Kübizm adının, Georges Braque’nin bir tablosunu gören Matisse’in bu tablo için küçük küpler sözünü kullanmasıyla ortaya çıktığı söylenir.
Kübizmin amacı, nesneleri izleyicinin bulunduğu yerden görebileceği biçimde değil, değişik şartlarda ve başka açılardan görülebilecek özellikleriyle de ortaya koymaktır. Bir anlamda resme dördüncü boyut olarak zamanı katmanın çabası vardır. Kübizme yön veren ilke, üçüncü boyutun tuvalin üstüne, perspektifin göz yanıltıcı etkisine başvurmadan yalnız resim öğeleriyle getirebilmesidir.
Kübistlere göre perspektif her zaman bir mekan yanıltması ortaya çıkardığından, bundan böyle resimde ele alınmamalıdır. O nedenle resimler parçalanır, dışa katlanıp açılır, önden ve arkadan gösterilir. Biçim ise tümüyle ressamın egemenliğindedir. Artık yalnız görüldüğü ya da algılandığı gibi değil, düşünüldüğü gibi resme geçilir.
Kübizm analitik ve sentetik kübizm olarak incelenir. 1910-1911 yılları arasında, tuval üzerine monokrom boyayla (tek rengin farklı tonlarıyla yapılmış resim) yaptıkları işlere analitik kübizm adı verilir. 1912’den sonraki, sentetik kübizm akımını izleyen ressamlar ise kes-yapıştır tekniğini kullanarak sadece birkaç çizgi ve ya da boya darbesi vurarak oluşturdukları resimlere giderek daha farklı malzemeleri de katarak asamblaj tekniğini resimde kullanmışlardır.
1. Georges Braque (1882 – 1963) – Houses At L’Estaque, 1908
1908’de Georges Braque, L’Estaque’da Evler isimli resmini bir dizi manzara resmi ile birlikte Sonbahar Salonu Sergisi’ne vermiştir. Serginin jüri üyelerinden biri olan Henri Matisse, sanat eleştirmeni Louis Vauxcelles’e Braque’ın küçük küplü tablolarını Sonbahar Salonu’na verdiğini belirtmiştir. Braque aldığı olumsuz eleştiri nedeniyle sergiden resimlerini çeker, daha sonra başka bir galeride kübizmin başlangıcını işaret eden bu resimleri sergileyecektir.
Bu tablo, bir manzara resmi olmasına rağmen o döneme kadar ki alışıldık betimleme yöntemleri dışında oluşturulmuştur. Resmin alt ön bölümü boyunca çapraz biçimde yerleştirilmiş bir ağaçla birlikte, çatılar ve bina cephelerinin vurgulandığı bir manzarayı gösterir. Yeşil düzlükler ve köy görünümü perspektife dayalı, basitleştirilmiş bir anlayışla gösterilmiştir. Bu resimde, Cézanne resimlerini de hatırlatacak renk kullanımı ve biçim oluşturma anlayışı gözlenmektedir. Braque, 1906 yılında Cézanne’ın da bir dönem yaşayıp ürünlerini oluşturduğu Marsilya yakınlarındaki L’Estaque’ta yaşamıştır. Braque’ın bu yerleri Cézanne gibi görmeye çalışarak incelediğini ve resmettiği vurgulanır. Bu küçük balıkçı köyü, Braque’ın kübizmin ilk evresini oluşturan manzaraları yanında, akıma ismini veren L’Estaque’da Evler çalışmasını yaptığı yerdir.
2. Pablo Picasso – Bread and Fruit Dish On A Table, 1909
Pablo Picasso’nun öncülüğü sadece kübizmle ilgili de değildir. Picasso, daha çok değişken bir ruh halinin, sürekli devinimi içindeki bir ruh halini de temsil etmiştir. Picasso olağanüstü bir buluş ve icat yeteneği olan dahi bir sanatçıdır. Post-empresyonizmden, mavi ve pembe döneme, kübizmden neo-klasizme ve sürrealizme varan bir sanat hareketi içinde, aynı başarıyı gösteren sanatçı azdır. Birçok sanatçıyı da etkilemiştir.
Masada Ekmek ve Meyve Tabağı, Picasso’nun analitik kübizm dönemine ait eserlerinden biridir. Merkezi perspektife oturtulan resim, nesnelerin gözle görülenin dışındaki formlarla görülmesine neden olur. Masanın üstü karşıdan bakılmasına rağmen sanki üstten görünüyormuşçasına ortada.
Pablo Picasso’nun Eserleri ve Hayatı
3. Paul Cézanne (1839 – 1906) – The Large Bathers, 1906
Post-empresyonist bir ressam olarak görülen Cézanne, modern sanatın gelişmesine yaptığı katkılar ve etkisi nedeniyle modern sanatın babası olarak anılmıştır. Kübizm, Cézanne’ın doğadaki her şeyin geometrik bir biçimde ifade edilebileceği fikrinden kaynak almaktadır. Cézanne modern resmin kurgusunu yapılandırmıştır, kübizmin ilk ürünlerini vermiştir.Çalışmalarını takip eden Picasso ve Braque önderliğinde, Leger, Gris, Picabia, Duchamp gibi ressamlar kübizmi geliştirdi.
Resimdeki geleneksel değerlere başkaldırıp, doğadaki nesneleri koni, küp, silindir, küre gibi geometrik figürlere indirgeyerek resimler yapar. Matematiğin evrenin dengesindeki öneminin farkındadır. Nesneleri geometrik figürler halinde düzenleyerek dinamik bir görünüş sergiler. Yıkananlar, Paul Cézanne’ın yıkanan insanları resmettiği bir dizi resminin en büyük olanı. Dizideki diğer küçük boy çalışmalardan ayırt etmek için Büyük Yıkananlar olarak da adlandırılır. Matisse’in Yaşama Sevinci resmine hem de Picasso’nun Avignonlu Kızlar resmine esin veren bir resim.
Paul Cézanne’nin Bilmeniz Gereken 12 Eseri
4. Fernand Léger (1881 – 1955) – Smoke Over Rooftops, 1911
Fernand Léger’in eserlerine bakıldığında, sanat gelişimi sırasında kendinden önce yaşayan ustalar, akımlar ile birlikte çağdaşlarıyla da beslendiği dikkati çeker. Léger, kübizme öncülük eden ressamlardan biridir. Picasso ve Braque’dan farkı nesneleri daha az parçalara ayırmasıdır. Çalışmalarında öne çıkan bir diğer özellik ise kullandığı silindirik formlar, dikdörtgenler ve siyah konturlardır.
Léger, kübistlerin gerçeği gittikçe yadsımalarına karşı çıktı. Onun yeni gerçekçiliği renk, form ve objenin fiziksel değerini korumasıydı. Bu inanç onun resimlerine borusal formlar olarak yansıdı. Kendisini tamamen etkileyen kübist yaklaşımı 1912-1914 yılları arasında terk etmeye yönelik bir adım atarak kübist formları kişisel üslubuna uygun biçimde kullandı. Buna ironik bir isim takarak tübizm dedi.
5. José Victoriano González-Pérez (Juan Gris) (1887 – 1927) – Still Life With Guitar, 1920
Braque, Picasso ve Léger ile birlikte kübizmin dört büyük kişiliğinden biridir. Bilinen adı Juan Gris’tir. Bu akıma bütün yaşamı boyunca içtenlikle bağlı kalmış, yalnız uygulamacı olarak değil, kuramcı olarak da kübizmin temellerini oluşturmuştur. Doğanın Cézanne’dan beri geometrik biçimlere dönüştürülmesi yöntemini, açık yüreklilikle ve tam bir içtenlikle savunan, uygulayan o olmuştur. Yalnız Gris kullandığı güçlü ve parlak renklerle, Picasso ve Braque’dan ayrılır. Gitar, bardak, gazete ve şarap şişesi kompozisyonları arasında çokça yer alır.
6. Robert Delaunay (1885 – 1941) – Tour Eiffel, 1911
Orfizm, kübizm akımının bir devamı olan renk ve renk uyumlarına değer veren bir sanat anlayışı olarak tanımlanabilecek bir resim anlayışıdır. Robert Delaunay, bu akımın en önemli temsilcisidir. Robert Delaunay’in kübizmi hem etkileyici hem de şiirseldir. Bu sanat anlayışı, Robert Delaunay tarafından geliştirilen kübizm akımının içerisinden doğan bir resim anlayışına eleştirmenlerin taktığı bir ad olarak ortaya çıkmış ve bu şekilde benimsenmiştir. Bu sanat dalının yaratıcısı olan Delaunay ise orfizm adını kullanmayı tercih etmemiş, yarattığı stile saf resim demeyi tercih etmiştir. Robert Delaunay, 1910’lardan başlayarak Eyfel Kulesi’nin çeşitli resimlerini yapmıştır. Resmin sağ ve sol yanında kurgulanan binaları kulenin üçgen duruşu dengelemektedir. Mekanın dar uzun, yukarı uzanan anlayışını fondaki dikey eksenli geometrik gri alanlar desteklemektedir.
7. Albert Gleizes (1881 – 1953) – The Cathedral of Chartres, 1912
Kübizmin en tanınmış isimlerinden olmamakla birlikte, bu sanat türünün kuramsal ilkelerini belirleyerek, ABD ve Avrupa’da tanınmasını sağlamıştır. Resme empresyonizmle başlasa da daha sonra Cézanne’nin etkisinde kalarak biçimci üsluba yönelmiştir. 1909-1911 arasında resimlerinde geometrik görünüm altında geleneksel kavramlar içeren resimler yapmıştır. 1912’den sonra sentetik kübizme geçiş yapmıştır. Adını matematiksel bir ideal orantı sisteminden alan geometrik biçimlerin estetiğini vurgulayan Altın Kesit adlı grubun kurucularındandır.
8. Jean Metzinger (1883 – 1956) – Cubist Landscape, 1914
Fransız ressam Jean Metzinger, bir süre yeni izlenimciliğin ve fovizmin etkisinde kaldıktan sonra, bir yandan kübizme, bir yandan da Cézanne’nin anlayışına yaklaşan daha inşacı bir resim tarzına yöneldi. Tam bir çözümlemeye gitmeksizin, konuyu parçalara bölerek her şeyden önce iyi kotarılmış bir kompozisyon ortaya koymaya çalıştı. Güçlü bir şematizme dayanan bir inşacı gerçekçilik döneminden sonra, kübistlerin şekilci ilkelerine göre stilize edilmiş bir resimle yetindi. Bir kuramcı olarak, 1912 yılında Gleizes ile birlikte kaleme aldığı Du Cubisme (Kübizm Üstüne) adlı bir kitap yayımladı.
9. Henri Le Fauconnier (1881 – 1946) – The Tree, 1912
Le Fauconnier de kübizmin biçimi parçalara ayıran yöntemini, anlatımı güçlendirmede değil, nesneyi çözümlemede kullandı. Henri Le Fauconnier kendine özgü bir kübist tavır geliştiren Section d’Or (Altın Oran) olarak bilinen grupta yer aldı. Bu akımda koyu renkler ve kontrastlar kullanılıyor, fakat kübizmden daha yumuşak bir stil uygulanıyordu.
10. André Lhote (1885 – 1962) – L’escale, 1913
André Lhote Atölyesi, dünyanın birçok ülkesinden Paris’e gelen pek çok öğrenci için bir eğitim yuvası olmuştur. D Grubu üyesi ressamlarımızın hemen hepsi André Lhote atölyesinde eğitim görmüştü. Kübizm ve Cezanne’den etkilenen André Lhote kübiklerin çağdaşı olarak öğrencilerine Picasso ve Braque’ı değil, onların da başvurduğu Cezanne’yi ve post-empresyonistleri öğretiyordu. Fakat çoğu sanatçımız André Lhote’nin kübizmi klişeleştiren akademik yöntemine bağlanmışlardır. Lhote, sanat hayatının başında fovist tarzı tercih etse de, daha sonraları kübizmi benimsemiştir.
Kaynak
leblebitozu.com editörleri, 4. Boyut ve Kübizm, Willem De Kooning Resimlerinin Sanatın Gerçeklikle Kurduğu İlişki Bağlamında İncelenmesi, 20. Yüzyılın İlk Yarısında Avrupa Sanatı ve Soyut Resmin Öncüsü Vassily Kandisky, Picasso (Güncellik, Zemin, Yüzey Kavramı Üzerine), Cezanne’nin İzinden Kübizm, Juan Gris, 20. Yüzyılın Tübist Ressamı Fernand Leger, 20. Yüzyıl Soyutlama Sürecinde Geometrik Biçimlemenin Türk Resim Sanatına Yansıması, Özne Nesne İlişkisi Bağlamında Kübizm, Fütürizm, Dada
Yorum Yap