Menu

Galileo Galilei Hayatı ve Eserleri



Düşünce tarihinde derin izler bırakan bilim adamlarından birisi olan Galileo Galilei, 15 Şubat 1564 yılında Floransa yakınlarındaki Santa Maria a Monte’de müzisyen bir babanın oğlu olarak dünyaya gelir. Galileo, geçimini zorluklarla sağlamaya çalışan bir ailede büyür. Baba Vincenzo, ailenin geçimini, matematik ve müzik dersleri vererek sağlamaya çalışmaktadır.

Galileo’dan sonra aileye katılan diğer üç kardeşiyle ailenin maddi olanakları iyice kötüleşir. Babası, Pisa’ya yerleşmeye karar verir, fakat Pisa’da hiçbir şey umduğu gibi olmaz ve Galileo’yu teyzesi ve eniştesinin yanına bırakarak diğer aile üyeleriyle birlikte Floransa’ya geri döner.

Justus Sustermans, Portrait of Galileo Galilei, 1636

Justus Sustermans, Portrait of Galileo Galilei, 1636

Galileo, ailesinden uzakta Pisa’da eğitimine başlar, ancak ailesinden ayrı kalmaya iki yıl dayanabilir ve tekrar Floransa’ya döner. Floransa’da ise Vallombrosa’da bulunan bir manastırda geleneksel bir eğitimden geçer. Galileo, 17 yaşına geldiğinde babasının etkisiyle dönemin en iyi gelir getiren mesleği olan tıp programına kaydını yaptırır. Ancak üniversitede ilgisini tıp derslerinden çok felsefe dersleri çeker. Galileo, üniversitedeki dersleri dinledikçe aslında geleneksel, yani Aristotelesçi bilim anlayışının hakimiyet kurduğunu fark eder ve geleneğe karşı ilk mücadelesine de daha 17 yaşındayken başlatır.

Vincenzo Cantagalli, Galileo Galilei Dictating His Observations To His Secretary In Arcetri

Vincenzo Cantagalli, Galileo Galilei Dictating His Observations To His Secretary In Arcetri

Dönemin otoritesi Aristoteles’in fikirlerini benimsemek yerine, bilgiye deneyle ulaşılması gerektiğini savunan Arşimet’in fikirlerini benimser. Öte yandan Aristoteles’in ve tıp eğitiminden daha ilginç olduğuna inandığı Öklid geometrisi onun için keşfedilmeyi bekleyen bir disiplindi. Nitekim Galileo’nun Öklid geometrisine duyduğu ilgi, tıp eğitimini yarıda bırakmasına ve 1585 yılında diplomasını almadan Pisa Üniversitesi’nden ayrılmasına neden olur. Yine aynı yıl içerisinde Galileo, Pisa Üniversitesi’nin matematik kürsüsüne, tam zamanlı matematik öğretmeni olarak atanır.

Cristiano Banti, Galileo Facing The Vatican Inquisition, 1857

Cristiano Banti, Galileo Facing The Vatican Inquisition, 1857

Galileo, kullandığı yöntemlerle bilimin açıklanmasına, akla ve mantığa uygun olmasına en büyük katkıyı sağlamıştır. Bu pozitif yöne dönüş Aristoteles’i dinin dogmalarına oturtmaya çalışan ve Galileo’ya kadar varlığını sürdüren Aristotelesçilik dönemine darbe vurarak klasik Platonculuk’a yönelmeyi sağlamıştır. Galileo’nun Aristoteles’in görüşlerini reddettiği, aklı, mantığı ve duyuları aktif kullanma bilincine kökten bağlı kaldığı onun şu sözleriyle gözler önüne serilmektedir: “Aristoteles yaşasaydı ve teleskop aracılığıyla ortaya çıkartılan görüntüleri görseydi, duyuların tanıklığına her zaman itibar etmiş bu büyük filozofun, görüşlerini derhal değiştireceğine kalıbımı basarım.”

Ivan Petrovich Keler Viljandi, Galileo Galilei, 1858

Ivan Petrovich Keler Viljandi, Galileo Galilei, 1858

Galileo, Pisa Üniversitesi’nde ders vermeye başladıktan sonra kendine çalışma konusu olarak hareket problemini seçer. Galileo, 1591 yılında hareket üzerine düşüncelerini açıkladığı De Motu Locali (Hareket Üzerine) adlı kitabını kaleme alır. Galileo bu kitabında, Pisa Kulesi’ne çıkarak farklı ağırlıklardaki iki topu aşağıya bırakır ve aşağıya doğru bırakılan her iki topunda aynı anda yere düştüğünü gözlemsel olarak kanıtlar. Sonuç olarak Galileo’ya göre, aslında cisimlerin havada düşme hızlarını belirleyen şey ağırlık değil, cisimlerin şekilleri ve yoğunluğudur. Zaten Galileo bu açıklamasıyla da Aristoteles’in ağır olan cisimlerin hafif olan cisimlerden daha önce yere düştüğüne dayanan savını çürütür.

Felix Parra, Galileo Demonstrating The New Astronomical Theories At The University of Padua, 1873

Félix Parra, Galileo Demonstrating The New Astronomical Theories At The University of Padua, 1873

1592 yılına gelindiğinde ise Galileo, İtalya’nın ikinci büyük üniversitesi olan Padua Üniversitesi’nde matematik profesörü olarak göreve başlar. Bu arada Galileo maddi durumunu biraz daha iyi hale getirir. Venedik’te sık sık gezmeye çıkmaya başlayan Galileo, gezintilerinden birisinde Marina Gamba adında bir kadınla tanışır ve onunla evlilik dışı beraberliğinden 1600 yılında ilk çocuğu Virginia, ertesi yıl kızı Livia, 1606 yılında oğulları Vincenzo doğar.

Maria Celeste

Galileo Galilei’nın kızı Virginia (Maria Celeste adını alarak manastıra kapanır)

1605’te Toscana Grandük’ü I. Ferdinando, Galileo’yu oğlu Prens Cosimo’ya matematik dersi vermek amacıyla saraya davet eder. Bu teklifi kabul eden Galileo ileride saray adamlarının gücünden en iyi şekilde yararlanmaya çalışacaktır. 1609 yılına gelindiğinde ise Galileo, Hans Lippershey adında bir kişinin uzaktaki cisimleri yakınlaştıran bir alet yaptığının (teleskop) haberini alır. Oysa teleskop dönemindeki bilim adamları için bir tür oyuncak olarak ya da gerçekleri değil de yanılsamaları gösteren bir alet olarak kabul edilmekteydi.

Galileo için teleskop bir tür oyuncak değil, aksine Aristoteles otoritesini sarsmada onun ihtiyaç duyduğu önemli bir bilimsel araç olmuştur. Galileo öncelikle teleskopla yapabileceği gözlemleri hayal eder ve hayallerini gerçekleştirmek için de farklı büyüme güçlerine sahip teleskoplar yapmaya başlar. Galileo’nun ilk yaptığı teleskop, cisimleri üç kat, ikincisi dokuz ve nihayet üçüncü yaptığı teleskop cisimleri otuz kattan daha yakın gösterebiliyordu. Daha sonra ise Galileo yaptığı teleskoplarla gözlemler yapmaya başlar ve 1609-1610 yıllarını astronomik gözlemler yaparak geçirir. 1610 yılının sonlarına doğru gözlemlerini Sidereus Nuncius (Yıldız Habercisi) adlı kitabında yayımlar.

Galileo’nun söz konusu kitabında gözlemlerine ilişkin kısaca şunları söyleyebiliriz: Teleskopuyla yaptığı gözlemlerinden Ay’a ilişkin olanı, sanıldığının aksine yeryüzü ve gökyüzünün aynı maddeden yapıldığını ve Ay’ın yüzeyinde dağlar, denizler, vadiler ve kraterler bulunduğunu kanıtlamış, Aristotelesçi kozmolojiye gözlemsel olarak ilk darbeyi vurmuştur. Bunun ardından gelen Orion kümesi ve Samanyolu’nu gözlemleyerek, evrende Aristoteles’in inandığı gibi sınırlı sayıda yıldız olmadığını, aksine her ikisinin de binlerce yıldızdan oluştuğunu belirledi. Satürn gözlemiyle ise Aristoteles’in Ay üstü evreninin mükemmel olmadığını, Jüpiter gözlemiyle de, sadece evrende Güneş Sistemi’nin değil, tıpkı onun küçük bir örneğini oluşturacak şekilde Jüpiter’in etrafında dört uydusunun bulunduğunu, son olarak da Venüs’ü gözlemleyerek çeşitli Venüs’ün evrelerinin bulunduğunu ve yere olan uzaklığının değiştiğini belirlemiştir.

galileo parmak

Floransa Bilim ve Tarih Müzesi’nde sergilenen Galileo’nun orta parmağı

Galileo’nun Yıldız Habercisi adlı eseri gelenekçi bilim adamlarının yanı sıra, din adamları tarafından da pek çok eleştiri almıştır. Özellikle de Galileo’nun kitabında bahsettiği gözlemleri, bilim adamları kendi gözleriyle görmüş olsalar da kutsal kitap ve Aristoteles’in görüşlerinin doğruluğuna inanmaktan vazgeçmezler. Galileo, din adamlarının düşmanlığını kazanmaya başladığını fark ederek, içinde bulunduğu durumu ayrıntılı bir şekilde öğrenebilmek için Roma’ya gider. Galileo, Roma’ya gittiğinde birçok saray adamıyla tanışarak onlara gözlemlerinin doğruluğunun kanıtlarını gösterir. Ayrıca bu süre zarfında Galileo’ya, ileride kendisi için bir güç sağlayacak olan Lincei Akademi üyeliği teklifinde bulunulur. Galileo, Roma’da yaşamının geri kalan kısmını etkileyecek olan bir kişiyle, Kardinal Bellarmino’yla tanışır, onunla çalışmaları üzerine sohbet eder ve övgü dolu sözlerinden sonra kendine olan güveni artar. Oysa Bellarmino, Galileo hakkında bilgi toplanması için engizisyon mahkemesine emir vermiştir.

Solomon Alexander Hart, Milton Visiting Galileo When A Prisoner Of The Inquisition, 1847

Solomon Alexander Hart, Milton Visiting Galileo When A Prisoner Of The Inquisition, 1847

Galileo, Roma gezisinin son gününde ise Grandük’ün verdiği bir akşam yemeğine katılır. Burada Pisa Üniversitesi’nden Aristotelesçi bilim adamlarıyla buzun neden su üstünden yüzdüğüne dayanan bir tartışma içinde bulur kendisini. Pisalı hocalar bunu Aristotelesçi bakış açısıyla açıklarlar, yani buzun, sudan daha ağır olması ve bunun yanı sıra da, geniş ve düz buz parçalarının biçimlerinden dolayı akışkan yüzeyi delip geçemediklerini ve bu yüzden de yüzdüklerini iddia ederler. Oysa Galileo, buzun yoğunluğunun suyunkinden daha az olduğunu, dolayısıyla daha hafif olduğunu, bu yüzden biçimi ne olursa olsun her zaman yüzdüğünü bildiği için, suyun içine sokulup sonra da bırakılan bir buz parçası gerisin geriye yüzeye çıkacaktır. Eğer buzun suya batmaması biçiminden ileri gelseydi, bu durumda aynı biçimin buzun suyun içinde yukarı doğru hareketini engellemesi de gerekirdi; kaldı ki buz gerçekten sudan ağır olsaydı, zaten suyun üzerine çıkamazdı.

Giuseppe Bertini, Bertini Fresco of Galileo Galilei and Doge of Venice

Giuseppe Bertini, Bertini Fresco of Galileo Galilei and Doge of Venice

Kardinal Maffeo Barberini’nin desteğiyle Galileo’nun yukarıdaki açıklamalarını kapsayan, Discorso Intorno alle Cose Che Stanno in I’Acqua (Suda Yüzen Nesneler Üzerine Söylev) adlı eserini 1612’de kaleme alacaktır. Galileo’nun başarısı, düşmanlıkları da arttıracaktır. Aristotelesçi bilim adamları hemen harekete geçecekler ve Dominiken Tarikatı’nın da yardımıyla, 1612 yılında Toussaint Yortusu’nda Peder Lorini verdiği vaazla üstü kapalı olarak Galileo’nun astronomiyle ilgili açıklamalarının, Kutsal Kitap’a aykırı oluğunu ve din için büyük bir tehdit oluşturduğunu iddia edeceklerdir. Hatta bununla da yetinmeyecekler, Dominiken Kilisesi’nin, Santa Maria Novella rahibi Thomas Caccini, Roma’ya giderek Galileo hakkında suç duyurusunda bulunacaktır. Tüm bu olanlar karşısında Galileo’da, Roma’ya giderek kilise mensuplarıyla görüşmelerde bulunacaktır. Ancak, artık kilise mensuplarının da pek çoğu, Galileo’nun açıklamalarının Kutsal Kitap’a aykırı ve kilisenin öğretisine ters düşen Kopernik Kuramı’nı savunur nitelikte olduğunu düşünürler. Kilise, Galileo’nun açıklamalarını onaylamadığını göstermek için de Kopernik’in kitabını yayımlanmasının üzerinden 70 yıl geçtikten sonra yasaklı kitaplar listesine alırlar. Tüm bu gelişmelerden sonra Galileo, ilk engizisyon yargılanmasına uğrar, ancak güçlü dostları sayesinde fazla bir zarar almadan sıyrılır.

İki Büyük Dünya Sistemi Üzerine Konuşmalar

Galileo’nun İki Büyük Dünya Sistemi Üzerine Konuşmalar adlı eseri

Yakın dostu Kardinal Maffeo Barberini, VIII. Urban adıyla Papa olmuştur. Galileo, onunla görüşmek için Roma’ya tekrar gider. Galileo, Papa’yı Kopernik’in kitabının yasaklı kitaplar listesinden kaldırılması konusunda ikna edemez, ama Papa’nın çalışmalarını destekleyeceği sözünü alır. Nitekim Roma’ya döner dönmez yazdığı kitaplar arasında en çok ses getirecek olan İki Büyük Dünya Sistemi Üzerine Diyalog adlı eserini 1629 yılında tamamlamayı başarır, fakat eser ancak 1632 yılında yayımlanabilir. Bu yapıtı ile Kopernik Sistemi’nin geçerliliğini, yani Dünya’nın döndüğünü kanıtlar. Galileo, söz konusu eserini dört gün süren karşılık konuşmalar şeklinde yazmıştır. Yaklaşık 1500 yıldır kabul edilen Ptolemaios’un Yer Merkezli Evren Modeli geçersiz hale gelmiş ve büyük tartışmalara neden olan Kopernikçi Evren Modeli doğrulanmıştır.

Robert Fleury, Galileo Vor Der Inquisition Im Vatikan

Robert Fleury, Galileo Vor Der Inquisition Im Vatikan

Eser yayınlanır yayınlanmaz kilise tarafından, eserde Kopernikçi görüşlerin olduğu daha güçlü bir şekilde algılanmaya başlanır. Bir de Papa, Galileo’nun eserde kendisini aptal yerine koyduğuna inandırılır. Ayrıca Galileo ilk engizisyon macerasında Kopernik’in görüşlerini bir daha savunmayacağına dair söz vermiştir. Bu söz de onun ikinci kez Engizisyon’da yargılanmasına neden olur.

Engizisyon Mahkemesi 23 Eylül 1632’de, Galileo’yu yargılamak üzere Roma’ya çağırır ve 12 Nisan 1633 tarihinde de sorgulanmasına başlanır. Galileo yaklaşık 20 gün boyunca yargılandıktan sonra 22 Haziran 1633’te, Santa Maria Sopra Minerva Manastırı’nda, ömrü boyunca savunduğu fikirleri artık inanmadığını ilan eden bir metin okumak zorunda kalır ve daha sonra da planlandığı gibi evinde göz hapsine mahkum edilir.

Burada Medici ailesine de kısaca değinmek gerekir. Medici ailesi, Galileo’yu da tıpkı Michelangelo’yu destekledikleri gibi desteklemişlerdir. Medici ailesinin hizmetine girerken, Toskana Grandüklüğü’nün matematikçisi ve felsefecisi sıfatını kazanmıştır. Galileo’yu ciddiye almamak Medici ailesine karşı bir saygısızlık sayılacağındandır ki, engizisyonun yakılmaya varan cezalar verdiği Galileo’nun kimi görüşleri, kilise tarafından görmezden gelinmiştir.

galileo

Galileo, ilerlemiş yaşına ve gittikçe bozulan sağlığına rağmen (gözleri görmez) bu dönemde Mekanikle İlgili İki Yeni Bilim Üzerine Söylevler adlı son eserini öğrencilerinin de yardımıyla kaleme alır ve gizlice bastırmayı da başarır. Galileo, Floransa yakınlarındaki Arcetri’de Jewel adlı kır evinde, 8 Ocak 1642 günü yakın dostları ve oğlunun yanında yaşama veda eder. Toskana Grandüklüğü kendisi için görkemli bir anıt mezar yaptırmak ister. Ancak kilisenin cezalandırdığı birine böyle bir anıt yaptırmanın uygun olmayacağı kilise tarafından belirtildiğinde, anıttan vazgeçilerek sade bir biçimde gömülür.

Galileo’nun yazdığı kitapları şöyle sıralayabiliriz:

1. La Balancitta (Küçük Denge, 1586)
2. De Motu Locali (Hareket Üzerine, 1590)
3. Floransa Soylularından, Padua Üniversitesi Matematik Öğretmeni Galileo Galilei’nin Geometrik ve Askeri Pergeli’nin Kullanımıyla İlgili Talimatları, 1603.
4. Sidereus Nuncius (Yıldız Habercisi, 1610)
5. Discorso Interno alle Cose Che Stanno in I’Acgua (Suda Yüzen Nesneler Üzerine Söylev)
6. Istroria e Demostrazioni Intorno alle Macchie Solari (Güneş Lekelerinin Tarihi ve Kanıtları, 1613)
7. Il Saggiatore (Ayarcı, 1623)
8. Dialogo Sopra i due Massimi Sistemi del Mondo (İki Büyük Dünya Sistemi Üzerine Diyalog, 1632)
9. Discorsi e Dimostrazioni Matematiche Interno a due Nuoue Science (Mekanikle İlgili İki Yeni Bilim Üzerine Söylevler ve Matematiksel Kanıtları, 1638)

Kaynak
Galileo’nun Yaşamı ve YapıtlarıGalileo Galilei ve Bilim Tarihine KatkısıGalileo’nun GökyüzüGalileo


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir