Menu

Ünlü Ressamlar: Arthur Elsley, Aleksander Gierymski, Mikhail Yurevich Kugach, William-Adolphe Bouguereau, John William Godward



Dünyaca ünlü ressamlar Arthur Elsley, Aleksander Gierymski, Mikhail Yurevich Kugach, William-Adolphe Bouguereau, John William Godward’ın en tanınan resimlerini sizler için analiz ettik.

Arthur Elsley, I’se Biggest, 1892

Arthur Elsley, I’se Biggest, 1892

İngiliz ressam Arthur Elsley, 6 çocuklu bir ailede dünyaya geldi, babası da amatör ressamdı. Elsley 14 yaşında South Kensington Sanat Okulu’nda okurken yakalandığı kızamık nedeniyle görme yeteneği zarar görür.

Arthur John Elsley 19. yüzyılın ortalarında, İngiltere’de ev içi yaşam konularını içeren tür resimleri, yeni zengin orta sınıfı, çocuklarıyla eğlenceli ortamlarda evcil hayvanlarıyla betimleyen eserleriyle bilinir. Resimleri yaşamı boyunca o kadar popülerdi ki; sıklıkla takvimlerde, reklamlarda, kitaplarda ve dergilerde kullanıldı.

İngiltere’de Preston şehrinde bulunan Preston Malikanesi’nde yaşayan Benett-Stanford ailesi için çok sayıda aile ve köpek portreleri çizdi. Bu eserlerin birçoğu hala halka açık olan Malikane’de sergilenmektedir.

Küçük bir kız çocuğunun, bir St. Bernard köpeğiyle boyunu ölçtüğü bu tablosu, o yıllarda çok popülerdi. Hem sevimli kızın hem de köpeğin yüzündeki mutluluk ve sevgi dolu ifade, resmin en etkileyici yanı. Elsley, bu tür sahneleri tasvir etmekte bir hayli ustaydı. Ressamın 1903 yılında doğan Marjorie adında kızı da, resimlerinin çoğunda ona modellik yaptı.

Aleksander Gierymski, Żydówka z Pomarańczami, 1881

Aleksander Gierymski, Żydówka z Pomarańczami, 1881

Polonyalı ressam Aleksander Gierymski, çağdaş Avrupa sanatını rahatsız eden konuların merkezinde yer aldı. Hassas ve hırslı bir ressam olarak, belirlenmemiş bir sanatsal idealin serabı peşinde koşarken tüketildi. Özellikle Varşova’nın fakir bölgelerinden şehir manzaralarına yoğunlaştı. Gündelik sahnelerin yer aldığı eserleri, resimli röportajlara benzeyen bir etkiye sahiptir.

Polonya sanatının şaheserlerinden biri kabul edilen Portakal Satan Yahudi Kadın’da örgü örerken sepetindeki portakalları satmayı uman fakir, hayattan yorulmuş bir kadını tasvir ediyor. Varşova Üniversitesi yakınlarında, şehrin puslu, uzak panoramasını önünde bir korkuluğa dayamış kadının, yaşadığı zorlukları yansıtan ve resmin odak noktası olan yüzü, hayatın talihsizliklerine yenik düşmeyi reddeden bir onurunu da yansıtır. Solda Varşova Kutsal Haç Kilisesi’nin kuleleri ve günümüzde Varşova Üniversite rektörlük binası ve müze olarak kullanılan Kazimierz Sarayı’nın bir kısmı görülüyor.

Resim, berrak renkleri, derinliği ve ışığıyla şehrin yoksul Yahudi sakinlerini, betimleyen bir dizi gerçekçi resmin parçası olarak yaratıldı. Figür, ressamın iki farklı resminde de yer alır. Ressam resmi arkadaşına verir. Onun ölümünden sonra kızı tabloyu sergiler; oradan Ulusal Müze’ye gider. II. Dünya Savaşı’nda, Varşova’nın Nazi işgali sırasında Almanlar tarafından yağmalanır. 2010’da Hamburg yakınlarında açık artırmada ortaya çıkar. Eski görkemine dönmesi aylar süren titiz bir çalışma ile olur.

Sanatçıyı tanıyanlardan, yalnızlığı seven zor bir karaktere sahip olduğunu öğreniyoruz. “5. katta oturuyorum, güneşin asla göremeyeceği iki pencerem var, bir kedi, bir komşu, bir müzisyen. Kendim var, sevmediğim ve tutmak zorunda olduğum ama soba yok.” Ressam son yıllarını bir akıl hastanesinde geçirir. Ölümünden sonra takdir edilir, hep öyle olmaz mı? Gryymski’nin Polonya’da sanatın gelişimi üzerinde büyük bir etkisi olur, izleyiciyi yeni akımlara alıştırır. Realist, empresyonist, sembolist gibi resim yapsa da bu akımların hiçbirinin temsilcisi değildi; kendi yönünün temsilcisiydi; ülkesindeki tanımlamayla “bir ışık şairi” idi.

Mikhail Yurevich Kugach, To the City for Education,

Mikhail Yurevich Kugach, To the City for Education, 1965

Rus ressam Mikhail Yurevich Kugach 1939’da Moskova’da dünyaya gelir. Ünlü Rus ressamlar Yuri Petrovich Kugach ve Olga Grigoryevna Svetlichnaya’nın oğludur. Surikov Enstitüsü’nden, 1962 yılında mezun olur ve eserlerini sergilemeye başlar.

Akademik geleneğe bağlı kalan ve babası tarafından kurulan ünlü Moskvorechye adlı yaratıcı sanatçılar okulunun üyesidir. Mikhail Kugach, mekanın doğru tasvirinin yanı sıra bu resminde de olduğu gibi bir atmosfer duygusu yakalamaya büyük önem verir. Günlük yaşam veya tür sahneleri eserlerinde sıklıkla yer alır.

Bir köy yolunda bekleyen genç kadın, resmin isminden ve bavulun arkasındaki filenin içinde bulunan kitaplardan da anlaşılacağı gibi eğitim için şehre gidiyor. Arkadaki direk bir otobüs durağında beklediğini gösteriyor. İnişli çıkışlı ilerleyen yola bakınca hızla aktığı hissine kapılıyor izleyen. Resmin geneli özellikle genç kadın, eşarbı, duruşu ve elindeki çantasıyla bir film karesinden alınmış gibi. Akşam üzeri olduğunu düşündüren gökyüzünün rengi, sis ve ağaçlar etkileyici.

Babası gibi Rus gerçekçi resminin temsilcisi olan sanatçı, Msta Nehri boyunca Tver bölgesinde resim yapmaya devam ediyor. Bu resminde olduğu gibi Rus kırsalı, sanatçının çalışmasında sık rastlanan temadır. Sanatçının eserleri bugün dünyanın dört bir yanındaki galerilerde, müzelerde ve özel koleksiyonlarda bulunuyor.

William-Adolphe Bouguereau, Rest, 1879

William-Adolphe Bouguereau, Rest, 1879

Klasik gerçekçi bir tarzda resimler çizen Fransız ressam William-Adolphe Bouguereau, çok küçük yaşta resme ilgi duymaya başlar. Şarap tüccarı olan Bouguereau’nun babası, aile işine girmesini ister. Ancak bir müşteri, babasını genç Bouguereau‘yu Güzel Sanatlarda okutmaya ikna eder.

William-Adolphe Bouguereau, Fransız İzlenimcileri ve Post-Empresyonist hareketlerle aynı dönemde yaşasa da; gerçekçi resimden asla vazgeçmedi. Ağırlıklı olarak Fransız kırsalında yaşayan köylü portreleriyle tanınır. Bouguereau’nun sanayileşmenin zirve yaptığı sırasında resim yaptığı göz önüne alındığında, doğa ve köy insanları fikrine muhtemelen klasik bir kavram olarak, özellikle vurgu yaptı. Erken resimlerinin çoğu klasik tarih ya da mitolojiden alınan çıplak figürler ve dinsel konular üzerinedir.

19. yüzyılın birçok ressamı gibi Bouguereau da biçem konusunda kendini dikkatle eğitir. Bir resmi çizmeye başlamadan önce sayısız taslağını yapardı. Özellikle köy çocuklarını konu alan çalışmalarıyla tanınan sanatçı güzel köy çocukları çizdiği için de bir Romantik olarak görülür. Çocuk portrelerindeki sıcaklığı, klasiklere olan bağlılığı ve usta renk kullanımı Bouguereau‘un resimlerinin en dikkat çekici yanları. Bouguereau’nun tekniği eleştirmenler tarafından mükemmel olarak kabul edilir. Ancak renklendirmesinin genellikle kompozisyonun ve çizimin önüne geçtiğini de dile getirirler.

Bouguereau, bu tablosunda Roma’da Aziz Petrus’un kubbesini uzaktan betimleyerek İtalyan köylülerinin dini yanlarını da vurgulamak ister gibi. İdealleştirilmiş figürler ve üçgen gruplandırması, 400 yıl önce Rönesans ustası Raphael’in, Kutsal Aile resimlerini hatırlatıyor. Bu resimde olduğu gibi Pitoresk elbiseli anne ve onun meleksi yavruları, Bouguereau’nun en çok resmettiği konulardan. Tablo, Temmuz 1879’da Cleveland’da bankacı Hinman B. Hurlbut tarafından doğrudan sanatçıdan satın alınır.

John William Godward, Tranquility, 1914

John William Godward, Tranquility, 1914

İngiliz ressam John William Godward Neoklasik akımın ressamıdır. 1700’lü yıllardaki arkeolojik kazılar ve Barok sanatın aşırı süslemeciliğine duyulan tepkiler, Antik Yunan ve Roma dönemi yaşantısı, giysileri, dekorlarına ilgiyi arttırır; Neoklasik akımı doğurur.
Sanatçı, resimlerinde Antik Roma dönemi kıyafetleri içerisinde giyinik veya kısmen giyinik genç kadınları betimlemeyi, ipekli kumaşları, vücudu saran kıvrımlarını, arka planda klasik mimari unsurları, mermer objeleri, kaplan, leopar gibi egzotik hayvan postlarını büyük bir gerçekçilikle yansıtır. Tablolarının fazla idealize edilmiş, iyimser ve romantik olması nedeniyle eleştirilmiştir.

Huzur adlı eserinde ılık bir yaz gününde, Dolcissmia olarak bilinen sevgilisi ve modelinin zarif pozu, Godward’ın tuval boyunca kullandığı dokuları uyumlu bir şekilde renklendirmesi ve işlemesi nedeniyle mükemmel bir estetik yaratır. Dolcissima’nın güzelliği ve çekiciliği, üzerine oturduğu gösterişli mermer koltukla vurgulanır. Eserin adı her ne kadar huzur olsa da; tenha bir doğa ve denize yakın bir yerde tasvir edilen genç kızın sevgilisiyle buluştuğu; yere de dökülen sarı gül yapraklarından ve kızın hüzünlü duruşundan ise bir ayrılığın yaşandığını düşündürüyor. Genç kız, Godward’ın o tarihteki diğer birçok çalışmasında yer alır.

Ressam 1911’de resimdeki modeline aşkı nedeniyle onun peşinden ailesini terk edip İtalya’ya gider. Bu eserini orada Roma’da, bir grup sanatçının komün-stüdyosu olan Villa Strohl-Fern’de boyamıştır. Ressam olması ailesini kızdırmışken, İtalya’ya gitmesi ailesiyle tüm bağlarını koparır. 1921’in başlarında İngiltere’ye döner. Şiddetli depresyon nöbetleri geçirir. Onun resimleri, modern resmin ve Picasso’nun yükselişiyle gözden düşer. Hayatı boyunca içe dönük olan Godward, 1922’de hava gazıyla intihar ederek yaşamına son verir. Ressamın “Dünya ben ve Picasso için yeterince büyük değil” yazılı bir intihar notu bıraktığı söylenir.

Kaynak
Rehs Gallerıes, Inc.Aleksander Gierymski, “Żydówka z pomarańczami”Russian Art Gallery, Inventory, Mikhail Yurevich KugachInternet Archıve, Rest, 1879. William Adolphe BouguereauJohn William Godward: The Eclipse of Classicism, Vern G. Swanson


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir