Attila İlhan, Nazım Hikmet, Turgut Uyar, Edip Cansever başta olmak üzere içinde yağmur geçen dizeleri, Magnum Ajansı fotoğrafçılarının yağmurlu fotoğraflarıyla derledik.
1. Attila İlhan – Yağmur Kaçağı
Leonard Freed – Fransa, 1964
Elimden tut yoksa düşeceğim
Yoksa bir bir yıldızlar düşecek
Eğer şairsem beni tanırsan
Yağmurdan korktuğumu bilirsen
Gözlerim aklına gelirse
Elimden tut yoksa düşeceğim
Yağmur beni götürecek yoksa beni
2. Turgut Uyar – Senfoni
Ferdinando Scianna – Fransa, 1981
Önce sesin gelir aklıma
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm
Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli
Sonra cumartesi günleri gelir
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.
3. Melih Cevdet Anday – Yağmur
Patrick Zachmann – Fransa, 1982
Birden serçelerle indi yağmur
Hangisi serçe
Hangisi yağmur
4. Cahit Sıtkı Tarancı – Yağmur Yağadursun
Mark Power – İrlanda, 1993
Dışarda yağmur yağadursun
Ve zaman, yavrum, zaman
Da yağmur gibi oluklardan
Ve ellerinden akadursun
5. Edip Cansever – Flaş
Martin Parr – İngiltere, 1977
Gözlerine başka türlü bakıyorum
Ben bütün gözlere başka türlü bakıyorum şimdi
Nemli bir tülbent olup buğulanıyor
Ve yaslı ve mahzun
Ve devrilmiş bir boya kabı gibi de yoğun
Memleketimin gözleri
Yağmur yağacak.
Öyle bir yağmur ki bu, bilirsin
Dam saçak demeyecek, yağacak
Yağacak bir hışım gibi canevine kentin
Kalplerimiz küle gömülmüş elmalar gibi
Patladı patlayacak
Alacak sonunda kendi rengini
6. Oktay Rifat – Yağmur Başlangıcı
Raymond Depardon – İtalya, 1979
Siz bir başlangıç bile değilken
Sizi yazdım kotardım
Bir başucu kitabı olmanızı istedim
Tek tek iri o yabanıl kelimeler
Onlar işte renkli zarlarının içinde
Olukların çinkosunda yuvarlanan
Siz daha bir başlangıç bile değilken
Yağmur başlamıştı
Ama ne ben ne bahçe ne yaz
Hiçbirimiz.
7. Nazım Hikmet – Şeyh Bedrettin Destanı
René Burri – Küba, 1993
Yağmur çiseliyor,
korkarak
yavaş sesle
bir ihanet konuşması gibi.
Yağmur çiseliyor,
beyaz ve çıplak mürted ayaklarının
ıslak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi.
Yağmur çiseliyor,
Serezin esnaf çarşısında,
bir bakırcı dükkanının karşısında
Bedreddinim bir ağaca asılı.
Yağmur çiseliyor.
Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir.
Ve yağmurda ıslanan
yapraksız bir dalda sallanan şeyhimin
çırılçıplak etidir.
Yağmur çiseliyor.
Serez çarşısı dilsiz,
Serez çarşısı kör.
Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü
Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü.
Yağmur çiseliyor.
8. Necip Fazıl Kısakürek – Bu Yağmur
Guy Le Querrec – Hong Kong, 1984
Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince,
Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur.
Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince,
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,
Tenimde acısız yatan bir bıçak.
Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,
Dayandıkça çisil çisil yağacak.
9. Ahmet Hamdi Tanpınar – Yağmur
Erich Hartmann – Amerika, 1959
Uyu! Gözlerinde renksiz bir perde,
Bir parça uzaklaş kederlerinden.
Bir ruh gülümsüyor gibi derinden,
Mehtabın ördüğü saatler nerde?
Varsın bahçelerde rüzgar gezinsin,
Yağmur ince ince toprağa sinsin,
Bir başka alemden gelmiş gibisin,
Dalmış gözlerinle pencerelerde.
10. Ahmet Muhip Dıranas – Yağmur Gül ve Eller
Peter Marlow – İskoçya, 1994
Yel yapraklarımı savurur,
Dört yanım yağmurla örtülü;
Güz vaktim gerçek ya, ne yağmur!
Kafamda hep bir uykusuzluk
Ve masamda bir düşler gülü,
Gecenin içinde, soyunuk.
11. Necati Cumalı – Karabatak
Henri Cartier-Bresson – Fransa, 1951
Şimdi rüzgarlar soğuk eser yüzünüze
Hüzün verir yağmur sularından geçen bulutlar
Bayırlarda yol alan posta arabaları
Şimdi birbirinden ayrı yaşar kurtlar, kuşlar
Sular çakıllardan ayrı akar
12. Gülten Akın – Deli Kızın Türküsü
Richard Kalvar – Polonya, 1997
Yağmur yağar akasyalar ıslanır
Bulutlar uçuşur gecelerin
Ben yağmura deli buluta deli
Bir büyük oyun yaşamak dediğin
Beni ya sevmeli ya öldürmeli
13. Haydar Ergülen – Mavi
Paolo Pellegrin – İstanbul – 1998
Üsküdar’dan o rüyaya baktım: maviydin
Bir özletip bir geri çekiyordun denizlerini!
Usul usul inandım güzelliğin hatırına yağan
Yağmurun üstümüzde hakkı vardır, inandım
Uzak bir mavi kızın gözlerindeki bulut
Burada içimize yağacaktır, inandım, mavi
Bir yağmurluğun da olsa şiirden ıslanırdın
14. Ziya Osman Saba – Kimbilir
Jean Gaumy – Wagram, 1971
İlk yağmur damlası düştü
Kuru yapraklarına güzün.
Ardında kış kıyamet,
Dert, hüzün.
Alınyazısı hepsi…. Kısmet….
Ha yazı, ha kışı geceyle gündüzün,
Kim bilir kaç günü kaldı
Ömrümüzün?
15. Rüştü Onur – Sen
Josef Koudelka – İtalya, 2003
Rahmet bekleyen insanların
Rahmet yüklü bulut ol semasına.
Yalnız sen boşalt nasibini
Aç ve tok toprağa.
Yağmur ol, bulut ol, şarkı ol
Yalnız esirgeme kendini bizden.
İçinde yüzdüğün denizden
Daha derindir gecemiz.
Yorum Yap