Menu

Sanat Dünyasına İlham Veren Kediler



Bir internet fenomenine dönüşen kediler hakkında izlenmedik komik video ve resim bırakmadığınızı biliyoruz. Bu makalede size daha fazla komik kedi resmi vaat etmiyoruz. Sizler için farklı yazarların, şairlerin kedilerle ilgili görüşlerini, şiirlerini listeledik. Kedilere bir de farklı bir pencereden bakalım.

Köpekler resim sanatında kedilere oranla daha çok görünür, ama edebiyatın kedilerin egemenliği altında olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Tanınmış Yabancı Edebiyatçıların Kedilerine Taktıkları İsimler

  • Mark Twain’in kedilerinin adı günah ve şeytandır.

mark twain kedileri

  • Fransız filozof Derrida, kedisine logos (us ile kavrama) adını koymuştur.

filozof derrida kedi

  • Jean Paul Sartre, kedisinin adını hiçlik koymuştur.

jean paul sartre kedi

Tanınmış Yabancı Edebiyatçıların Kedilerle İlgili Sözleri

  • Jean Burden “Kedi şiir, köpek düzyazı” demiş.
  • Ernest Hemingway, “Bir kedinin duygusal dürüstlüğü vardır. İnsanlar ise kendi duygularını saklarlar. Kedi ise bunu yapmaz.” der.

ernest hemingway kedi

  • Tomris Uyar’ın şu sözü ne kadar gerçekçidir: “Hangimiz bir kedi kadar bağımsız, barışığız dünyayla.”

tomris uyar kedi

Kedilerle İlgili Ünlü Parçalar

  • Chopin – Vals, Op. 34, No. 3 (Kedi Valsi)

  • Queen – Delilah

Ünlü Türk Şairlerin Kedilerle İlgili Şiirleri

1. Nazım Hikmet – Masalların Masalı

nazım hikmet kedi masalların masalı

Su başında durmuşuz,
çınarla ben.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana.

Su başında durmuşuz,
çınarla ben, bir de kedi.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim, bir de kedinin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana, bir de kediye.

Su başında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, bir de güneş.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, bir de güneşin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, bir de güneşe.

Su başında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, güneşin, bir de ömrümüzün.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze .

Su başında durmuşuz.
Önce kedi gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra ben gideceğim,
kaybolacak suda suretim.
Sonra çınar gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra su gidecek
güneş kalacak;
sonra o da gidecek…

Su başında durmuşuz.
Su serin,
Çınar ulu,
Ben şiir yazıyorum.
Kedi uyukluyor
Güneş sıcak.
Çok şükür yaşıyoruz.
Suyun şavkı vuruyor bize
Çınara bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze…

2. Metin Altıok – Acılarla Sorularla

Neden kedi seven
Bir insan
Olduğumu
Biliyorum da
Kedisiz ve sevgisiz
Getiriyorum
Yaşadığım günlerin
Yaprak döken sonunu?

metin altiok kedi

3. Özdemir Asaf – Tablo

Kedi kadının yanındaydı,
Kadın gecenin yanındaydı.

Kedi gitti geceye değdi,
Karardı,
Döndü kadına değdi.

Bir kadın portresi belirdi;
Elinde siyah bir gül vardı,
Kucağında kırmızı bir kedi.

ozdemir asaf kedi

4. Oktay Rifat – Kedili Gece

Gece onikide bahçeye çıktım
Kedi de arkamdan bahçeye çıktı
Deniz çarşaf gibiydi anlatılmaz
Yıldızlar kedinin gözleri gibi
Karadut oracıkta duruyordu
Gölgesiz, ürkek, hemen oracıkta
Kedi üstünden bana bakıyordu
Sizleri düşündüm
Acımsı, buruk
Kuşlar öttü
Vapurlar düdük çaldı
Yoksa bana mı öyle geldi?

oktay rifat kedi

5. Orhan Veli Kanık – Ciğerci Kedisi

Uyuşamayız seninle yollarımız ayrı;
Sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi;
Senin yiyeceğin kalaylı kapta;
Benimki aslan ağzında;
Sen aşk rüyaları görürsün, ben kemik
Ama seninki de kolay değil, kardeşim;
Kolay değil hani;
Böyle kuyruk sallamak tanrının günü.
Cevap
-ciğercinin kedisinden sokak kedisine-
Açlıktan bahsediyorsun;
Demek ki sen komünistsin.
Demek bütün binaları yakan sensin.
İstanbul’dakileri sen
Ankara’dakileri sen…
Sen ne domuzsun, sen!

orhan veli kedi

Arkadaşı Erol Güney’in kedisi Edibe’ye yazdığı şiir:

Bir erkek kediyle bir parça ciğer;
Dünyadan bütün beklediği
Ne iyi!

Çıkar mısın bahar günü sokağa,
işte böyle olursun.
Böyle yattığın yerde
Düşünür düşünür,
Durursun

6. Behçet Necatigil – Kediler

Evlerde hapis kediler
Yalnız nedir söyledikleri
Okşarsınız
Bir kenara çekilirler.
Kıvrıldıkları köşede
Gene sizde gözleri
Yerinizden kalksanız
Peşinizden gelirler.
Sizken tek sahipleri
Kalabalık isterler
Belki hepsi sizin gibi
Yalnız kediler.

behcet necatigil kedi

7. Ece Ayhan – Bakışsız Bir Kara Kedi

Gelir dalgın bir cambaz. Geç saatlerin denizinden. Üfler lambayı. Uzanır
ağladığım yanıma. Danyal yalvaç için. Aşağıda bir kör kadın. Hısım.
Sayıklarbir dilde
bilmediğim. Göğsünde ağır bir kelebek. İçinde kırık çekmeceler. İçer içki
Üzünç Teyze
tavanarasında. İşler gergef. İnsancıl okullardan kovgun. Geçer sokaktan
bakışsız bir
Kedi Kara. Çuvalında yeni ölmüş bir çocuk. Kanatları sığmamış. Bağırır
Eskici Dede.
Bir korsan gemisi! girmiş körfeze.

ece ayhan kedi

8. Melih Cevdet Anday – Kediler

Çocuklar uyanır geceleyin
Bir şey ararlar karanlıkta

Uyanır kadınlar geceleyin
Yüzük takarlar karanlıkta

Geceleyin kediler uyanır
Bize bakarlar karanlıkta

melih cevdet kedi

9. Necip Fazıl Kısakürek – Sayıklama

Kedim, ayak ucuma büzülmüş, uyumakta;
İplik iplik sarıyor sükûtu bir yumakta,
Hırıl hırıl,
Hırıl hırıl…

Bir göz gibi süzüyor beni camlardan gece,
Dönüyor etrafımda bir sürü kambur cüce,
Fırıl fırıl,
Fırıl fırıl…

Söndürün lâmbaları, uzaklara gideyim;
Nurdan bir şehir gibi ruhumu seyredeyim,
Pırıl pırıl,
Pırıl pırıl…

Sussun, sussun, uzakta ölümüme ağlayan;
Gencim, ölmem, arzular kanımda bir çağlayan,
Şırıl şırıl,
Şırıl şırıl…

Ne olurdu, bir kadın, elleri avucumda,
Bahsetse yaşamanın tadından başucumda,
Mırıl mırıl,
Mırıl mırıl…

necip fazil kedi

10. Didem Madak – Kedilerin Alışkanlıkları

Kayboluşumun beşiğini sallıyorum bu akşam
Büyüyor yavaş yavaş
Sırtında parmak izleriyle zamanın
Bir tekir kedi ile beraber
Seyrediyorum hayatı:
O meleklerin cebinden düşen anahtardı,
Son zikrin halkası
Allah’ın son hatırası
O bizim kaçırdığımız fırsattı
Uğurböcekleriyle parmak uçlarında
Küçümserdi hep ona olan aşkımı
Gözünün yaşına bakmadan şimdi ben
Kovuyorum ihtiyarı

Ardımda kırık bir ayna
Üvey anneleri hayatımın.
Batsın diye güneşe tempo tutan o kız çocuğu…
Evden kaçışımın pembe spor ayakkabıları vardı.
Hüzün neydi sanki o zaman
Artık kullanılmayan dikiş makinesi annemden kalma.
Ölüm neydi sanki o zaman
Bir önseziden başka.
Evden kaçabilirsin artık çocuk,
ama kaderden asla!
Babam
Çıkarılmış bir adam bütün fotoğraflardan
Kader neydi sanki o zaman,
Masada açık unutulmuş
Turuncu kulaklı bir makastan başka.
Bir ağaca bakıyorum şimdi
Başladığı yerde bitiyor dünya
Alışıyor dil şimdi
Azı dişin bıraktığı boşluğa.
Bastırıldı nihayet hayatın kadife kalesinde çıkan isyan.

Söküyorum şimdi sözleri birer birer
Kalpten kalbe giden yolu kapayan
Kalbim, anlatılmaktan usanmış,
Yıldızı sönmüş bir komedyendir artık,
Dilencinin önünde kahkahalar atıyor,
Kirli bir mendille çıkınlanmış şimdi dünya.
Hayretle bakıyorum kedinin gözlerindeki çapağa,
Geri vermiş hayata çaldığı şiirleri,
Ne zaman aşkı tersinden okusam
Anlıyorum kediler bile meğer alışmış bu yokluğa
Sallayıp duruyorum bu akşam kayboluşumun beşiğini,
Gönüllü hemşire birinci sigarasına.

Sarhoşum kadehlerde biriken tozla
Çekil diyorum kağıda, çekil,
İçer ve zehirlenir
Ne zaman gözlerimden mürekkep damlasa.
Kalbime dokunuyorum bir kelebeğe dokunur gibi
Yetmez mi acaba bu dökülen pullar aşka?
Yoksa şu sızıyı
Sobası tüten evin şiirinde mi saklasam?
Şu sardunyanın kırmızı çiçek açışına
Yetmez mi acaba ah kör olmuş bir Türk filminde ağlasam?
Ne zaman sorsam,
Anlıyorum kediler bile meğer alışmış zamana.

Dünyayı bir salyangozun izlerinde dolaşsam,
Elimde parlak bir harita
Hiçbir atlasta henüz yer almamış.
Ardımsıra yollara hayalimin kırıklarını bıraksam
Yeter mi bu izler beni kendime getirmeye acaba?

11. Nilgün Marmara – Düşü Ne Biliyorum

Kimdi o kedi, zamanın
eşyayı örseleyen korkusunda
eğerek kuşları yemlerine,
bana ve suçlarıma dolanan?

Gök kaçınca üzerimizden ve
yıldız dengi çözüldüğünde
neydi yaklaşan
yanan yatağından aslanlar geçirmiş
ve gömütünün kapağı hep açık olana?

Yedi tül ardında yazgı uşağı,
görüldüğünde tek boyutlu düzlüktür o
ve bağlanmıştır körler
örümcek salyası kablolarla birbirine
sevişirken,
iskeletin sevincini aklın yangınına
döndüren, fil kuyruğu gerdanlıklarla.

Yine de, o, zaman kedisi
pençesi ensemde, üzünç kemiğimden
çekerken beni kendi göğüne,
bir kahkaha bölüyor dokusunu
düşler maketinin,
uyanıyorum küstah sözcüklerle:
Ey, iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini
gördüm ben!

nilgun marmara kedi


Facebook Yorumları

1 Yorum
  1. Nur Vardar 22/06/2015 / Cevapla

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir