Menu

Nizamülmülk’ün Hayatı ve Siyasetname Eseri



Tarihe Nizamülmülk olarak geçmiş olan ünlü devlet adamının asıl adı Hasan bin Ali bin İshak’tır. Onuncu yüzyılın ortalarından itibaren İran ve Mezopotamya’yı fethederek, buraya yerleşen ve onbirinci yüzyılın ortalarında gücünün doruğuna ulaşan Selçuklu Devleti’ne vezirlik yapmış büyük bir devlet ve siyaset adamıdır.

1018 yılında Tus şehrinde doğmuş ve gençliğinde iyi bir eğitim almıştır. Bazı rivayetlere göre, döneminin göze çarpan iki ünlü şahsiyeti olan İran’ın büyük şair ve bilgini Ömer Hayyam ile Bâtınî tarikatının kurucusu Hasan b. Sabah ile birlikte eğitim görmüştür.

nizamulmulk

Siyasi kariyerine Gazne Devleti’nin Horasan genel valisi Ebu’l Fazl Suir’in yanında başlayan Nizamülmülk, 1040 yılında Dandanakan Savaşı’nın ardından Selçukluların hizmetine girmiştir. Alparslan döneminde, Belh valisi onu vilayet işlerini yürütmek üzere görevlendirmiştir. Alparslan’ın 1064 yılında Selçuklu sultanı olmasıyla yıldızı parlayan Nizamülmülk, vezirlik makamına kadar yükselmeyi başarmıştır. Alparslan’ın ardılı olan Melikşah döneminde de (1072 – 1092) vezirliğe devam etmiş ve böylece iki Selçuklu sultanına yaklaşık 30 yıla yakın vezir olarak hizmet etmiştir. Büyük Vezir, Büyük Üstad, İki Hükümdarın Tacı gibi birçok unvanı vardır, fakat en çok Nizamülmülk mülkün, memleketin, ülkenin nizamı lakabıyla tanınmıştır.

1064 ile 1092 yılları arasında vezirlik yapan Nizamülmülk, Melikşah’ın 1092 yılının Ekim ayında Bağdat’a hareket etmesinin ardından yola çıkar; ancak yolculuk esnasında muhaliflerinden olan bir Bâtınî fedaisi tarafından öldürülür. Öldürüldüğünde 72 yaşındaydı. Ölümünden Bâtınîler kadar kendisini çekemeyen bir başka vezir olan Tacu’l-Mülk de sorumlu tutulmuştur. Onun öldürülüşüyle birlikte, ilk üç Selçuklu sultanının başlattığı zafer ve yükseliş devri de kapanmıştır.

nizamulmulk

Topkapı Sarayı’nda bulunan Nizamülmülk’ün katlini tasvir eden 360B numaralı minyatür

Nizamülmülk devleti yeniden yapılandırma yanında birçok işler başarmıştır. Bunların başında, çok iyi örgütlenmiş, yüksek öğretim yapan resmi akademiler mahiyetindeki medreseleri kurmuş olması gelmektedir. Bu medreselerin en ünlüsü Bağdat’ta 1065-67 yılları arasında faaliyete geçmiş olan Nizamiye Medresesi’dir. İkinci olarak, Osmanlı İmparatorluğu tarafından da uygulanan askeri ikta sisteminin temellerini Nizamülmülk’ün attığı bilinmektedir. Bu sistem sayesinde, daha önceleri Türk boylarının katılımıyla oluşturulan aşirete dayalı ordu düzeni, yerini maaşla çalışan düzenli orduya ve topraklı (tımarlı) askerlere bırakmıştır. Üçüncü olarak, astronomi ve takvimin ıslahıyla ilgili çalışmaları, Celali Takvimi denilen yepyeni bir takvim sisteminin kurulmasına yol açmıştır. Onun bu takvimi hakkında modern bir astronom, bizim bugün kullandıklarımızdan daha ince, daha dakik diye bahsetmektedir.

Nizamülmülk’ün günümüze kadar gelen en büyük yapıtı şüphesiz ki, Siyasetname adlı eseridir. Bu yapıt, sadece onun fikirlerini anlamak için değil, aynı zamanda döneminin özelliklerini de yansıtması itibariyle hala tarihçiler ve siyaset bilimciler için önemli bir kaynaktır. Siyasetname’yi Sultan Melikşah’ın isteği üzerine yazmıştır. Orijinal dili Farsça olup, 51 bölümden (fasıldan) oluşmaktadır.

nizamulmulk

Siyasetname, sultana sadece öğüt ve tavsiyeler vermekle kalmamış, sisteme dair olması gerekenler hakkında somut, pratik ve uygulanabilir önlemler önermiştir. Ayrıca yapıt, dönemin devlet ve bürokrasi yapısı, yöneten-yönetilen ilişkisini ve muhalif söylemleri de yansımaktadır. Gayet sadece ve akıcı bir üslupla kaleme ele alınmış olan Siyasetname, içerik olarak devletin işleyiş biçimi, bürokrasideki aksaklıklar ve alınması gereken tedbirler, siyasi kurumlar ve rütbeler yanında, yönetim ve halk arasındaki ilişkiler ile yönetime muhalefet eden hareketler üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Nizamülmülk, Siyasetname’de eleştirilere de uğramıştır. Örneğin, Siyasetname’nin 30. faslının, tamamen İslam’a aykırı olan şarap meclisinin kurulması ve şartlarına ayrılması. İçki üzerine adeta resmi protokol yazmıştır. Bu durum için Selçuklu Saray kültürünün eski Türk geleneklerini hala sürdürdüğü söylenebilir.

nizamulmulk

Siyasetname’den bazı özet alıntıları okuyabilirsiniz:

– Sultan, bütün tutumlarında ortayolu izlemelidir. Padişahın dengesiz ve ölçüsüz hareket etmesi, onun halk nezdindeki saygı ve yüceliğini zedeler.
– Sultan ilimle ve ilim adamlarıyla dost olmalı ve onlarla düşüp kalkmalıdır.
– Sultan, istişare ve görüş alışverişine değer vermeli ve acele karar almamalıdır. Çünkü padişah için sağlam görüş, güçlü bir ordudan daha iyidir.
– Vergi memurları ve vezirden kölelere kadar her kademedeki görevlileri soruşturmalı ve sıkıca denetlemelidir. Eğer işini savsaklayan ve halka zulüm eden devlet görevlisine rastlarsa, derhal işine son vermelidir.
– Ülke ve devlet işlerinde iyi düşünerek, danışarak karar almalıdır.
– Alimlerle meşveret yapmalı ve onların tavsiyelerini dikkate almalıdır.
– Üst makamlara kadar yükselen devlet ileri gelenleri, bir hata işledikleri zaman önce uyarılmalı, eğer etkili olmazsa cezalandırılmalıdır.
– Kadıların âlim ve zahit olmalarına önem verilmeli, zalimler asla bu görevlere getirilmemelidir. Bunlara devlet bütçesinden gündelik veya aylık olarak ödenek verilmeli ve bu şekilde halktan rüşvet almalarının önüne geçilmelidir.

nizamulmulk

Nizamülmülk Türbesi, İsfahan, İran

Ancak Nizamülmülk’ün kadınlar hakkındaki düşüncesi pek iç acıcı değil, bir yerlerden tanıdık geliyor. Nizamülmülk, kadınların siyasete katılımına karşıdır. Ona göre kadınlar, sadece neslin devamı için yaratılmıştır. Bunun dışına çıktıkları zaman kendi işlevlerini unuturlar. Devamında söyledikleri de çok tanıdık…

“Sultan kadınları, dışarıyı görmedikleri ve dışarı ile ilgileri olmadığından verdikleri karar ve emirlerde çoğunlukla hataya düşerler. Bu sebepten de fitneye sebep olarak padişahın ihtişamına gölge düşürür, halkı sıkıntıya sokar, ülke ve din zarar görür, reayanın malı telef olur, devlet büyükleri incinirler.”

Vezirliğinin son senelerinde, oğul ve torunlarının serkeşliği yüzünden araları bozulunca Melikşah ona bir mektup yazar ve şöyle der: “Sen benim devletimi ve memleketimi istila ederek evlatlarına ve damatlarına peşkeş çektin. Bunlar benim adamlarıma saygı göstermiyor, halka zulmediyorlar ve sen bunları cezalandırmıyorsun. İster misin vezirlik divitini elinden ve sarığını başından alayım ve halkı sizin tahakkümünüzden kurtarayım?”

Nizamülmülk ise adeta tehdit eder gibi şunları yazar: “Devlete ortak olduğumuzu henüz bilmiyor musun? Bu vezirlik diviti ve sarık, tacınla o derece ilintilidir ki diviti aldıktan sonra taç da kalmaz gider.”

Kaynak


Facebook Yorumları

1 Yorum
  1. sanane 16/12/2018 / Cevapla

sanane için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir