Menu

Fotorealizm Akımı, Ressamları ve Tabloları



Fotogerçekçilik, 1960’ların sonu, 1970’lerin başında Amerika’da ortaya çıkan bir sanat akımdır. Teknik olarak klasik realizme yakındır, ama bu akımda fotoğraf da kullanıldığı için gerçeklik derecesi oldukça yüksek eserler ortaya çıkmıştır.

Fotogerçekçilik diye tabir ettiğimiz, adeta bir fotoğraf karesi gibi duran bu resimler, pop-art sanat akımının devamıdır. Zaten konu olarak da popüler kültür öğeleri dikkati çekmektedir. 1960’ların ortalarına gelindiğinde fotogerçekçilik akımı Avrupa’da da kendini hissettirmeye başlar. Abstract Art ve Pop Art’ın uzantısı olarak 1960’larda ortaya çıkan günümüzde de hala devam eden Fotorealizmi (fotogerçekçilik, süperrealizm, hiperrealizm, hipergerçekçilik) Amerikalı fotogerçekçi sanatçı Audrey Flack şöyle özetler:

“Gerçekçilik için bir içgüdü var, kendini yenileyebilecek güçlü bir güdü. Fotogerçekçi (Fotorealizm) resimlerin etkisi ise, hayatın yansımaları olmalarından gelir. Ama bunların hepsi yalnızca yansımalar değildir. Bu resimler daha çok hayat skalasının dışında, onun çok üzerinde ya da çizgi altında kalmış noktaları, parlak ve canlı renk dokunuşlarıyla ortaya çıkarırlar.”

Fotogerçekçi sanatçılar, klasik gerçekçi ressamların yaptığı gibi tuvallerini konunun önüne taşımak yerine, konuyu fotoğraflayarak çalışma mekanlarına taşımışlardır. Hedeflediklerinin gerçekliği değil, fotografik gerçekliği resmetmek olduğu, yalnızca çalışma biçimleriyle değil, kullandıkları teknik farklı olsa da, resimlerin taşıdığı bazı ipuçlarıyla ortaya koyarlar. Fotogerçekçi resimlerde konu, klasik gerçekçi resimlerdekine benzer bir portre bile olsa, çoğunlukla alan derinliği kavramının tuvale aynen yansıtıldığı görülmektedir. Klasik gerçekçi ressamlar resimlerinde yer alan her detayı en net haliyle resmetmişlerdir, çünkü o anda üzerinde çalıştıkları alanı tuvale aktarırken gözlerini o alana odaklamak durumunda kalmışlardır. Fotogerçekçi ressamlar ise çoğunlukla doğrudan bir fotoğrafın üzerinden çalıştıklarından, netliği gerçekte olduğu biçimiyle değil, fotoğrafta yakalandığı biçimiyle aktarmışlardır.

1. Andrew Wyeth (1917 – 2009)

Andrew Wyeth, Christinas World, 1948

Andrew Wyeth, Christina’s World, 1948

Wyeth’ın en ünlü çalışmalarından biri bu tablodur. Gizemli bir havaya sahip tabloyu yaparken Wyeth, 31 yaşındadır ve babasının yasını tutar. Evinin penceresinden bakarken kas hastalığı nedeniyle yürüyemeyen komşusu Christina Olson’un sürünerek yaban mersini toplamaya çalıştığını gördüğünde etkilenir ve resim öyle doğar. Cılız bacak ve kolların üzerinde incelikle çalışmıştır. Christina’nın yürüyemeyişi ve çaresizliğini vurgulamakta. Ancak eşi Betsy’i model olarak kullanarak Christina’yı genç bir görünüme kavuşturmuştur. Zira Christina 55 yaşındadır. Oldukça gerçekçi çizimlerine rağmen düşsel bir havası olan resim, renkleriyle adeta gerçeküstücü, masalvari bir dil kurar.

Andrew Wyeth, That Gentleman, 1960

Andrew Wyeth, That Gentleman, 1960

Andrew Wyeth realist bir ressam fakat fotogerçekliğin babası olarak kabul edilir. Fotogerçekçi sanatçılar genellikle fotoğraf üzerinden çalışırken, Andrew Wyeth fotoğrafla çalışmaz. Resimlerini tamamen düş gücüyle yapar. Resimlerinin detaylıca işlenmiş gerçekliğine baktığımızda Wyeth’in sanatının gücünü görürüz, suluboyaya resmi bile gerçekçi yapabilmesi ile bilinir.

2. Duane Hanson (1925 – 1996)

Duane Hanson, Policeman and Rioter, 1967

Duane Hanson, Policeman and Rioter, 1967

Gerçekçi heykellerin duayeni olmanın yanı sıra pop art akımının öncülerinden ABD’li sanatçı Duane Hanson reçine, cam elyafı, bondo (boyanın pürüzsüz olması için çekilen bir çeşit macun), bronz, silikon ve polyester gibi gerçek malzemeleri kullanarak sıradan insanların gerçek boyut heykelleriyle öne çıkmıştır. Erken dönem eserlerinde şiddeti, acıyı ve toplumsal konuları işleyen Duane Hanson bu eserlerindeki gerçekçi kan ve yara sahneleri dikkat çekicidir. 70’lerde bu konuları bırakıp insanları işlemeye başlayan sanatçı, insanları gerçek boyutta ve giysili olarak yansıtmıştır. Heykellerinde insan saçından yaptırdığı peruklar, cilt damarları ve lekeleri için ise cam elyafı kullanmıştır.

Duane Hanson, Tourists II, 1988

Duane Hanson, Tourists II, 1988

3. Richard Estes (1932 – )

Richard Estes, Water Taxi, Mount Desert, 1999

Richard Estes, Water Taxi, Mount Desert, 1999

Birden fazla fotoğrafı bir araya getirerek, onlardan tek bir resim oluşturan Richard Estes, resimlerinin konusunu kent görünümlerinden seçmiştir. New York’lu bir sanatçı olan Estes, fotoğraflardan esinlenerek, otomobil, vitrin, metro, köprüler ve tiyatro gibi yerleri şaşırtıcı detayları ile resmetmiştir.

Richard Estes, Staten Island Ferry Arriving In Manhattan

Richard Estes, Staten Island Ferry Arriving In Manhattan

4. Chuck Close (1940 – )

Chuck Close, Leslie, 1973

Chuck Close, Leslie, 1973

Chuck Close, büyük boyutlarda insan portreleri üzerinde çalışmayı tercih eden bir sanatçı ve aynı tarzda eserler çıkartsa da eserleri kesinlikle monoton değildir. Ünlülerin portrelerini de yapan Close, istek üzerine asla çalışmayacağını söylüyor. Duvar boyutunda kendi portresini sipariş edecek kadar yüksek egolu bir kişinin yüzündeki gerçekleri görmeye tahammülü olmayacağını, böyle bir resmi yapmanın da fotorealizmin gerçekçilik ilkesine tamamen ters düştüğünü düşünüyor. Chuck Close’un insan yüzünü tüm ayrıntılarıyla, hiç saklamadan göstermesi bir yana, her yüzde farklı bir yaşanmışlık ve duyguyu resmediyor. Lekeler, kırışıklıklar, yaralar ve tabii ki gözler…

Chuck Close, Gwynne, 1982

Chuck Close, Gwynne, 1982

5. Ralph Goings (1928 – )

Ralph Goings, Donut, 1995

Ralph Goings, Donut, 1995

Ralph Goings, genellikle konunun tek fotoğrafını çekip, doğrudan tuvallerine yansıtan bir sanatçı. Fotorealizm de genel olarak eleştirilerin gölgesinde kalmış bir akımdır. Fotorealist sanatçılar, özgünlük ve yaratıcılık konusunda eleştirilirler. Fotoğraf benzeri resim yapmanın yaratıcılık gerektirmediği ve sanatçıların kendilerini tekrar ettikleri söylenir. Çoğu fotorealist sanatçı tek bir tarz üzerinde yoğunlaşmıştır, ama bunu monotonlaşmak olarak yorumlamak doğru değil. Gerçeklikle resim arasındaki bu katı ilişki, oldukça kısıtlayıcı olduğundan sanatçının çizgisini oturtması kendini tekrar etmesi olarak görülür.

Ralph Goings, Tiled Lunch Counter, 1979

Ralph Goings, Tiled Lunch Counter, 1979

6. John Baeder (1938 – )

John Baeder, Jim's Diner

John Baeder, Jim’s Diner

ABD’li sanatçı John Baeder, sık sık yaptığı yolculuklar nedeniyle dinlenme yerleri ve kırsal peyzajlar en çok ilgilendiği konular olmuş. Resimlerinde benzin istasyonlarını, turistik kampları, motelleri, lokantaları olabildiğince gerçekçi resmeder. Kendisine ilham veren kaynaklardan birisi de Amerika’nın eski kartpostalları.

John Baeder, Angelo's Diner, 2008

John Baeder, Angelo’s Diner, 2008

7. John Kacere (1920 – 1999)

John Kacere, Allison 85, 1985

John Kacere, Allison 85, 1985

John Kacere, sanat hayatının ilk yıllarında Van Gogh, Degas, Toulouse-Lautrec gibi ressamlardan etkilense de, daha sonraki resimleri, kendisinin karşı çıkmasına rağmen fotogerçeklilik akımı içinde değerlendirilir. 1960 yıllarından sonra özellikle kadın vücudu üzerine yoğunlaşır. “Kadınlar yaşamın ve yeniden yaratmanın kaynağı. Benim çalışmalarım da kadınlığa bir övgü.” der. Ona göre iç çamaşırı kadınsılığın en belirgin yansıması.

8. Jack Mendenhall (1937 – )

Jack Mendenhall, Waikiki, 2011

Jack Mendenhall, Waikiki, 2011

ABD’li sanatçı Jack Mendenhall resimlerinde iç mekanları olduğu kadar, özellikle sayfiyeleri, güneşlenen insanları, tatil köylerini de resmeder. Resmindeki detaylar, fotoğraf olduğu konusunda tereddüte düşürür izleyeni.

Jack Mendenhall, Yellow Tulips And Dinner Setting, 1981

Jack Mendenhall, Yellow Tulips And Dinner Setting, 1981

9. David Parrish (1939 – )

David Parrish, Butler Terrace, 1973

David Parrish, Butler Terrace, 1973

David Parrish’in resimlerinde Amerika’nın parlak renkleri ve pırıl pırıl görünümlerini izleriz. Motorsiklet detaylarını, eğlence parklarını, Marilyn Monroe, Elvis Presley ve James Dean gibi pop simge modellerini çizen Parrish’in eserleri, gürültülü, baş döndürücü pop estetiğini öne çıkaran, dinamik açılar ve yakın perspektiflere sahiptir.

David Parrish, Elvis and Marilyn, 1996

David Parrish, Elvis and Marilyn, 1996

10. David Cone (1963 – )

David Cone, Cozy:Rain Day, 2012

David Cone, Cozy/Rain Day, 2012

ABD’li sanatçı Davis Cone, yaptığı resimlerinde Amerika’nın birçok şehrini, şehir yaşamını canlandırır. Bunların yanında özellikle beyzbol oyuncuları ve karşılaşmaları da resimlerinde sıkça yer alır.

Davis Cone, Lane:Rainy Wintry Morning, 2000

Davis Cone, Lane/Rainy Wintry Morning, 2000

11. Franz Gertsch (1930 – )

Franz Gertsch, Johanna I, 1984

Franz Gertsch, Johanna I, 1984

Tanınmış İsviçreli fotogerçekçi sanatçı Franz Gertsch, fotoğrafın donmuş anını resimlerinde hayata geçirir adeta. Başlangıçta kompozisyonlarında doğal unsurlara, doğa manzaralarına, daha sonra anıtsal oranlarda simgelediği insan yüzlerine odaklandı. Ayrıntıların titiz bir şekilde tanımlanması, renkler ve malzemeler üzerine yoğunlaşması sanatını Rönesans ressamlarının eserine benzetmektedir. Öte yandan, seçtiği konular, kompozisyon açısı ve bir fotoğraftan örnek bir fotografik estetiğe çalışması için bir model kullanılması birçok sanatçıya örnek olmuştur.

Franz Gertsch, Irène, 1980

Franz Gertsch, Irène, 1980

12. Taner Ceylan (1967 – )

Taner Ceylan, Me Swimming In Cirali

Taner Ceylan, Me Swimming In Çıralı

Almanya’da doğan ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun olan Taner Ceylan’ın fotogerçekçi tablolarının en dikkat çeken yanı homoerotizm içeren unsurlar barındırması. Bu nedenle, sanat eleştirmenleri tarafından pornografik bulunan tablolar, her ne kadar Taner Ceylan’ın kariyerinin başlarında sıkıntı çıkarsa da, kendisi şu an dünyanın kabul gördüğü en başarılı ressamlardan biri ve yaşayan en pahalı Türk ressamı. Taner Ceylan’ın tabloları ezber bozan tavrıyla gerçekliğin en çıplak halini gösteriyor ve sınırları oldukça zorluyor.

Taner Ceylan, Spiritual, 2008

Taner Ceylan, Spiritual, 2008

Kaynak
Birgün Bir YerdeAndrew Wyeth ve GerçekçilikFotoğraflarla Tabloların YarışıFotorealizm Eleştirileri Ne Kadar Hak Ediyor?Hiperrealizm


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir