilmeden önce, yani çiçek hastalığına yakalanmadan önce, düşmüştü. Kan görmüştü. Kanın rengini hatırlardı yalnız. Kırmızıyı… Yeşili de elleriyle bulur ve severdi.”

Ali adında bir ağabeyi ve Elif adında bir kızkardeşi varmış Veysel’in. Tüm aile çok üzülmüş, günlerce gözyaşı dökmüş bu hale. Bundan böyle kızkardeşi elinden tutarak gezdirmeye, dolaştırmaya başlar Veysel’i. Gittikçe içine kapanmaktadır Veysel.

Dost Dost Diye Hayaline Yeldiğim – Selda Bağcan
Emlek yöresi olarak adlandırılan Sivas’ın bu aşığı/ozanı bol diyarında, Veysel’in babası da şiire meraklı, tekkeyle içli-dışlı biriydi. Veysel’in dertlerini birazcık da olsa unutacağı bir uğraş olsun diye bir saz verir eline. Halk ozanlarından da şiirler okuyup, ezberleterek avutmaya çalışırmış oğlunu. Ayrıca yöre ozanları da zaman zaman babası Şatıroğlu Ahmet’in evine uğrar, çalıp söylermiş. Merakla dinlermiş bunları Veysel. Komşuları Molla Hüseyin de sazını düzenler, kırılan tellerini takarmış.

Mecnunum Leylamı Gördüm (şiir Aşık İzzeti) – Erkan Oğur & İsmail Hakkı Demircioğlu
İlk saz derslerini babasının arkadaşı olan Divriği’nin köylerinden Çamışıhlı Ali Ağa’dan (Âşık Alâ) alır. Kendini de iyice saza verir:

“Aşık Veysel’in hayatında ikinci mühim değişiklik seferberlikte başlamıştır. Kardeşi Ali de cepheye gitmiş, küçük Veysel kırık telli sazıyla yalnız kalmıştır. Harp patladıktan sonra Veysel’in bütün arkadaşları, emsalleri cepheye koşuyorlar. Veysel bundan da mahrum… Böylece münzevi olan ruhunda ikinci bir inziva da açılmıştır. Arkadaşsızlık acısı, sefalet, onu çok bedbin, umutsuz ve mahzun ediyor. Artık küçük bahçesindeki armut ağacının altında yatıp kalkmakta, geceleri ağaçların ta tepelerine çıkarak içindeki derdini göklere ve karanlıklara anlatmaktadır.”

Yumma Gözün Kör Gibi – Sabahat Akkiraz
O günlerini Aşık Veysel şöyle anlatır Enver Gökçe’ye:

“Eve girerim, yüzüm asık: anam babam halimi bilmez. Ben onlara derdimi, dokunmasın diye, açamam. Onlar benim kafa tuttuğumu zannederler, bense derdimi dökmekten çekinirim, öyle ki, sazdan bile soğur gibi oldum.”

Ağgül Seni Camekanda Görmüşler – Abdal
Veysel’in annesi ve babası seferberlik sonlarına doğru “Belki biz ölürüz ve kardeşi Veysel’e bakamaz” düşüncesiyle Veysel’i Esma adında, akrabalarından bir kızla evlendiriyorlar. Bir kız, bir oğlu oluyor Veysel’in. Oğlan çocuğu daha on günlükken annesini emerken ölüyor. Veysel’in acıları bununla da bitmiyor; aksilikler, talihsizlikler üst üste gelmeye başlıyor.

1921’in 24 Şubat’ında annesi, on sekiz ay sonra da babası ölüyor. Bu arada bağ, bostan işleriyle uğraşıyor. Bağ, bahçe işlerine bakması için bir yanaşma tutuyor. Ama bu yanaşma, eşi Esma’yı kandırıyor, birlikte kaçıyorlar. Veysel’in kucağında 6 aylık kızı kalır.

Uzun İnce Bir Yoldayım – Cem Karaca & Barış Manço
Aşıklığa adım atışını şöyle dile getirmiş Veysel:

“Kırk yaşımdan sonra kalbime ilham
Erişti Mevladan bir İhsan oldu
Hakk’ı bilenlere hazırdır her an
İnkar edenlere sır nihan oldu
Varlık noktasını açık gösterdi
İrade-i cüz’ün eline verdi
Hakk’ı, bilen her eşyayı Hak gördü
Vücudun şehrine o sultan oldu.”

Bir Kökte Uzanmış Sarmaşık Gibi – Cengiz Özkan
Veysel’in aşık sanatıyla tanışmasında ve gelenek içinde yer almasında eğitimci kimliğinin yanı sıra bilim, sanat ve devlet adamlığı kimliği de bulunan şair Ahmet Kutsi Tecer’in önemli bir yeri vardır. Dönemin Sivas Milli Eğitim Müdürü Ahmet Kutsi Tecer tarafından 5-7 Kasım 1931 tarihleri arasında düzenlenen I. Sivas Halk Şairleri Bayramı’na davet edilen ve bu bayrama katılan on beş kişiden biri de Aşık Veysel’dir, üç gün boyunca çalar çağırır.

Çiğdem Der Ki – Erdal Erzincan
Ahmet Kutsi Bey, bayramın bitiminde başta Veysel olmak üzere şölene katılanlara halk şairi unvanına sahip olduklarını belirten birer belge verir. Ayaklarının bağını Ahmet Kutsi Bey çözer ve ellerine verilen bu halk şairliği belgesiyle yurdun her yerinde serbestçe dolaşarak sanatlarını sazla icra ortamı bulurlar.

Yastadır Ey Deli Gönül Yastadır – Güler Duman
Köy Enstitüleri’nin kurulmasıyla birlikte, yine Ahmet Kutsi Tecer’in katkılarıyla sırasıyla Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler, Kastamonu, Yıldızeli ve Akpınar Köy Enstitüleri’nde saz öğretmenliği yapıyor. Bu okullarda Türkiye’nin kültür yaşamına damgasını vurmuş birçok aydın sanatçıyla tanışma olanağı buluyor, şiirini iyiden iyiye geliştiriyor. 1965 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi, özel bir kanunla Aşık Veysel’e, anadilimize ve milli birliğimize yaptığı hizmetlerden ötürü 500 lira aylık bağlamıştır.

Veysel’in, Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Tekniği gösterişsiz ve nerdeyse kusursuzdur.  Hüzün, iyimserlik, umutsuzluk şiirlerinde iç içedir. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete  ince eleştirirler yönelttiği şiirleri de vardır.

Güzelliğin On Para Etmez – Onur Şan
 
Havalanma Telli Turnam (Şiir Dertli) – Zara


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir