Bu yazımızda, değerli fotoğraf sanatçısı Selahattin Giz’in (1914 – 1994) etkileyici fotoğraflarını sizler için derledik.
1914’te Selanik’te doğdu. Balkan Savaşı’ndan sonra ailesi İstanbul’a göç etti. Galatasaray Lisesi’nde öğrenciyken babasının hediye ettiği Laika marka küçük makineyle fotoğraf merakı başladı. Lise diplomasını aldığı gün hocası ve Cumhuriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Abidin Daver onu işe aldı ve dönemin efsane foto muhabiri Namık Görgüç’ün yanında gazeteciliğe başladı.
Burada Namık Görgüç’ten bahsetmemiz gerekli. Fotoğraf koleksiyoncusu, araştırmacı, editör Cengiz Kahraman şunları söylüyor:
“Selahattin Giz, kendisiyle yapılmış bir röportajda Namık Görgüç’ün basın fotoğrafçılığında bir ekol olduğunu söyler. Selahattin Giz de aslında Namık Bey’in çırağı gibidir, el verdiği biridir. Giz, Cumhuriyet Gazetesi’nde 1932 yılında çalışmaya başlıyor. Cumhuriyet gazetesi fotoğraf servisinde birkaç başka kişiyle beraber Namık Görgüç ve Selahattin Giz var ve insanlar bugün daha çok Selahattin Giz’i biliyorlar. Ama Selahattin Giz tarafından çekildiği zannedilen fotoğrafların çok önemli bir kısmının aslında Namık Görgüç tarafından çekildiğini söyleyebilirim.”
Fotoğrafta, Faik Şenol, Ali Ersan, Hilmi Şahenk, Namık Görgüç ve Selahattin Giz (aynı dönemin foto muhabirleri) 1930’larda Galata Köprüsü’nde görülüyor.
Faik Şenol, Faruk Fenik ve Müeddep Erkmen ile birlikte Basın-Foto adlı bir ajans kurdu. 1973’te emekli oldu. Burhan Felek Hizmet Ödülü ve Basın Şeref Kartı sahibi Selahattin Giz, 43 yılı Cumhuriyet Gazetesi’nde olmak üzere, 50 yılı aşan fotoğraf mesleğinde Atatürk ve İstanbul fotoğraflarından oluşan zengin arşiviyle tanındı.
Yaklaşık üç bin fotoğraftan oluşan Atatürk arşivinin en meşhur fotoğrafı, Atatürk’ün Ankara’ya giderken ay yıldızlı tren camının ardından istasyonda kendisini uğurlayanlara ayakta baktığı portresi. Giz, bu fotoğrafı nasıl çektiğini şöyle anlatır:
“1930’larda saat 20’de tren kalkardı, Ankara’ya uğurlamaya gelirlerdi. Atatürk cama geçti. Camda duruyor, kruvaze bir elbisesi vardı. Soğuk değil ama paltosunu çıkarmamış. Koyduk makinelerimizi. Flaş dediğimiz şeye tabanca tabir ederdik. Şöyle bir teneke, bir de sapı vardı. O tenekenin bir deliği vardı. O sapında bir yayı vardı, çakmaklardaki yay gibi. Çakmağı harekete geçirdiğimiz zaman taştan kıvılcımlar sıçrıyordu. Ve istenilen ışık parlaklığına göre magnezyum miktarını göz kararı ile ayarlardık, fazla veya az koyarak. Gene öyle oldu. Ben magnezyumla bir tane bastım. Bastım fakat o esnada, dediğim gibi mevsim kış, vagonun altında kalorifer borusu, aynı otomobillerdeki egzoz borusu gibi, birden puf yaptı, duman çıktı. Neyse ikincisini hemen koydum, ikincisini çektim, sonra üçüncüsünü çektim. O epey iyi çıktı. Fakat bir tanesi bozuk çıktı.”
Kendi tabiri ile “sefirden sefile kadar” her türlü insanı görüntüledi. Yapı Kredi 2012 yılında “Mevsimlerle İstanbul” adında Selahattin Giz fotoğraflarından oluşan bir sergi açtı. 50 yılı aşan fotoğraf mesleğinde Atatürk ve İstanbul fotoğraflarından oluşan zengin arşiviyle tanınan Selahattin Giz’in koleksiyonunda İstanbul’un farklı bölgelerinde, farklı mevsimlerde çektiği fotoğraflar yer alıyor. Bu fotoğraflarda unuttuğumuz, fark edemediğimiz o kadar çok şey var ki… Yaşlı tramvaylar, uzaktan uzağa dış çizgileri görünen görkemli camiler, çoğu yok olmuş büyük yapılar, at arabaları, faytonlar, Boğaz’da çıkıntı yapmış eski ahşap yalılar, Küçüksu Kasrı…
Özellikle Atatürk ve spor fotoğraflarının Giz Koleksiyonu’nda özel bir yeri vardır. Zengin Atatürk koleksiyonunda, birçok yabancı devlet adamının ziyareti, Dil Kurultayı, Tarih Kurultayı, Dolmabahçe Toplantıları, Ankara-İstanbul tren seyahatleri, Florya Köşkü, deniz banyoları, dinlenceler ve balolar görüntülenmiştir. Atatürk’ün ölümünden sonra naaşının Dolmabahçe’den alınıp, gemi ile trene ve sonra Ankara Etnografya Müzesi’ne nakli sırasında çekilen fotoğraflar, koleksiyonda özel bir yere sahip. Yaklaşık 2500 kareden oluşan bu fotoğraflarda Ata’nın huzurunda son görevini yerine getiren yediden yetmişe Türk halkı görülür.
1930’larda İstanbul – Bebek
Tünel’deki Skarlatos Mağazası No: 392
1930’larda Balık Pazarı
1940’larda İstanbul
Taksim Meydanı
1930 Rejans’ta Öğle Yemeği Servisi Beyaz Rus Hanımlar Tarafından Yapılıyor
1930 Cemal Bey Lokantası – İstiklal Caddesi 85 Numara
* Bu fotoğraflar Yapı Kredi Selahattin Giz Koleksiyonu’ndan ve 1925-1955 yılları İstanbul Fotoğrafları Sergisi’nden alınmış fotoğraflardır.
Yorum Yap